X. Bölüm: Başarıyla Sonuçlanan Plan

6K 715 681
                                    


İsmini bilmediğim enstrümanlar ve insanların mırıltıları karanlıkta kayboluyor gibiydi. Nil'in taşması her ne kadar tarlalara ve nehrin yakınındaki yerleşim yerlerine zarar verse de aynı zamanda bereket de getirmişti bu çorak topraklara. Yaşlı insanların ve küçük çocukların kahkahasından çıkarmıştım bu sonucu. İnsanlar mutluydu. Ve her ne kadar yabancı olduğum bir toplum olsa da onları böyle görmek beni de mutlu ediyordu. Gözü bulduğumda bu atmosfer kaybolacaktı ne yazık ki. Yoongi, Mısır halkına acı getirecekti.

''Jimin, kiminle tanıştığımı tahmin et.'' dedi Jungkook heyecanla yanıma oturduktan sonra.

Şenlik iki gündür devam ediyordu. Gündüzleri danslar edilirken gece de oturulup şarkılar söylenirken yemek yeniyordu. Bu Kore'de göremeyeceğim bir şeydi.

''Kiminle?''

''Anubis'in oğlu!''

Jungkook'un hevesini kırmamak için onunla zaten çoktan tanışmış olduğumu söylemedim. Zaten Anubis'in oğluyla gece vakti arka bahçede konuşmam yeterince tuhaftı.

''Öyle mi! Nasıl biri?''

''Havalı. Ve de hoş.''

''Sana Tanrı çocuklarının yakışıklı olacağını söylemiştim.'' dedim gülerek.

Koluma vurdu hafifçe.

İyice buraya alışmıştık. Ve döndüğümüzde eski yaşantımıza devam edememekten korkuyordum. Sonuçta burası Tanrı çocuklarıyla ve altınlarla doluydu. Ve orası teslim tarihi gelmiş performans ödevleriyle.

''Bir planım var.'' dedim ama plan dediğim şey, gözlerim Taehyung'un başındaki taca takılınca aklıma gelivermiş olan bir şeydi.

''Dinliyorum, ortak.''

Kıkırdamamız bitince ''Kralın etrafındaki kadınlara ve erkeklere bak.'' dedim.

Jungkook dans eden insanları süzerken ben de planım için ortam hazırlamaya başladım.

''Hepsi sence sana benzemiyor mu?''

Hafifçe homurdandı.

''Benzeyen tek noktaları, onların da benim gibi insan olması.''

''Hayır, dikkatli bak. Hepsi güzel.''

Öncekine oranla daha sert bir şekilde koluma vurdu. Kalkmak için yeltendiğinde bileğinden tutup geri oturmasını sağladım.

''Ben senin en yakın arkadaşınım. Benimle flörtleşme!''

Neden buna bu kadar kızmıştı, anlayamamıştım.

''Ben ciddiyim. Her neyse, planımı anlatıyorum.''

Ben anlatırken Jungkook'un da suratı şekilden şekilde giriyordu. Ciddiye alması için kahkahamı daha sonraya saklayacaktım.

''Şimdi...'' dedi bitirdiğimde.

''Benden kralı, yani Horus'un oğlunu, bir yarı tanrıyı baştan çıkarmamı mı istiyorsun?''

Düşündüğümde mantıklı gözüken şey Jungkook söylediğinde bayağı komik ve anlamsız gelmişti. Ama evet, Jungkook'un Taehyung'u baştan çıkarmasını istiyordum. Onlar oynaşırken ben de tacın üstündeki gözü, ya da direkt tacı kapacaktım. Ardından da var gücümüzle bu tapınaktan kaçacaktık.

''Sen çıldırmışsın.''

Söylediğim şey çok imkansızmış gibi kafasını sağa sola sallayıp, zaten yeterince büyük olan gözlerini daha da açtı.

''Adam bana yumruk attı.''

''Ne olmuş yani? Yoongi de benimle sonu ölümümle bitecek bir anlaşma yaptı.'' dedim ama bunu neden demiştim ki?

Semi-Gods of Egypt - YoonminWhere stories live. Discover now