39| Now everybody knows

4.9K 484 882
                                    

Merhabalar canlarımm🥹😅

İlk defa bu kadar geç kaldık, çok geç kaldık of of (uzun bir bölümle telafi etmeye çalıştık diyelim). Bu bölüm benim için hikayenin belki de en önemli bölümlerinden, okuduğunuz zaman sebebini anlayacaksınız muhtemelen. Bölüm sonundaki açıklamama da beklerim siziii.

Bölüm şarkısı: Oceans- Seafret *

Mutlaka söylediğim yerde şarkıyı açın. İlk defa bu kadar istekliyim bu konuda. Bu bölüm biraz da bu şarkının hissiyatı üzerine yazıldı🥺 💕 İyi okumalar o zaman🥹❤️

"Jimin, lütfen yine sandalyeden düşme! Yeter artık bu kaç oldu?! En iyi onunla anlaşırsın dediğim arkadaşımın aptal olduğunu düşünecek şimdi canım sevgilim."

Gülmekten gözleri kısılan ve kendini tutamayan Jimin'e bağıran Jeongguk'u izlerken birkaç duyguyu birlikte yaşıyordum.

Nereye düştüm ben hissi geldiğimden beri devam ediyordu. Ortamda beş tane fazla enerjik Jeongguk vardı sanki. Hepsi bir şeyler söylüyor, ortama yeni biri -yani ben- girmiş olmasına rağmen bir an bile sessiz kalmadan kırk yıllık arkadaşmışız gibi muhabbet ediliyordu.

İkinci his ise bu ortamı garip bir şekilde sevmiş olmamdı. İlk defa bir arkadaş grubunda aktif bir şekilde bulunuyordum ve insanların beni yabancılamadan düşüncelerimi önemsemesi, benimle ilgilenmesi ve bunu sırf ben olduğum için yapması hoşuma gitmişti. Bu ortamda sadece Kim Taehyung'tum. Cinsel yöneliminden, ailesinden, inandıklarından bağımsız Kim Taehyung'tum. Eh biraz da Jeon Jeongguk'un sevgilisi Taehyung'tum.

Beni merak ediyorlardı ancak merak etmeden önce de hakkımda fazlasıyla şey bildiklerini görmüştüm. Nefes alabildiğim anlardan birinde Jeongguk'a 'Ne iş' dercesine bir bakış attığımda omuz silkerek gülmüş, dudaklarını kıpırdatarak 'Senden başka konuşacak bir şey bulamıyorum, ne konuşursak konuşalım konuyu bir şekilde sana getiriyorum, bu sayede arkadaşlarım da seni tanıyor' demişti.

Kalbime gönderdiği sıcaklık tarif edilemezdi.

Ana dönecek olursak Jimin iki kere sandalyeden düşme tehlikesi geçirmişti ve konuşurken diğerlerinden daha olgun görünen çocuğun gülerken böyle bir yönünü görmek beni şok etmişti. Tatlı bir görüntüsü vardı. Hoseok'tan sonra en çok onunla konuşmuştum.

Hoseok ise çoktan arkadaşım olmuştu. Instagram'dan mesajlaşmalarımızın etkisini görmüş, rahatça sohbet edebilmiştim. Beni az çok tanıdığından sınırlarını diğerlerinden daha çok biliyordu. En azından fiziksel temas konusunda zorlandığımı biliyordu. İlk geldiğimde bu yüzden bana sarılmamış, sadece gülümseyerek elimi sıkmıştı. Ona minnettardım.

"Taehyung bir de şunu dinle. Jeongguk sekiz yaşındayken mahallenin huysuz amcası - ki biz onun deli olduğunu düşünüyorduk- tarafından tırmıkla kovalanmıştı. Chungha'nın abisi olmasaydı arkadaşımız gidiciydi. Küçük yaşta da kendi kendine hedefler koyar, artistlik yapardı."

Jeongguk'a döndüğümde başını sallasa da güldüğünü görünce anlattıkları anıda bir sorun olmadığını anlayarak rahatlamış ve daha dikkatle dinlemeye başlamıştım.

"Neden kovalandı ki?"

"Jeongguk o zamanlar en miniğimizdi. Hem yaş hem de boyut olarak küçük olunca ve şimdiki gibi kocaman gözleri olunca istemsizce onu bebekler, küçücükmüş gibi severdik. Biz de küçüktük ama bir metrelik boyuyla bilmiş bilmiş konuşan bir çocuğun söyledikleri bize her türlü komik gelirdi.

Mister Right | Taegguk ✓Where stories live. Discover now