BoD-8

173K 6.9K 353
                                    




Eski popülerliğimin kırıntıları içimde kendini gösterirken koridorda sırtımı dikleştirip yürümeye başladım. Okulu ekecektim. Her şey üstüme üstüme geliyordu. Rol yapmaktan yorulmuştum aslında. Kendimi saklamaktan da. Kendimi saklıyordum çünkü göz önünde olursam ve biri benimle uğraşırsa kendimi frenleyemeyeceğimi biliyordum. Ve bundan halamın haberi olacağını da. Sanırım artık umurumda değildi ve Okan'a meydan okumamda bana destek çıkan Aras'ın arkadaşı koridordaki halimi görünce bana onunla gitmeyi teklif etmişti. Reddetmeyeceğim bir teklif?

Bahçeye çıktığımızda tam tahmin ettiğim gibi Giray beni görünce önce beni süzüp sonra arkadaşlarının yanından ayrılarak yanıma doğru geldi. Karşıma geçip yolumu kestiğinde durup konuşmasını bekledim. Konuşacaktı.

"Nereye gidiyorsun?"

"Seni ilgilendirmez."

"Birlikte gidelim." Dengesizlik terazisinde uzun süredir anlayışlı Giray ağırlıktaydı. Henüz o sert çocuğu göstermemişti.

"Bizim gideceğimiz yere seni almazlar ama."

Kafamı çevirip yanımda duran kızı görünce kalbimin ritmi yeniden bozulmuştu. Dünkü kız Giray'a sert bakışlar atıp gülümserken Giray'ın sesini tekrar duyunca kafamı ona çevirdim.

"Onunla mı gidiyorsun?" dedi sesindeki tonu biraz değişmişti. Sonunda sıkılmaya başlamıştı herhalde anlayışlı olmaktan.

"Evet," dedim hiç düşünmeden.

"Peri haydi ama!"

Bahçe kapısının dışındaki topluluğu daha yeni fark ediyordum. Aras'ın yanında gördüğüm çocuklardan biri demirlere yaslanmış bize bakıyordu. Biraz önce seslenen o olmalıydı. Demek kızın ismi Peri'ydi.

"Haydi gidelim," dedi bana gülümseyerek. Beni de yanlarına davet ediyordu. Yüzümde oluşan aptal gülümsemeyle onu takip ettim. Giray'a bakmamıştım bile.

Bahçeden dışarı çıktığımızda Aras'ı da duvar kenarında toplanmış çocukların yanında görünce dişlerimi birbirine bastırarak gülümsememi bastırdım.

"Çekinme. Hepsi insan."

Aras beni görünce duvara dayadığı ayağını indirerek bir süre bana baktı. Gözlerimi ondan ayırmamıştım. Kumral saçları alnını örten uzun boylu kaşında piercingi olan biraz önce demirlere yaslanmış olan çocuk gelip Peri'nin yüzünü ellerinin arasına alıp onu durdurunca ben de yürümeme ara vermiştim.

"Hayırdır bebeğim? Aramıza yeni birini mi aldık?" Bana bakmaya tenezzül etmemişti. Aslında sanırım Peri'den başka kimseye bakmaya tenezzül etmiyordu.

"O diğerleri gibi değil Berk," dedi sadece Peri. Çocuk onun saçlarıyla oynarken başka bir çocuk gelip kolunu omzuma atıp "Görüyorsun bunlar sevgi pıtırcıkları! Onlar peşimizden gelir. Haydi!" dedi gülümseyerek ve yürümeye başladı. Tabii ben de onun yanında.

Aras'a baktım. Birkaç adım önümde elleri ceplerinde yürüyordu. Yanımdaki çocuk "Adın ne?"diye sorduğunda bakışlarımı Aras'tan ayırdım. "Alina."

"Ben de Doğaç. Alina'ya hoş geldin deyin ezik tayfam," diye bağırdı kahkaha atarak. Kafası mı güzel diye düşünmüştüm bir ara ama sadece komiklik yapıyordu. Aras hariç diğer herkes bir ara bana dönüp baktılar. Gülümseyip önlerine döndüler sonra.

Benimle Ol DiyeWhere stories live. Discover now