19.BÖLÜM: OYUNUN SONU

14.8K 774 58
                                    

Selamün Aleyküm sevgili okurlarım:)
Diger bölümlere oranla uzun bir bölümle aranızdayım
Bol bol vote ve yorum istiyorum ..istiyorumki yeni bölümü erken yayınlayayım.
Medyada Esranın bölüm sonundaki hali var .
Keyifli okumalar:)Allaha emanet olun.

Hikayemle ilgili duyuruları profilimden paylaşıyorum takipte kalın arkadaşlar.

Esra , Ayşen ile kıldığı sabah namazından sonra uyumamıştı.Bir süre ibadet yaptıktan sonra kendisini odasındaki camın önündeki koltuğa atmıştı.

Yağmur damlaları çiselerken Esra gülümsemişti bir süre yağan yağmurun sesine kulak verdi.Daha sonra odasındaki camın önünde duran koltuğunu oturarak arkasına yaslandı. Kafasını da arkaya yaslayarak gözlerini yumdu.

Bir süre sessizce yağmur damlalarının cama degen seslerini dinledi.Daha sonra gözlerini açarak oturduğu koltuktan kalkarak camı açtı.
Bahçeli bir evde oturduğundan dolayı toprak kokusunu doyasıya hissediyordu.
Toprak kokusunu içine çekerek geri çekildi ve koltuguna tekrar oturarak arkadına yaslandı .
Bır süre toprak kokusunun odasına doyasıya girmesine izin verdi.Bu kokuyu çok seviyordu elinde olsa saklardı bu kokuyu.

Bian aklına akşam uyumadan önce sapıgından gelen arama geldi. Akşamda sinirlenip pek uyuyamamıştı.Bu sapık kimse Esranın sinirlerini oynatmaya yetiyordu.

Telefonu bir kaç kere çalmıştı ama açmamıştı.Telefonu tekrar çalınca sonunda dayanamayıp açmıştı.

-"Yine mi sen ya kimsin sen ya kim sapık herif !Seni polise şikayet edeceğim sapık herif."

Aklına telefonda söyledikleri gelince biraz daha sinirlenmişti.Bu sapıkla ne yapacağını hiç bilmiyordu.Polise gitmesi gerekiyordu ama bu durum abisinin kulagına giderse ortalık iyice karışacaktı.Bunu göze alamazdı abisinin Ankaraya gitmesini bekleyecekti.Yarın zaten gideceklerdi.Yarından sonra polise gidecekti.O bilinmeyen kişiden İnşaAllah tamamen kurtulacaktı .

Bu duruma anlam veremiyordu ilklerde ergen çocukların yaptığı telefon şakaları sanmıştı ama sonradan bu durum ciddiye bitmişti.

Bu kişi kimse kendisini bilen biri olmalıydı ama kimdi onu bilmiyordu.Kimin kendisiyle bir derdi olabilirdiki.
Kafası çok karışıktı hemde çok düşüncelerini bir kenara bırakarak yerinden kalktı. Masanın üzerinde duran telefonunu eline aldı ve saate baktı saat 8 olmuştu telefonu masaya bıraktığında üzerine bir hırka geçirerek şaçlarını tepeden topladı.
Başına tülbenti takmadan odadan çıkacağı sırada telefonun mesaj sesi ile irkildi derin bir nefes vererek korkulu gözlerle telefonuna baktı yavaş adımlarla telefonuna doğru ilerledi ve telefonu istemsizce eline
Telefonuna baktıgında yine o bilinmeyen numaradan gelen mesaj olduğunu gördüğünde derin bir nefes aldı ve mesajı açtı.

"Sen seversen mezhebimdir Aşk"
Bu sözü kırmızı kalemle çizmişsin çok
beğendiğin ortada

Esra kaşlarını çatarak şoka girmiş bir şekilde yatağının üzerine oturdu.
Bu nasıl olabilirdi kitabı çantasındaydı.

-"Çanta "dedi kendi kendine ve hemen çantasını yanına koştu.
Çantasını karıştırdı.Kitap yoktu emin olabilmek için çantayı ters çevirip yere döktü ama yoktu işte kitabı yoktu.
Bi ara ögretmenler odasına gittiğinde çantasından şarz aletini almıştı.Onu alırken kitabı masada bıraktığını hatırlayınca eli ağzına gitti ve
-"O oradaydı yanı başımda ve ben saf gibi ortalarda dolaşıyordum." Dedi "Allahım bendeki bu saflık ne tür bir saflık anlamıyorum ki."dedi kendi kendine "Kim olabilir güvenlikli okula hangi sıfatla girebilir ki düşün düşün." dedi ve ayağa kalktı.

TAŞ VE ODUN KAFALILAR Where stories live. Discover now