İyi okumalar ballar🍯
Sonat
Kahvaltı yaptıktan sonra hepimiz birlikte sinemaya gideriz diye düşünmüştük. El birliğiyle masayı topladık.
"Tamam işimiz bittiğine göre gidebiliriz"dedi Çağdaş.
"Kanka siz önden gidin biletleride alın biz arkanızdan gelsek olmaz mı?" Dedi sırıtarak Aykut.
"Olur kanka siz şey edin sonra gelirsiniz"dedi Çağdaş da kahkaha atarak.
Masanın üstündeki kağıt havlu rulosunu Çağdaş'a fırlattı.
"Tamam ama çok geç kalmayın öğle seansına alıyoruz biletleri ona kadar yetişin." Diye ekledim
Aykut kafa salladı. Bizde evden çıktık.Tuna'nın evi bizim eve yürüyerek otuzbeş dakika falandı. Çağdaş'a da yirmibeş dakika civarındaydı. Şimdi Çağdaşlara gidip üstümüzü değiştirecek sonra motorla sinemaya geçecektik.
Yolda güle eğlene eve gelmiştik.
Annesi ve babası iş de, ikiz kız kardeşleri de kreş de oldukları için ev boştu.Çağdaş kapıyı açıp eliyle içeriyi işaret etti. "Gir bakalım kocacım!"diyip gülümsedi.
Bu çocuk bazen herşeyden daha tatlı görünüyordu gözüme.
Kapıdan bir adım attım ve onu da kolundan çekip içeri çektim kapıyı da diğer elimde kapattım.
Tek hamleyle kapıya ittirdim onu ellerimi iki yanına kapıya koydum.
"Napıyorsun?" Dedi gülerek.
"Senin kahvaltı beni pek doyurmadı" diye yanıtladım.Çağdaş
Yavaşça bana yaklaştı ve yumuşacık dudaklarını dudaklarıma sürttü. Bunu bir süre yaptıktan sonra burnuma bir buse kondurdu.
Onu belinden tutup kendime çektim.
Bir elimi saçlarına daldırdım, ve dudağına yapıştım. Burnumuzdan derin derin nefesler alarak öpüşmeyi sürdürdük.Öpüşerek, ve tişörtlerimizi çıkartarak odama doğru ilerledik birlikte. Kapıyı açıp onu yatağın üstüne usulca yatırdım. Dudaklarından boynuna indim ısırıp küçük morluklar bırakmak isterden beni durdurdu öküz.(vshundzm)
"Dışarı çıkacağız beni o morluklarla kurban edemessin,ama akşam devam edebiliriz" dedi dudağını büzerek.
"Bu sözünü unutma akşam görüşürüz. " dedim yüzüne bakarak havaya öpücük atıp üstünden kalktım.
Dolab açıp iki tane aynı renk tişört çıkarttım ve birini Sonat'a firlattım."Al giy!"
Sırıtıp bana baktı." Sen kızdın mı bakim" dedi yataktan kalkıp sonra devam etti." Bu sabah sende yapmıştın aynısını." dedi.
" Ya tamam haklısın tamam" dedim göz devirip. Geldi ve dudağıma sulu bir öpücük bıraktı." Şort giyelim mi?" dedim. " Ne şortu lan! O bacakları benden başka kimse göremez!"
" Ya aşkım hava çok sıcak."
"Bunun bende farkındayım bakim boyuna"dedi.
Bu kıskançlığı hoşuma gidiyordu. Şortu çıkarıp elimde salladım "Tut altına bakayım" dediğini yapıp tuttum. Gözüme baktı "Tamam giy?" Dedi. Şortu bir çırpıda altıma geçirip bir benzerini de ona verdim. O da giyindi.
Bende motorun anahtarını aldım ve çıktık evden.Yazarın ağzından;
Çağdaş motoru çalıştırdı ve biraz bekledi o güven dolu kolların beline sarılmasını. Sonat da kollarını sıkı sıkı sardı Çağdaş'ın beline. Aslında Sonat motordan biraz korkuyordu çünkü en sevdiği insanlardan birini yani dayısını bir motor kazasında kaybetmişti. O yüzden korumasını gayet normal buluyordu.
Yolda rüzgarla dans ede ede süzülüyorlardı resmen. Sıcak hava resmen yok gibiydi o an.
Biraz sonra Sonat Çağdaş'a seslendi.
"Hayatım biraz yavaşlar mısın korkuyorum?"
"Beni sevdiğini söyle!"
"Seni seviyorum lütfen yavaşla!"
"Kafamdaki kaskı alıp kendine tak!" dedi Çağdaş garip bir sesle.
Sonat dediğini yapıp kaskı çıkardı ve kafasına geçirdi.Çağdaş derin bir nefes aldı. Anlamıştı firenlerin tutmadığını. "Sonat seni çok seviyorum" dedi.
Korna sesleri birbirine karıştı...Sonat'ın duyduğu ambulans seslerini Çağdaş duymuyordu...
Huhu ben geldim diğer bölümü sabırsızlıkla bekleyecek olanlara burdan selam olsun umarım beğenirsiniz lütfen bana kızmayın biraz atraksiyon olması gerekiyordu sizleri seviyorum yorumlara abanın❤🥀
YOU ARE READING
İLK GÖRÜŞ (GAY)(TAMAMLANDI)
Teen FictionKiprikleri uzundu saçları kumral, dudakları dolgun -aahh insanın öpesi geliyor-, yüzü bebek gibi çenesi ve burnu yüz hatlarına çok uyumlu şekilde duruyor. Bu çocuğun peşinde birsürü kız geziyor olmalıydı bende kız olsam kıçından ayrılmazdım. Bi anda...