S2- BÖLÜM 20: UMUTLAR

1.6K 185 123
                                    

    He hey hey heeyyyy!

Ben geldiiimmm!!

Nasıl geldiiimmm!!!

Bölümle geldim(Biliyorum çok şaşırtıcııı)

Nasılsınız bakalımmm???

Boll bolll iyilikler olsuunnn!

Bayram arefesinde de siz ebir ödül olsun bu bölüm ;)))

Ödülün giriş ücreti minnağa bir tık atmak yalnızzz!!!!

İyi okumalar dileriiimm!

🌜🌚🌛

"Umutları bile kitleyecek bir yama bulmuşlardı. Tüm umutlar çaresizlikle sulanmıştı. Yine de hepimiz kana kana içiyorduk umudu."

🌜🌚🌛

  Bu hayatta merak ettiğim birçok şey vardı. Bu hayatta yapmak istediğim onlarca şey vardı.

Ve bir şeyi istiyorsanız onu elde etmek için başlamak zorundasınız. Bu hep böyle olurdu. Yarın veya birazdan değil, şu an. Bir anımızı diğeri anımızı bekleyerek heba edemeyiz. Zaman denilen algı o kadar akıl dışıydı ki biz belki de bir saniyeye yıllar sığdırıyorduk.

Herkesin beklentisi beklememden yanaydı, güçsüz olduğumu söylüyorlardı, bir anda fazla hızlı gittiğimi söylüyorlardı. Ama Tanrı aşkına arkadaşlarım acı çekerken daha ne kadar bekleyecektim?!

Buradan nasıl kurtulacağımı bilmiyordum ama kurtulacağımı biliyordum. Ben bir yolunu bulurdum. Hep bulmuştum.

Başımı bir o yana bir bu yana oynatıp çıtlattım. 6 gündür benim kurda dönüşmeme odaklanılmıştı ve konumuz buydu. Sürekli alıştırma yapıyorduk, ben de kurda dönüşüyordum. Eski hâlime nasıl döneceğim, nasıl zihinsel bağ kuracağım, nasıl diğer kurt sürülerinin konuşmalarını duyup zihnimde engelleyebileceğimi öğretiyorlardı. Gerçek şuydu ki zihnim zaten ben istemediğim sürece hiçbir konuşmaya zihnimi açmıyordu. Zihnimi seviyordum yahu!

Maddy'nin delirmesi dilden dile dolaşıyordu, herkes Meclis'in başına ne geldiğini sorguluyordu. Bay Canavar ve diğer canavar yoldaşları sık sık Meclis'ten gidiyorlardı. Benim eğitimlerime daha sık geliyorlardı ama. Dahası artık ne düşündüğünü bilmesem de bana bakarken daha irdeleyici gözlerle sahipti. Şüpheci değil, sorgulayıcı. Ne olduğumu sorgulayan gözleri vardı. Belki de dedikleri gibi benden şüpheleniyordu, bilemiyordum.

Soy dedem ile işler hem yolunda gidiyor hem de gitmiyordu. Benim hızım konusunda ısrarcıydı ve kavga da etmiştik. Çok hızlı olduğumu savunuyordu ama ben aksini savunuyordum. Daha güçlenmediğimi söylüyordu ve haklıydı. Benim sadece zihnimle ilgilenerek her şeyi bitiremeyeceğimi savunuyordu. Ben gölgeydim, sadece zihin yeteneği olan bir yaratık değil. Türümle ilgili aldığım eğitimim devam etse de yeterince gelişmediğimi biliyordum. Cadılık konusunda oldukça geriydim, vampir olarak her gücüme aynı ağırlığı veremiyordum, kurt olma konusundaki kontrolüm ise diğerlerine kıyasla daha iyi olsa da yine de çok iyi sayılamazdı. Zihin yeteneğim ise aralarında en parlağıydı, onda da daha sınırlarıma gelememiş olsam da yine de diğerlerinden çok daha iyiydi. Bu iyiliği Maddy'e ve Liona'ya mı sorsak ne?

Bu süre zarfında takımıma artı iki kişi daha kazandırmıştım. Ve bundan oldukça gurur duyuyordum çünkü arka cephem çok daha fazla güç kazanıyordu.

GÖLGE KANIWhere stories live. Discover now