TAŞ VE ODUN KAFALILAR

26.BÖLÜM:ÖLÜM (SEZON ARASI)

CÜMLETEN SELAMÜN ALEYKÜM:)

ÖNEMLİ!!!
DUYURUYU OKUMAYANLAR VARSA SEZON ARASI BAŞLIĞINA ŞAŞIRMIŞ OLABİLİRLER.HİKAYE SEZON ARASINA ALINDI ARKADAŞLAR
UZUN Bİ ARA BURALARDA OLAMAYACAĞIM GERİ DÖNDÜĞÜMDE YENİ HİKAYEMLE BURALARDA OLACAĞIM İNŞAALLAH

"BENİ TAKİPTE KALIN"

ALLAHA EMANET OLUN GÖRÜŞMEK ÜZERE İNŞAALLAH:)

Vote ve yorumlarınızı bekliyorumm

Esra ellerini ilk defa Kereme uzatmıştı.
Keremin aylardır beklediği mutlu an sonunda gelmişti. Şasırmıştı bu duruma ama kıymetlisi ellerini uzattığı için gülümsedi ve bir umutla elini uzattı.Tam Esranın elini tutacağı sırada Esra kafasını olumsuz anlamda sallayarak elini geri çekti.
Kerem elini tutmasını istedi gözleriyle işaret ederek ama Esra geri geri adım atarak oradan uzaklaşmaya başladı.
Kerem, Esranın arkasından koşmaya başlamıştı ama onu bir türlü ne kadar koşarsa koşsun yakalayamıyordu.

Esra bir uçurumun kenarına geldiginde derin bir iç geçirerek uçuruma bakıyordu.
Yaklaştıkça yaklaşmıştı uçurumun kenarına.Kerem soluk soluğu geldiginde ise arkasındaydı.Kerem Esraya şaşkınca bakarken

-"Esra bak bana gözlerime bak , tut ellerimi yalvarırım."dedi

Esra derin bir nefes verdi.Kafasını yan çevirdi ama Kereme bakmadı.Arkası dönük olumsuzca salladı kafasını.Kollarını açmıştı elleri titriyordu.Rüzgarın şiddetiyle beyaz elbisesi uçuş uçuş olurken Esranın gözünden yere düşen bir damla göz yaşı ile bianda kendisini uçsuz bucaksız uçuruma bıraktı.Kerem,Esrayı tutma umuduyla tüm hızıyla koşmuştu ama kıymetlisini tutamamıştı.Kerem umutsuzca dizlerinin üstüne çöküp sesi kısılıncaya kadar ,dağları inletecek kadar bagırarak ellerini yumruk yapıp defalarca toprağa yumruklarıyla vurdu.Esra gitmişti,kıymetlisi ellerinin arasından kayıp gitmişti.Kerem göz yaşları arasında taşın üzerindeki beyaz kağıdı farketmişti.Kerem kağıdı alıp yavaşça açtığında...

Bembeyaz bir duvarla uyanmıştı.
Nefes almakta zorlanıyordu.Göğsü fazlasıyla çok ağrıyordu yerinde kıpırdanmaya çalıştı.Ama zar zor hareket edebiliyordu.
-"Esra'm."dedi kısık sesle Bu nasıl bir rüyaydı kıymetlisi gitmişti kendisini bırakıp gitmişti ya o beyaz kağıt o kagıtta ne yazıyordu o kağıdı açtığında uyanmıştı.İçi daralıyordu o gün vurulduğu günün bir gün öncesinde de garip bir şekilde kendini kötü hissederek uyanmıştı.

Peki o neredeydi nefesi neredeydi? Kerem burada yatarken Esra neredeydi.Yerinde biraz daha kıpırdanarak doğruldu.Ayaklarını yataktan sarkıtmak için bir hamlede bulunduğunda göğsünegiren agrıyla iki büklüm olmuştu.
Doktor ve hemşirenin bianda odaya girmesiyle hemen Keremin yanına gelerek durdurmaya çalıştılar.

-"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz yatınz şuraya lütfen."dedi doktor hemen

-"Esra nerde ."dedi Kerem doktora bakarak

-"Kimden bahsettiğinizi bilmiyoruz Kerem bey lütfen."dedi ama Kerem onları zorlukla itekleyerek

-"Bırak Esra nerde dedim sana."dedi uyarıyla

-"Kerem bey eğer bu yataktan kalkarsanız kanamanız tekrar başlayacak lütfen." İçeri Anıl ve Keremin annesi Süreyya hanım ve babası Ahmet bey girince

-"Oğlum ne yapıyorsun." dedi Ahmet bey oğlunun kolundan tutarak
Kerem Anılı görünce bütün soruların cevabını Esranın nerde olduğunu öğrenebileceği arkadaşına baktı bi umutla