32. Frenler tutmuyor

3.2K 142 80
                                    

İyi okumalar ballar🍯

Sonat

Kahvaltı yaptıktan sonra hepimiz birlikte sinemaya gideriz diye düşünmüştük. El birliğiyle  masayı topladık.

"Tamam işimiz bittiğine göre  gidebiliriz"dedi Çağdaş.

"Kanka siz önden gidin biletleride alın biz arkanızdan gelsek olmaz mı?" Dedi sırıtarak Aykut.

"Olur kanka siz şey edin sonra gelirsiniz"dedi Çağdaş da kahkaha atarak.
Masanın üstündeki  kağıt  havlu rulosunu Çağdaş'a fırlattı.
"Tamam ama çok geç  kalmayın öğle seansına alıyoruz  biletleri ona kadar yetişin." Diye ekledim
Aykut kafa salladı. Bizde evden çıktık.

Tuna'nın evi bizim eve yürüyerek otuzbeş dakika falandı. Çağdaş'a da yirmibeş dakika civarındaydı. Şimdi Çağdaşlara gidip üstümüzü değiştirecek sonra motorla sinemaya geçecektik.
Yolda güle  eğlene  eve gelmiştik.
Annesi ve babası iş de, ikiz kız kardeşleri de kreş de oldukları için ev boştu.

Çağdaş kapıyı açıp eliyle içeriyi  işaret etti. "Gir bakalım kocacım!"diyip gülümsedi.
Bu çocuk bazen  herşeyden daha tatlı görünüyordu gözüme.
Kapıdan  bir adım attım  ve onu da kolundan çekip içeri çektim  kapıyı da diğer  elimde kapattım.
Tek hamleyle kapıya  ittirdim onu ellerimi iki yanına kapıya koydum.
"Napıyorsun?" Dedi gülerek.
"Senin kahvaltı beni pek doyurmadı" diye yanıtladım.

Çağdaş

Yavaşça bana yaklaştı  ve yumuşacık dudaklarını dudaklarıma sürttü. Bunu bir süre  yaptıktan sonra burnuma bir buse kondurdu.
Onu belinden tutup kendime çektim.
Bir elimi saçlarına daldırdım, ve dudağına yapıştım. Burnumuzdan derin derin nefesler alarak öpüşmeyi sürdürdük.

Öpüşerek, ve tişörtlerimizi çıkartarak  odama doğru ilerledik birlikte. Kapıyı açıp onu yatağın üstüne usulca yatırdım. Dudaklarından boynuna indim ısırıp  küçük morluklar bırakmak isterden beni durdurdu öküz.(vshundzm)
"Dışarı çıkacağız beni o morluklarla  kurban  edemessin,ama akşam devam edebiliriz" dedi dudağını büzerek.
"Bu sözünü unutma akşam  görüşürüz. " dedim  yüzüne  bakarak havaya öpücük atıp   üstünden kalktım.
Dolab açıp iki tane aynı renk tişört çıkarttım ve birini Sonat'a firlattım."Al giy!"
Sırıtıp  bana baktı." Sen kızdın mı bakim" dedi yataktan kalkıp sonra devam etti." Bu sabah sende yapmıştın aynısını." dedi.
" Ya tamam haklısın tamam" dedim göz devirip. Geldi ve dudağıma sulu bir öpücük bıraktı." Şort giyelim mi?" dedim. " Ne şortu lan! O bacakları benden başka  kimse göremez!"
" Ya aşkım hava çok  sıcak."
"Bunun bende farkındayım  bakim boyuna"dedi.
Bu kıskançlığı hoşuma gidiyordu. Şortu çıkarıp elimde salladım "Tut altına bakayım" dediğini  yapıp tuttum. Gözüme  baktı "Tamam giy?" Dedi. Şortu bir çırpıda altıma geçirip bir benzerini de ona verdim. O da giyindi.
Bende motorun anahtarını aldım ve çıktık evden.

Yazarın ağzından;

Çağdaş motoru çalıştırdı ve biraz bekledi  o güven dolu kolların  beline sarılmasını. Sonat da kollarını  sıkı sıkı sardı  Çağdaş'ın  beline. Aslında Sonat motordan biraz korkuyordu çünkü  en sevdiği insanlardan birini yani dayısını bir motor kazasında  kaybetmişti. O yüzden korumasını  gayet normal buluyordu.

Yolda  rüzgarla  dans ede ede süzülüyorlardı resmen. Sıcak hava resmen yok gibiydi o an.
Biraz sonra  Sonat Çağdaş'a seslendi.
"Hayatım biraz yavaşlar mısın korkuyorum?"
"Beni sevdiğini söyle!"
"Seni seviyorum  lütfen yavaşla!"
"Kafamdaki kaskı alıp kendine tak!" dedi Çağdaş garip bir sesle.
Sonat dediğini  yapıp kaskı  çıkardı  ve kafasına geçirdi.

Çağdaş derin bir nefes aldı. Anlamıştı firenlerin tutmadığını. "Sonat seni çok seviyorum" dedi.
Korna sesleri birbirine  karıştı...

Sonat'ın duyduğu ambulans seslerini Çağdaş  duymuyordu...

Huhu ben geldim  diğer  bölümü  sabırsızlıkla bekleyecek olanlara burdan selam olsun umarım  beğenirsiniz  lütfen  bana kızmayın  biraz atraksiyon olması  gerekiyordu sizleri seviyorum  yorumlara abanın❤🥀

İLK GÖRÜŞ (GAY)(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now