1.9

9K 812 370
                                    

Kim Taehyung, benim hayatımdaki kelebek etkisi gibiydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kim Taehyung, benim hayatımdaki kelebek etkisi gibiydi. Kendisiyle birlikte cehennemini de yanında getirmişti ve ufak bir dokunuşuyla, her şeyi değiştirmiş, mahvetmişti. Aklımı, ruhumu, kalbimi içinden çıkılamaz bir karmaşıklığa sürüklemişti ve en kötüsüde, ben buna engel olmamıştım. Olamamıştım.

Tanrının benim için hazırladığı bir sınav mıydı bu, yoksa acınası kaderimin bir parçası mı bilmiyordum. Ama olmuştu işte. Kim Taehyung, bir şekilde hayatımın merkezine yerleşmeyi başarmıştı ve ben artık ne yapacağımı bilmiyordum.

Düşünüyordum. Çok fazla düşünüyor ve sorguluyordum ama asla bir sonuca ulaşamıyordum. Çünkü Kim Taehyung öyle farklıydı ki, bazen korkudan titrememe sebep olan adam bir anda ortadan kayboluyor ve sohbet etmekten zevk aldığım, beni gülümseten birine dönüşüyordu.

Taehyung hayatıma girmeden önce, oldukça sıradan bir hayatım vardı aslında. Derslerimle uğraşıyor, arkadaşlarımla vakit geçiriyor ve günümü bir şekilde dolduruyordum. Sıkıcıydı belki, ama yine de güvenliydi. Çözmem gereken problemler, uğraşmam gereken sorunlar yoktu. Komikti ama, tek derdim annemle yaşadığım küçük tartışmalardı.

Ama şimdi, hayatım benden izinsiz bir şekilde farklı bir kıyıya sürüklenmişti çoktan. Bütün düzenim mahvolmuş, her şey yerle bir olmuştu ve buna sebep olan tek şey, bir katilin dudaklarıydı. İçimi yakan, bana günah işlemeyi sevdiren dudakları.

Fakat, Kim Taehyung'ı suçlayamazdım. Kendine, duygularına hakim olamayan kişi bendim. En başında, ona karşı olan sınırlarımı korumuş olsaydım, şu an bunları düşünüyor olmayacaktım. Ona sarılmamam, onu öpmemem ya da onu anlamaya çalışmamam gerekiyordu. Sadece onun benden istediği gibi, onunla lanet bir saat geçirip evime geri dönmeliydim. Ve o gün geldiğinde, Taehyung benden sıkıldığını söylediği an birbirimizin hayatından çıkıp gitmemiz ve benim hala ondan nefret etmem gerekirdi. Fakat şimdi ben, o günün gelmesini istemiyor gibiydim.

Bir yanım, hala onunla hiç tanışmamış olmayı diliyordu ama bir yanımda, onun hayatımdaki yerinden memnundu. Belki böyle düşünmem etik bile değildi, sonuçta onun bir katil olma ihtimali, her ne kadar inanmak istemiyor olsam da hala ortadaydı. Belki acımasızca insanların hayatlarını mahvediyordu ve belki, şimdi de benimkini mahvetmek istiyordu ama ben bir aptal gibi, bunları umursamıyordum.

Adının Soojin olduğunu öğrendiğin kadının gitmesinden ve bizim saçma bir tartışma yaşamamızın üstünden neredeyse yarım saat geçmişti. İkimizde derin bir sessizliğe gömülmüş, ne konuşacağımızı bilmeyen bir halde öylece boş mekanı izlemiştik ve bazende, birbirimizi.

Taehyung'ın yüz ifadesi her zamanki gibi donuktu, aklından neler geçtiğini ya da şu an ne hissettiğini anlayamıyordum. Tek yaptığı, birkaç dakika içinde bitirdiği içkisini yenisiyle doldurmaktı. Çok içiyordu, asla içmeyi bırakmıyordu ama şaşırtıcı bir şekilde bundan hiç etkileniyor gibi gözükmüyordu.

allure of darknessWhere stories live. Discover now