40.BÖLÜM:ŞÜPHE

3.2K 194 2
                                    

CÜMLETEN SELAMÜN ALEYKÜM ;)
EE Nasılsınız ben yokken buralar boş kalmış nerde bu okurlar acaba? Neyse hadi başlayalım o vakit Bismillahirrahmanirrahim

2. Hikayem Kış Güneşinin ilk bölümünü yayınladım ona da bakar mısınız seveceğinizi umuyorum

TAKİP ;)

Sabah gözlerini güneş ışınlarıyla aralamıştı Esra sağ tarafına baktığında Kerem yoktu nerde olabilirdi ?Yatağından kalkıp üzerini değiştirip aşağıya inmişti gözleri kermes ararken masadaki notu farketmişti.

Sahile gel
Buda neydi şimdi Esra kapıdan çıkıp sahile doğru yürümeye başlamıştı.Halen daha yoktu.Nerdeydi bu adam yerde ışıl ışıl parlayan deniz yılı görmüştü üzerindeki kağıdı alıp şimdi

-"Şimdi eve gel."

-"Ne ah Kerem neyin peşindensin sen acaba yine."diyerek bu sefer eve doğru yürümeye başladı.Eve geldiğinde

-"Süpriz diye karşısında beliren Keremle şaşkına dönmüştü.Ama yüzünü bianda kocaman bir gülümseme kaplamıştı.
Esra koşarak Keremin boynuna sıkıca sarılmıştı ama biandanda söylenmeden edemiyordu.

-"Ödümü kopardın nerdesin sen ben le oyun oynayıp duruyorsun."

-"Ee bu güzel eşime kahvaltı hazırladım erken uyandım sonra sen planladığımdan biraz erken uyandın."dedi

Esra masaya baktığında her şey harikulade gözüküyordu.

-"Ama bu çok güzel" demişti masanın güzelliğine gülümseyerek
Kerem ise arkasında sakladığı gülü çıkarıp Esraya uzatmıştı.

-Senin kadar güzel olmasada dünya güzelime." diyerek Esraya gülü uzatmıştı.Esra tek gülü eline alarak gülümseyerek tekrar Kereme yönelip sıkıca sarıldı.

İkisi daha sonra kahvaltı masasına geçip beraber güzel bir kahvaltı yapmışlardı. Kahvaltının ardından Kerem kahvesini alıp dışarı çıkmıştı. Esra ise masayı toparlayıp Keremin arkasından dışarı çıkmıştı.Kerem'in yanına doğru yürümeye başladığında onu hararetli bir şekilde telefonla konuşurken görmüştü bişey şeyler ters gidiyordu sanırım bu Keremin her halinden belliydi.

Keremin telefonu kapatmasını beklemişti.Telefonu kapattığında önüne geçip

-"Neler oluyor Kerem."

-"Bişey yok hayatım."

-"Ama..."
-"Canım bir şey yok boş ver sen.
Hem ben güzel karıma şöyle sarılıp sahil boyu el ele yürümek istiyorum."

Esra anlam veremesede daha fazla kurcalamadan sadece gülümsemekle yetinmişti.İki sevgili gün boyu beraber uzunca vakit geçirmişlerdi.

Esra yatsı namazını kılıp üst kattan merdivenlerden inerken yine Keremi telefonla hararetli bir şekilde konuşurken görmüştü.Neler oluyordu,Kimdi o konuştuğu?
Kerem arkasını döndüğünde Esrayı merdivenden inerken görmüştü.
Esraya içten bir gülücük göndermişti.Esrada ona karşılık gülümseyince Kerem hemen telefonu kapatmıştı.

-"Canım bir şey istiyor musun?"diye sormuştu.Esra

-"Tatlı bir şey istiyorum."
-"Tamam canım dolapta en sevdiğin tatlıyı yapmıştım onu getiriyim sen bekle Kerem Esraya yaklaşıp

-"Yok onu istemiyorum."

-"Başka bir şey mi hangi tatlı söyle yapayım."

Şöyle kahve rengi gözlü beyaz tenli ipek gibi saçları utandığında yanakları kızaran pembiş yanaklı bir tatlı

TAŞ VE ODUN KAFALILAR Where stories live. Discover now