43.BÖLÜM:HER ŞEYİN BİTTİĞİ AN

3K 215 37
                                    

CÜNLETEN SELAMÜN ALEYKÜM:)

BOL BOL VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM HAYDİ YÜKLENİN YORUMLARA 😀✋🎈❤

Mutluluk kimi insana çok yakın kimisine çok uzak aslında farkında olmadan bir sınavdayız ya da aslında bir sınavda olduğunun farkındasındır da bir isyan içerisindesidir.Ne bu isyan Rabbim seni bir sınavdan geçirmek istemiş bu isyanı amacı ne kendine gel ! ve isyan etme Rabbime.

Vuslatz...

Esra, kafasına aldığı darbelerle kısa süreli bir baygınlık geçirmişti. Zorlukla gözlerini açmaya çalışıyordu ama bir türlü açamıyordu.Az önce kendisini merdivenden iten atamı gözlerinin gördüğü kadarıyla görüyordu. 

Adam telefonla biriyle konuştuktan sonra gülerek kapıyı çekip evden çıktığında Esra şok olmuş bir şekilde  karnına giren ağrıyla çığlık atmıştı.

-"Hayır bırakma beni ne olur bırakma sana ihtiyacım var bırakma."demişti ağlayarak

Koca evde tek başınaydı.Allahtan başka kendisine yardım edecek kimsesi yoktu.
Başı fazlasıyla çok dönüyordu.
Gözlerini bile tam anlamıyla açamıyordu en son elinde telefonu olduğunu hatırlamıştı.Kafasını zorlukla sağa sola çevirmeye çalışıp telfonu bulmaya çalışmıştı.Telefonu gördüğünde sevinmişti ama kendisine çok uzaktaydı.Besmele çekerek kendisini toparlamaya çalışrak bi elini karnına koyup diğer eliylede yerde sürünmeye başlamıştı.Bian durup kafasını çevirip karnına bakmıştı.Her yerin kan olduğunu farkettiğinde bianda ağlaması daha da şiddetlenmişti.

-"Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim.Rabbim yardım et."diyerek Tekrar hareketlenerek daha hızlı telefona ulaşmaya çalışmıştı.Her hareket edişinde başına ve karnına şiddetli ağrılar giriyordu ama dayanmaya çalışıyordu.Son bir hamleyle telefona elini uzatmıştı.Telelefonu eline aldığında şükretmişti.Hemen ilk iş ambulansı aramıştı ama gözleri kararmaya başlıyordu.

-"Yardım Edin hamileyim merdivenlerden düştüm.Lütfen evde tekim."Diyebilmisti git gide bilincini kaybediyordu.Son bi gayretle adresi verdiğinde bianda telefon elinden düşerek gözleri kapanmıştı.

●●●●

Melda kendisine gelen telefonla çok mutlu olmuştu.Sonunda her ikisinden kurtulduğunu düşünerek keyifle Kerem'in yanına oturmuştu.

-"Hayırdır ne bu mutluluk."demişti Kerem
-"Hiç mutlu olmak için bir çok nedenim var."demişti.Melda
Kerem anlamasada Meldayı umursamayarak toplantıya geri dönmüştü.

●●●●
Ambulans sesi evin bahçesini doldurduğunda Esra çoktan bilincini kaybetmişti.Eve gelen polis ve sağlıklcılar kapıyı açmaya çalışmışlardı kapıyı açıklarında hemen Esranın nerde olduğunu bulmaya çalışmışlardı.Işıkları yaktıklarında Yerde ki kanları görüp merdivenlerden aşağı indiklerinde kanlar içinde Esrayı görünce şok olmuşlardı.Çok fazla kan kaybetmişti.
Hızla Esraya boyunluk takıp sedyeye aldıkları gibi evden çıkmışlardı.
Hastane yolunda Esranın aklı sadece bebeğindeydi.Durmadan bebeğini sayıklıyordu.Bir anne içinde en acısı bu değil miydi ? Bebeği olacağına sevindim derken başına böyle bir olayın gelmesi...İşte buda Esranın sınavıydı.Rabbine sığınmıştı.Başına ne gelecekse razıydı.Rabbinin takdiri neyse onu ne olursa olsun kabul edecekti.

Hastaneye geldiklerinde hızla Esrayı acile alıp tedavisine başladıklarında

Esra gözlerini açamasada doktorun bir sözüyle yıkılmıştı.

-"Çabuk olun bebeği kaybediyoruz."Bu söz Esrayı bitirmişti ve bianda bilincini tekrar kaybetmişti.

Kerem'in telefonu acı acı çalmaya  başladığında Meldanın yüzünü bir  gülümseme almıştı.

TAŞ VE ODUN KAFALILAR Where stories live. Discover now