S2- BÖLÜM 5: DÜŞÜŞLER ve KALKIŞLAR

2.6K 285 202
                                    

Helloooooooo!

Ben geldiiiimmm!

Nasılsınız bakemmm?

Yüzünüz gülüyor muu?

Ummmarımm gülüyorduuuuurrr!

Ben de iyiyimmm!

Oy ve yorumlar diyoruuummm! Bakınız el açık bekliyoruuum!

İyi okumaalaarr!

🌜🌚🌛

"Düşüşler en büyük kalkışlara şahit olmuştu hep."

🌜🌚🌛

Şu konuda bir anlaşalım; Ben saf değilim. Ben çok iyi biri de değilim. Ben çok masum da değilim. Ben umursamaz biri de değilim. Ben salak hiç değilim, tamam ara sıra olabilirim ama genel hatlarımla salak değilim. Ama insanlar genellikle bunları böyle görüyor. Sonuç olarak ya onlar beni tanımıyor ya da ben kendimi tanımıyorum. Şu konu da da anlaşalım o hâlde; Ben kendimi tanıyorum, bu hayatın bana dayattığı bir gerçeklik. Çevremdeki herkes aksini iddia etmek için çabalasa da gerçek bundan öte değil. Onlar bunu bilmese de olurdu.

Ben dünya üzerindeki son gölgeydim. Herkesin kanına ihtiyacı olduğu esas kişi bendim. Ve ben bir tutsaktım, güçsüz bir tutsak. Herkesin gözünün içine içine baktığı, hatasını kolladığı, gücünü emmek için an beklediği bir tutsak. Bir kukla misali oynaması beklenen, sesinin çıkmaması gereken bir kukla. Arkadaşları onun yüzünden acı çekerken susması gereken, herkesin dayattığı gücünü kullanamaması gereken bir paçavra. Ben buydum, onların gözünde. Eleanor Parker herkesin gözünde bambaşkaydı. Eleanor Parker artık bir deli olmaktan çok uzaktaydı ve hiç bu kadar yakın olmamıştı. Ben bir viraneydim ama hiç bu kadar ait hissetmemiş bir viraneydim.

Kalıplara uymak zorundasınız. Öyle ya da böyle. İster göstermelik ister gerçekten. Göstermelik uyduğunuz zaman insanlar buna inanırdı. Sonuçta herkes bunu görmek için bakardı size. Ben kesinlikle iyi bir oyuncuydum.

Nefesimi karşıma geçen Danny ile tuttum. Yanında tanımadığım iki kişi daha vardı. Yine Bay Lionel'in isteği ile herkesin ortasındaydık ve burada yaşamayan birçok kişi de buradaydı. Herkes benim büyük bir kurda dönüşmemi bekliyordu. Danny'nin arsız gözleri onaylayıcı bir bakışla üzerimde gezindi. Göz devirmemek gerçekten büyük bir uğraştı. Üzerimdeki siyah yarım atlet ve siyah eşofman bu bakışlarla büyük bir yüke dönüşmüştü aniden. "Duruşunu düzelt." dedi bir öğretmen edasıyla. Dediğini ikiletmeden yaptım. Ayaklarımı omuz genişliğinde açtım. Omuzlarımı dikleştirdim ve başımı hafifçe eğdim. Duruşumu yeniden süzdü. Ama gerçekten laf etmemek elde değildi!

"Enerjin konusunda iyi olduğunu duyduk." dedi Danny'nin solunda olan yeşil bakışlara sahip adam. Yeşil gözleri ona bakar bakmaz gözlerime kitlendi. Benden hoşlanmadığını anlamak zor değildi. Buradaki çoğu kişi için sadece bir güç aracısıydım. Yıllar sonra ortaya çıkan ve en güçlü türün liderliğini elinden alan bir engel belki de. Ay, çok da umurumda!

"Kimin söylediğine bağlı." dedim hafif, sahte bir gülümse göndererek. Dudağı alaycı ve aşağılayıcı bir kıvrıma sahip oldu.

"Oldukça güvenli bir kaynak." Alt metni belliydi; Senin aksine.

GÖLGE KANIWhere stories live. Discover now