KIRKINCI BÖLÜM

1.9K 314 35
                                    

Merhaba! 😊
Bugün kendimi biraz iyi hissettiğim için yeni bölümle buraya döndüm. Mesaj ve yorumlarıyla güzel dileklerde bulunan herkese sonsuz teşekkürler.. İyi ki varsınız.. 😍

Belki de korkmamız gerekiyordur… Duygularımın dilinden konuşan sesin ürkek tonu bile beni kendime getirememişti. Sanki bir daha adım falan atamayacaktım, olduğum yerde son nefesimi verene dek bekleyecektim. Evet, aynen böyle hissediyordum. O anda ölü ikizimin cesedine bakıyor olmam bile başlı başına trajik bir olayken, ben hayatım boyunca göstermediğim bir sakinlik ve durgunluk örneğini yansıtıyordum etrafıma.

Ağzıma kapattığım elimi geri çektiğimde nefesimin gürültülü sesi ortamda yankılandı âdeta. Breccan sinsice gülümseyen suratıyla beni izliyordu, büyük ihtimalle paçalarımın tutuştuğunu falan düşünüyordu, sanırım istediği etkiyi yaratabilmişti üzerimde.

“Ne olursa olsun, gelip senden alacağım şey oydu, değil mi?” diye fısıldarken etraftaki diğer Mutasyonlar bir dans gösterisi gerçekleştirir gibi benim ve Deick’in çevresinde dönmeye başladılar. “Raiden’dı. Onun cesedini yanında getirdin ki seninle karşı karşıya gelmeyi kabul etmediğim takdirde bunu bir koz olarak kullanacaktın. Çünkü içten içe ona değer verdiğimi biliyordun.”

Breccan’ın uzun kolları tıpkı çember şeklinde bizi kuşatan diğer soydaşlarının yaptığı gibi havalandı ve başının üzerinde kenetlendi. Eskiden varlığıyla beni nasıl rahatsız ediyorsa, şimdi bunun binlerce kat fazlasını yapıyordu. Onunla aynı ortamda, aynı havayı soluduğuma bile lanet edecek durumdaydım. Sanki her nefesinde dışarıya zehrini akıtıyordu ve ben de istemeyerek de olsa o soluğu içime çekiyordum.

“Doğru bildin Cyra,” derken laubali hareketlerle bir alkış tutturdu. “Ya da Raine. Doğrusu sana nasıl seslenmeliyim, bilemiyorum. Gerçi yaptığın şeylerle sevgili Raiden’ın sana verdiği o ismi hak etmiyorsun ya, neyse… Mühim değil, hiç mühim değil hem de.

Soruna gelince; evet, her şeyi göze alıp ayaklarıma kadar gelmeni sağlayacak tek şey Raiden’dı. Çünkü o meydanda seni gördüm Cyra. Savaş alanında. Kendi öz kardeşini vurduktan sonra nasıl haykırdığını duydum, acı çektiğine şahit oldum.

Ne kadar da ikiyüzlüsün! Hem onu öldürüyorsun, hem de arkasından gözyaşı döküyorsun.

Ama seni tanıyorum. Birlikte çokça vakit geçirmedik belki, fakat hakkındaki her şeyi biliyorum ben.

O her şeyden bihaber olduğun vakitlerde tıpkı bir kedi yavrusu gibi Raiden’dan ilgi ve şefkat bekliyordun. Ona bakarken gözlerinde bambaşka bir ışıltı oluşuyordu. Sinir bozucu derecede soğuk ve çekingendin ama Raiden yanındayken biraz daha ılımlı ve sakin davranabiliyordun.

İşte bu yüzden ikizini de beraberimde buraya getirdim.

Onu görmeni istedim, bir kez daha…

Yaptığın şeyin neye mal olduğunu anlaman gerekiyordu. Seni sen yapan bu genç adamın başına gelenlerden sadece sen sorumlusun. Onun sana verdiği hiçbir şeyi hak etmiyorsun. Eğer o olmasaydı, bugün kafana estiği gibi o havalı hareketlerde bulunamazdın, beni anlıyor musun? Zavallı bir sıradan olarak belki de çoktan ölüp gitmiştin,” delici bakışlar atan zümrüt yeşili gözleri öfkeyle kocaman oldu. “Olması gereken de buydu aslında. Sana ihtiyacı yoktu, hiçbir zaman olmamıştı. Keşke bunu iş işten geçmeden önce anlasaydı…

Şu anki yeteneklerini bilmeseydin, ona tehdit oluşturacak kadar önemli biri de olmazdın. Bir hiçtin, öyle de kalmalıydın.

Ne var ki Raiden seni bulmayı aklına koymuştu. Bir kardeşi, üstelik de bu kardeşin ikizi olduğunu öğrendiğinde hiç vakit kaybetmeden seni karşısında görmek istedi. Akıllı bir adamdı, herkesten farklı ve üstün olduğunun bilincindeydi. Ve bu yüzden de kendisi gibi nadir, özel olan o kardeşin ne durumda olduğunu, nasıl bir güce ev sahipliği ettiğini bilip bilmediğini öğrenme telaşındaydı.

KUSURSUZ #2- Eski DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin