37| I promise 'til death we part like in our vows

5.9K 628 1K
                                    

Merhabaaaa! Dayanamadığımdan bir bölüm daha yazdım heyecanla. Bu bölümü yazmayı çok uzun zamandır istiyordum.

Bölüm şarkısı: Tattoos Together- Lauv

Bu bölüm şaşıracağımız iki şey olacak bu yüzden hemen kemerleri bağlayalımmmm.

*4 ay sonra*

Jeongguk:

Odamda bulunan plakete bakarken gülümsememi engelleyemiyor, yaşadığım her bir anın gözümün önüne gelmesiyle deli gibi çığlık atmak istiyordum.

Mezun olmanın bu kadar eğlenceli olabileceğini düşünmezdim. Özellikle Busan'dan ayrıldıktan ve ortamını sevmediğim, öğretmenlerin yaşlı moronlar olduğu bir okula geldikten sonra aklıma gelen olası mezuniyet sıkıcı konuşmaların olduğu, öğrencilerin en güzel ben giyineceğim yarışına girip birbirlerine kinle baktıkları bir ortamdı. 

Hayatımın başrolü olan şahıs tüm bu sıkıcı düşünceleri kovmuş, harika ve asla unutamayacağım bir gün geçirmemi sağlamıştı.

O güne dönecek olursak her şey kıyafet seçimimizle başlamıştı. Alışverişi sevgilimle yapmak istemiştim. Çünkü ikimizin de ciddi ortamlarda giyebileceği bir takımı yoktu ve her an onu görmek isteyen kalbim için iyi bir nedendi bu. 

Çeşit çeşit takımlar denemiştik ve herbirinde nefes kesici görünüyor olsa da içine sinmediğinden bir şey almamıştı. Aynısı benim için de geçerli olmuştu. Görüntüm hoşuma gitmişti ama bir yandan da sıradanlaşmış gibi hissetmiştim. Bu yüzden mağaza gezmelerimiz fazla uzun sürmüştü.

Ama sorun değildi. Çünkü bu süreçte kabine girip de sevgilimden minik öpücükler çaldığım fazlaca zaman bulmuştum.

Onu ilk kez öptüğüm anın üzerinden aylar geçmesine rağmen her öpüşümde heyecanlanıp gözleri kocaman oluyor, sonra da dudaklarını dişleyip gülüşünü engellemeye çalışıyordu ya... deliriyordum. Taehyung'un güzelliği kafayı yedirtiyordu bana. Her dakika, her saniye...

Mağaza gezmekten sıkılmış bir şekilde dondurmamızı yerken oturduğumuz bankta Taehyung dahice bir fikirle gelmiş ve neden her seferinde takım elbise denediğimizi sormuştu. Anlayamadığımdan alık alık baksam da sonrasında jeton düşmüş ve kurallara uymak zorunda olmadığımızı hatırlamıştım. Sonuçta bu bizim mezuniyetimizdi ve okuldan kurtulmamızı kutladığımız bir törendi. Neden bu özel günümüzde de onların sıkıcı kurallarına bağlı kalmak zorunda kalacacaktık ki?

Bunun üzerine gördüğümüz ilk mağazaya girmiş ve rengarenk, Hawaii'de giyilmesi muhtemelen olan iki tane çiçekli gömlek, altına da gömleklerle uyumlu şortlar almıştık. İkimiz de aynı şeyleri almıştık, tek farkımız renkleriydi. Yine de çift kıyafetleri giydiğimiz belliydi. 

Hem yaptığımız alışveriş hem de sıradanlığa karşı çıkışımız sayesinde gülümsememi engelleyemiyordum. Gerçi Taehyung da benden farksız değildi. 

Birkaç gün sonra mezuniyette insanların garip bakışlarına karşı biz de onlara garip bakmış ve gülmüştük. Taehyung'un son senesinde de olsa kurtulup bu hale gelmiş olması beni delicesine mutlu eden bir başka olaydı.

Müdürün sıkıcı konuşmaları, okul birincisinin birinciliğini anlatıp hepimizden nefret ettiğini söylemesi ve herkese tek tek plaket takdimi falan derken sonlara doğru kaotik bir an yaşanmış iki aile yüz yüze gelmişti. 

Mister Right | Taegguk ✓Where stories live. Discover now