24.BÖLÜM:OYUN

13.7K 743 90
                                    

ÖNEMLİ !!
Selamün Aleyküm Arkadaşlar
Medyada @fatmanergis isimli okurumun özenip hazırladığı ve bana gönderdiği hikaye kapağı var bakarsanız sevinirim sizde afiş falan hazırlamak isterseniz Esrayla ilgili hikayenin bölümlerine yükledigim resimlerden yararlanabilirsiniz.

Ve son olarak bana sormak istediğiniz sorular varsa hiç çekinmeden mesaj atabilirsiniz veya profilimden sorabilirsiniz
Allaha emanet olun.:)

İnsan bazen dünyaya farklı yaşam tarzında gelebiliyor.Ama hayat bazen onu hiç bilmediği bir hayatın akışına da bırakabiliyor.
Vuslatz.

Esra için ilk defa bir erkek baştan aşağı yaşam tarzını değiştirmeye başlamıştı.Kerem evet Kerem ,Esra sayesinde belki zor belki kolay ama değişmeye başlamıştı.Bu değişmeye vesile olmuş güzelede gönlünü fazlasıyla çok kaptırmıştı.
Ona baktığında huzurun ta kendisini görüyordu ama Esra kaşlarını çattımı asi ve bir okadarda tatlı bir yüz ifadesini sevmemek elde değildi.Esra Keremin vazgeçilmez kıymetlisiydi nekadar kaçarsa kaçsın Kerem hep onun hayatında olacaktı.

Kerem çölde susuz kalmış bir bedeviye dönmüştü.Yüregi, çölün ortasında kaybolmuş ışıl ışıl parlayan kıymetli bir taş görmüştü.Bu taş okadar güzel ve bir okadarda narindi ki onu kırmaya kıyamıyordu.Onu yüreğinin tam ortasında büyütüyordu.
Serap görebilme ihtimalide vardı.Belki bu olanların hepsi bir rüyaydı.O değerli taşı belki de hiç görmemişti.Belkide uyandıgında her şeyin yok olacağı uçsuz bucaksız sonsuz bir rüyadan uyanacaktı.Ama Kerem bu rüyadan hiçbir zaman uyanmak istemiyordu.Kıymetlisinin her zaman yanında olmasını istiyordu.

Kerem uykusundan gözlerini bianda açmıştı.Nedenini bilmesede bianda içinin daraldıgını hissetti. Titriyordu ve nefes nefese kalmıştı.

"Esra'm"dedi kısık sesle hava daha karanlıktı güneş aydınlanmamıştı.
Nefes almaya ihtiyacı vardı.
Yatağından kalkarak balkona çıktı.Serin İstanbul sabahında ellerini balkonunun kenarına koyarak derin derin nefes almaya başladı.Gözlerini sımsıkı kapatmıştı.Soguk rüzgarın esintisi doyasıya kendine gelebikmek için, içine çekebildigi kadar çekti.

Ezan sesi duyulmaya başladıgında Kerem gözlerini açarak düşüncelerini bir kenara bıraktı.Koltuguna geçerek oturdu ve serin İstanbul sabahında ezanı bitinceye kadar dinledi.Ezan bitince yerinden kalkıp bi kaç dakikalık duşa girip hemen abdest alıp odasından çıktı.Arabasına bindigi gibi caminin yolunu tutmuştu.Camiye geldiginde cemaatin namazı yeni kılmak için hazırlandıklarını görünce gülümsedi.Cemaate uyarak namazını kılmaya başlamıştı.Bir süre sonra namaz bittiginde herkes, hoca da dahil camiden ayrılırken Kerem olduğu yerde kıpırdamadam oturuyordu.

Ellerini açarak dua etmeye başlamıştı.
-"Allahım benim kalbimi İslama aşılayan ,vesile olan kıymetlimi bana bağışla... bağışla Rabbim."dedi ve yerinden kalktıgı gibi camiden çıkıp arabasına bindi arabanın içinde bir iki dakika durup

-"Yok böyle olamayacak onu görmem lazım... görmem."dedi ve Esranın evinin yolunu tuttu.
Evin önüne geldiginde Esranın salonu olduğunu tahmin ettigi odada hafif loş ışık vardı.Onu görme umuduyla bir süre uzun uzun baktı.
Göremeyince arabasına bindi ve gözlerini ayırmadan eve bakmaya devam etmişti.

----

Esra sabah namazından sonra uyumamıştı.Bir sure Kur'an-ı Kerim okumuştu. Yetiştirmesi gereken bir hatimi vardı ve onu olabildiğince hergün düzenli okuyarak yetiştirmeye çalışıyordu.Kur'an-ı Kerim okuduktan sonra bir sürede roman okumuştu.Ama Keremin o camide ki halini düşünmekten roman okumaya odaklanamamıştı.Onu camide gördüğünden beri kafası çok karışıktı.Namaza başlamasına çok sevinmişti. Değişecegim demişti ama Esra kendi için değişmesini istememişti.Rabbi için değişmesini istemişti.Ama sevinmişti sonuçta namaza başlamıştı.İçini bir mutluluk kaplamıştı.Nedenini bilmesede enerjikti yüreği bir kuş edasıyla pır pır ediyordu.Ee peki şimdi yapacaktı. Gözlerini kapatıp açtı.Kafası çok karışıktı.Bu soruyu ne zaman kendisine sorsa içinden çıkılmaz bir yola giriyordu sanki.
Keremin o gösterişli hayatından çok korkuyordu.Kerem o hayata ait bir insandı .Düşünceler bir türlü kitap okumasına izin vermiyordu.
İçinin daralması ile hızla kitabı yan tarafına koyarak yerinden kalktı ve mutfağa ilerledi aldığı bir bardak suyu içmeye başlamıştı.Bardak bianda elinden düşünce olduğu yerde sıçradı. Elini kalbine götürerek derin bir nefes aldı ve yere egilerek parçaları toplamaya başlamıştı.Son parçayı alacakken diger elindeki büyük cam parçası Esranın eline düşerek elinin üst tarafını kesmişti. Esra refleks olarak elini çektiginde yerde duran diğer cam parçasına eliyle basmıştı.Elinin acısıyla

TAŞ VE ODUN KAFALILAR Where stories live. Discover now