1.5

8.8K 840 516
                                    

Bir haftadır ilk defa, dün gece huzurla uyuyabilmiştim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bir haftadır ilk defa, dün gece huzurla uyuyabilmiştim. Taehyung'ın hayatımdaki etkisinin bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum. Onu görmek, onunla konuşabilmek beni tahmin ettiğimden daha fazla rahatlatmıştı.

Ve o, beni öpmüştü. Yanlış olduğunu biliyordum, hatta belki de Rosé'ye ihanet ediyordum ama duygularımı ve isteklerimi kontrol edemiyordum. Ona aşık değildim ya da ona karşı güçlü duygular beslemiyordum ama, bir şey vardı. Vante'ye doğru beni çeken bir şeyler vardı ve ben bunu durduramıyordum.

Jisoo ile dersten çıkmış, Namjoon ile kafeteryada buluşmak için koridorda yürüyorduk. Namjoon ile buluşmadan önce Jisoo'ya dün olanları anlatmak istiyor ama konuya nasıl başlayacağımı bilmiyordum. "Jisoo, ben—"

"Aman Tanrım!" Sözümü endişeli kelimeleri kestiğinde, neden böyle bir tepki verdiğini anlamak için bakışlarımı onun baktığı yöne çevirdim. Hanbin, koridorun sonundan bizim olduğumuz yere doğru yürüyordu ve yüzü neredeyse tanınmayacak bir haldeydi. Büyük bir kavgaya karışmış olmalıydı.

"Hanbin?" Ona seslenmemi görmezden gelirken, yanımdan hızlıca yürüyüp gitti. Şaşkınlıkla onun arkasından baktığımızda Jisoo hafif bir kızgınlıkla mırıldandı. "Bunun derdi ne? Sanki onu döven bizdik."

Ve işte o an, Jisoo'nun sözleriyle içime düşen şüphe görmezden gelemeyeceğim kadar fazlaydı. Ama kabullenmek istemiyordum. Sadece sinir bozucu bir tesadüf olduğuna inanmak istiyordum. Aniden ve fazla düşünmeden verdiğim bir kararlı Jisoo'ya döndüm.

"Jisoo," dedim yanından ayrılmadan önce. "Sen git. Benim bir işim var." Arkamdan bana seslenen arkadaşıma cevap vermeyip, koşarak binadan çıktım. Hanbin, sakin biriydi. Daha önce biriyle kavga ettiğini, hatta tartıştığını bile duymamıştım. Eğer Vante, benim yüzümden Hanbin'e zarar verdiyse, gerçekten ne yapardım bilmiyordum.

Taksiye binerek gidebileceğim en hızlı şekilde Vante'nin mekanına ulaştığımda, stres ve korkuyla onun odasının bulunduğu ikinci kata çıktım. Dua ediyordum, Hanbin'i o hale getiren kişinin Vante olmaması için dua ediyordum ama içimden bir ses, düşüncelerimin doğru olduğunu söylüyordu.

Vante'nin odasına girdiğimde onu her zamanki gibi, sandalyesinde otururken ve bir şeyler içerken buldum. Bakışları beni bulduğunda, dudakları hafif aralanmıştı.

"Lalisa, bugün erkencisin." Alaylı sözlerini görmezden gelirken, ona doğru yürüdüm. "Hanbin," dedim konuyu uzatma gereği duymadan. "Ona bir şey yaptın mı, Vante?"

Adını duyduğu an yüz ifadesi sertleşirken, umursamazca omzunu silkti. "Evet, onu biraz pataklamış olabilirim." İlk defa düşüncelerimde haklı olmak, iyi hissettirmiyordu. Taehyung'a karşı olan yargılarımın değişmeye başladığı bir zamanda, yine ondan nefret etmemi sağlayacak şeyler yapıyordu ve en kötüsü, yaptıklarından pişman bile olmuyordu.

allure of darknessWhere stories live. Discover now