1.6

8.8K 853 585
                                    

Vante'nin yanından ayrılıp Jisoo'nun evine gittiğimde, kapı açılır açılmaz bana sarılan bir Rosé beklemiyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Vante'nin yanından ayrılıp Jisoo'nun evine gittiğimde, kapı açılır açılmaz bana sarılan bir Rosé beklemiyordum. Hala bir miktar şaşkınlık vardı üzerimde. Gerçekten geri dönmüş olduğuna inanamıyordum.

Daha sonra birlikte içeri girdiğimizde, gergin geçen birkaç dakikalık süre boyunca kimse bir şey konuşmadı. Bu sessizlikten hoşlanmamıştım. Jisoo ve Namjoon'un bakışmalarından ve Rosé'nin başının sürekli yere eğik olmasından, benden bir şeyler gizlediklerini fark etmek zor değildi. Büyük ihtimalle ben gelmeden önce, Rosé onlara birkaç şey anlatmış olmalıydı.

"Bu sessizlik rahatsız edici," dedim sesimdeki merak ve endişeyi gizleyemezken. "Neler olduğundan bahsedecek misiniz artık?" Sinir bozucu bakışmaları devam ederken, söyleyemedikleri bu denli önemli olan şeyin ne olduğu beni korkutuyordu. Bir yandan Rosé'nin nerede olduğunu, neler yaptığını ve geri kalan her şeyi öğrenmek istiyordum. Ama bir yandan da, öğrenmek ve daha fazla kafamı meşgul etmek istemiyordum.

"Lisa, biliyorum bana çok kızgınsın. Ama sana her şeyi en başından anlatacağım. Şunu bil ki, asla sana bir zarar gelmesini istemedim. Buna asla izin vermem."

Rosé'nin samimi olduğunu biliyordum. Bakışlarında, sesinde içtenlik vardı. Usulca başımı salladım ve konuşmasına devam etmesini bekledim.

"Babam öldükten sonra, bir gün çok mutsuzdum ve tesadüfen Jimin ile tanıştım. Bu konu hakkında anlatacak pek bir şey yok, biz bir şekilde yakınlaştık ve takılmaya başladık."

Jimin. Adını Rosé'den çok sık duyduğum ama hiçbir zaman tanışmadığım şu çocuk.

"Daha sonra Jimin beni Desperatis'e götürdü ve arkadaşlarıyla tanıştırdı. Jungkook'u zaten biliyorsun." Onunla karşılaşmamızdan sonra, Jungkook bunu Rosé'ye anlatmış olmalıydı. Onaylarcasına kafamı salladım.

"Evet, biliyorum aptalca. O haplara sığınmak, o lanet haplardan bana iyi hissettirmelerini medet ummak saçmalık. Bunu biliyorum ama... Cazip gelmişti. Çünkü bunun için bir para ödemiyordum. Vante, ondan hap isteyen insanları asla geri çevirmiyordu."

Evet, Vante'nin para umrunda falan değildi. O, insanların ondan korkmasından ve ona bir Tanrıymış gibi tapmalarından zevk alıyordu. Vante, bencil ve kendini beğenmiş bir adamdı. Bunu zaten o  bile reddetmiyordu.

"Sonra olanları biliyorsun, beni tehdit etti ve seni istedi. Ve gerçekten de sözünü tuttu. Sen onun teklifini kabul ettiğinden beri, ondan bir mesaj dahi almadım."

Göz ucuyla Namjoon ve Jisoo'ya baktığımda, hala endişeyle birbirlerine bakmaya devam ediyorlardı. Hissedebiliyordum. Daha, asıl korkmam ve şaşırmam gereken yere gelmemiştik.

"Hiçbir mesajınıza ya da aramanıza dönemedim çünkü yerimizi ve yaptığımız şeyi öğrenmeleri riskini göze alamazdım. Biz aslında kaçmadık, Lisa. Bir planımız vardı."

allure of darknessWhere stories live. Discover now