16. BÖLÜM

3.5K 280 43
                                    

"Kanka bu nasıl?" dedi Oğuz bugün yüzüncü kere. Ona Beril hakkında öğrendiklerimi söylemiştim. Şimdi olduğu karakola çiçek göndermek için bana çiçek seçtiriyordu.

"Çok güzel." dedim bıkkınlıkla.

"Bakmadın bile!"

"Oğuz ne kafa siktin be oğlum! Kız dedi ya güzel diye al işte!" dedi Sefa sitemle.

"Dur pek beğenmedi bunu sanki. Ada şu papatyalar nasıl?" diyerek bir tane daha gösterdi.

"Çok güzel." dedim.

"Ya ben sana Yiğit hakkında sabırla taktik veriyordum ama sen benimle ilgilenmiyorsun!" dedi Oğuz. Sorun şu ki Sancak timi de buradaydı ve ben bu salaktan taktik falan almamıştım! Burak ve Caner gülerken sinirle Oğuz'a döndüm.

"Oğuz!" dedim dişlerimi sıkarak.

"Sıçtı." dedi Eren gülerek.

"Adacığım..." dedi Oğuz. Dudaklarını büzüp bana bakıyordu. Sanırım tatlı olduğunu düşünüyordu!

"Sus Oğuz." dedim.

"Sen papatyaları sevmedin ben anladım. Bu nasıl?" diyerek başka bir çiçek gösterecekti ki omzunu tutup sıktım.

"Siktir git bahçede kaç tane papatya varmış onları say Oğuz!" dedim. Yutkunup kafasını salladı.

"Hemen sayarım komutanım." diyerek hızla yerinden kalktı ve odadan çıktı.

"Allah razı olsun! Biraz kafamız dinlenir." dedi Aybars.

"Taktik demek he. Sizden beklemezdim komutanım." dedi Caner. Gülerek ona döndüm.

"Caner sen de Oğuz'a yardım et hadi koçum." dedim. Caner birkaç saniye tereddüt edince Yiğit müdehale etti.

"Komutanını duydun asker! Hadi." Caner de söylenerek odadan çıkınca biraz kafamız rahatlamıştı. Kafamı koltuğa yasladım.

"Vallahi sabahtan beri başımız şişti ya! Bu harbiden aşık mı oldu şimdi?" dedi Akif.

"Sanırım öyle oldu." dedim.

"Deli bu çocuk. Aklı yarım gerçekten." dedi Eren.

"Dinime küfreden müslüman olsa. Sen çok akıllısın sanki." dedi Sefa.

"Oğuz kadar salak mıyım?" dedi Eren düşünceli bir şekilde.

"Yani o kadar değilsin bence." dedi Emre.

"Onu bunu boşverin de Ada dün iki dakikada nerde gördü bu kızı?" dedi Akif.

"Uzun hikaye." dedim.

"1 saatliğine dışarı çıktınız ne kadar uzun bir hikaye olabilir?" dedi Emre. Kafamı kaldırıp ona döndüm. Derin bir nefes aldım.

"Dün giderken bir araç yolu kesmişti. Oğuz da Aslan'ın adamları sanıp kaçtı. Kovalamaca falan derken sivil polislermiş. Birkaç arbede yaşadık ama sorunu hallettik. Orda görüp aşık olmuş. Kız da çok sinirli Oğuzla uğraşamaz." dedim.

"Oha ne yaşadınız siz?" dedi Akif. Boşver manasında elimi salladım.

"Görümceliğe başladım diyorsun." dedi Sefa gülerek.

"Saçmalama ben öyle şeyler yapamam. Begüm'e hiç öyle şeyler yaptım mı Eren sen şahitsin?" dedim.

"Ama Begüm senin arkadaşın." dedi Eren. Omuz silktim.

"Neyse ne. Ben öyle bir insan deği-" sözümü kesen kapının açılması oldu. Oğuz ve Caner içeriye girdi.

"Saydık komutanım!" dedi Oğuz. Gözlerimi kısıp onlara baktım.

GÖREVWhere stories live. Discover now