0.7

8.9K 843 461
                                    

Vante'nin odasına yürürken içinde bulunduğum olayın acınası mı yoksa komik mi olduğunu düşündüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Vante'nin odasına yürürken içinde bulunduğum olayın acınası mı yoksa komik mi olduğunu düşündüm. Onun teklifini kabul ederek doğru bir şey mi yaptım, bunu hala bilmiyordum ama artık yapacak bir şey de yoktu. Dün belki ben başlatmıştım her şeyi ama bitirecek tek kişi, oydu.

Kapısını çalma gereğinde bulunmadan içeri girdiğimde, onun bir kızla masanın üzerinde neredeyse bir ön sevişmenin içinde olacağını tahmin edemezdim. Şokla onlara bakarken, Vante ile göz göze geldiğimiz an kafamı çevirdim.

"Lalisa, hoş geldin." Yandan onlara bir bakış attığımda, Vante kucağındaki kızı anında ittirdi. Kız afallayarak masanın üstüne fırlatılmış olan büstiyerini giydiğinde, bakışlarımı yere indirdim. Vante'nin gözleri hala benim üstümdeyken, kız birkaç şey mırıldanarak odadan çıktı ama ikimizde onu dinlemedik. Çünkü ben utanmakla, Vante ise beni izlemekle meşguldu.

"Orada öyle dikilecek misin?" Bakışlarımı sonunda yerden kaldırıp onun yüzüne çevirdiğimde, alaylı bir ifadeyle bana baktığını gördüm. Cevap vermeden koltuğa oturduğumda, yüzündeki sinir bozucu sırıtış ile birlikte yanıma oturdu. Gergindim, içimde anlamsız bir heyecan vardı ve onunla yakın olmak durumumu daha da zorlaştırıyordu.

"Neden yüzüme bakmıyorsun Lalisa? Ah, yoksa kıskandın mı?" Sözlerine kıkırdadığımda gözlerimiz kesişti ve oyuncu bir ifadeyle konuştum. "Evet, Vante. O kadar kıskandım ki, sanırım şimdi ağlayacağım." Ani bir hareketle koltukta bana doğru yaklaştığında, kalbim deli gibi atmaya başladı. Yakınlık nefesimin kesilmesine sebep olurken mırıldandım. "Ne yapıyorsun?" Cevap vermeden bana bakmaya devam ettiğinde onu omuzlarından ittim. "Uzaklaş."

Sesli bir şekilde gülüp geri çekildiğinde, tuttuğum nefesimi dudaklarımın arasından bıraktım. "Benden bu kadar korkuyor olman, hoşuma gidiyor."

Kaşlarımı çatarken, önüme düşen saçlarımı geriye savurdum. "Senden korkmuyorum." Başını usulca salladı. "Tabi, kesin öyledir."

Benimle dalga geçmesi daha fazla sinirlenmeme sebep olurken istemsizce sesim yükseldi. "Korkmuyorum dedim!" Vante bir kez daha kahkaha attığında başı koltuğun arkasına düştü ve bu dövmelerle kaplı boynunu gözlerimin önüne serdi. Her ne kadar kabul etmek istemesem de, boynu ve belirgin adem elması oldukça hoş görünüyordu.

Yüzünü tekrar bana çevirdiğinde kısa bir süre bakışlarının dudaklarıma takıldığını farkettim ve bu rahatsızca yerimde kıpırdanmama sebep oldu.

"Erkek arkadaşın var mı?" Ani sorusuyla kaşlarım havalanırken, sebebini bilmediğim bir şekilde yalan söyledim. "Evet."

Dudaklarındaki tebessümle beni izlemeye devam etti. "Nedense yalan söylediğini düşünüyorum." İnandırıcı olmasını umduğum bir sesle konuştum. "Hayır, söylemiyorum."

"Peki adı ne?" Vante'nin hızlıca verdiği cevapla birkaç saniye afalladım. "Bunu neden sana söyleyeyim?"

Vante omuz silkti. "Sadece sohbet etmeye çalışıyorum." Gözlerimi devirirken telefonumdan saati kontrol ettim. "Neden hala benimle konuşmak istediğini anlamıyorum."

allure of darknessWhere stories live. Discover now