BoD-11

158K 6.3K 327
                                    

Arkadaşlar Benimle Ol Diye, değişik bir hikaye. Eski bölümlerinin yüklenmesiyle genç kategorisinde ilk yüze girecek kadar değişik bir hikaye. Beni HEP şaşırtmıştır, birçok yönden. Özlediniz mi yoksa yeni mi tanışıyorsunuz bilmiyorum ama umarım keyif alıyorsunuzdur. 



GİRAY

Elimle yanağımı ovalarken otoparka ulaşmıştım. Bu kızın derdi neydi anlamıyordum ki? Kendi gelip bana sataşıyor sonra ben ona sataşınca tokat yiyorum.

Ufak tefek sayılmaz ama minyondu yine de elinin bu kadar ağır olacağını kimse bilemez bu kızın. Arabaya atlar atlamaz ilk işim aynaya bakmak oldu. Ağzımdan bir küfür çıkmak üzereyken telefonum çalınca elimi cebime attım. Okan arıyordu. Kim bilir yine ne isteyecek? Hiç uğraşamazdım şimdi bununla. Telefonu kapatıp arabayı çalıştırdım. Aynı zamanda aynadan yanağımdaki kızarıklığa bakıyordum. 

İddia sonucu olsa bile benim sevgilimdi. Benim sevgilim eline başkalarının numarasını yazıyor. O numaranın sahibini bir bulayım da ben. O ezik sürüsünden biri de hangisi kim bilir? Şimdi hepsini benzetsem de fena olmazdı ama hepsiyle disiplinden biraz zor kurtulurdum büyük ihtimalle.

Ama bu kız böyle aklı havada takılmaya devam ederse o numaranın sahibini de belli ederdi en kısa zamanda. O zaman işte nasıl büyük oynadığımı göstereceğim ben ona.

Aynadaki yansımamda gördüğüm kızarıklıkla kaşlarımı çatarak tekrar önüme bakmaya başladım. Annem şimdi kim bilir ne diyecek? Al bir de ona cevap bul. Kızın biri vurdu desem neden vurduruyorsundan bir başlar sonra göreceğim ben o kızı diye bitirir. Aslında iyi olurdu hanımefendiyi annemle karşılaştırmak. Bu yaptıklarına öyle pişman olacak ki...

İki gün öncesine kadar dikkatimi çekmeyen kız bir anda hayatımda bir adım öne geçmişti. Ve benimle ilgilenmiyordu ya da kendi öyle sanıyordu. Ne olursa olsun bana aşık olacaktı.

En başta onu sinirlendirmek için böyle diyordum ama bugünkü o tokattan sonra bunu gerçekten istiyordum.

Frene basıp arabayı durdurduğumda arabadan inerek eve doğru yürümeye başladım. Kapı ben daha çalmadan açılmıştı.

Yeşim beni görünce eliyle ağzını kapattı.

 "Şişt," dedim ona bakarak. "Annem nerede?"

"Bahçede. İyi misiniz Giray Bey?"

"İyiyim iyi. Ben odama çıkıyorum. Annemi oyala."

"Ama sizi bekliyor," dedi Yeşim arkamdan. "Oyala Yeşim."

Odama çıkıp kapıyı kapattıktan sonra üstüne bir de kapıyı kilitledim. Bu kızarıklık geçmeden dışarı çıkmasam iyi olurdu. Tişörtümü çıkarıp koltuğun üzerine bıraktıktan sonra pantolonumu da çıkarıp ince eşofman altlarımdan birini alıp üzerime geçirdim. Yatağa boylu boyunca uzanıp kollarımı iki yanımdan uzattım.

Ne kadar büyüdüm desem de büyümüyordum. Yine Okan beyinsizi yüzünden çocukça şeylere bulaşmıştım. Zayıf noktamı bildiği için böyle yapıyordu. Kendi meselelerine beni alet ediyordu. Gerçi sonra pişman olmuştu. Bunu görmüştüm ama çoktan iş işten geçmişti. Alina... Onu nelerden koruduğumu hiç bilmeyen, bana karşı gelen inatçı kız.

Hepsi böyle olmak zorunda mıydı? Hepsi böyle olmak zorundaydı. Aynı ..

Kapı tıklatılınca düşüncelerim bölünmüştü. Yattığım yerden doğrularak bekledim. Uyuduğumu düşünüp giderdi belki ama ısrarcı annem uyuduğumu kabul etmezdi ki!

"Giray kapıyı açar mısın?"

Yataktan kalkıp aynanın karşısına geçtim. Hala bir kızarıklık vardı ama ilk zamanki kadar çok değildi. Kapıya doğru giderek kilidi açtım. Annem beni görünce gözleri yanağımda dolandı bir süre.

"Ne bu?" dedi sakince.

"Kaza."

"Ne kazası bu? Kavga mı etmeye başladın bir de!"

Annem kendi kendine sitem ederken laptopumu alıp yatağa uzandım. "Kavga etmedim."

"Doğru bu tokat gibi. Kız arkadaşın mı var senin?"

Yok artık ya bu kadın her şeyi bilmek zorunda mıydı? Yanağımdaki bir kızarıklıktan neler türetmişti hemen kafası. Kadın zihni başka işliyordu buna artık şaşırmamalıydım.

"Var, değil mi?"

"Sayılır." 

Sayılır mı? Yok ne zamandan beri sayılır olmuştu acaba?

"O mu yaptı bunu?"

"Anne bir şey yok abartma istersen." Gözlerimi ekrandan bilerek ayırmıyordum. 

"Tamam, sadece tanışmak istiyorum bu kızla."

"Alina'dan mı bahsettin anneme?"

Abimin sesiyle kafamı bilgisayardan kaldırıp ona baktım.

"İsmi Alina mı?"

Kucağımdaki laptopu yatağın üzerine bırakıp ayağa kalktım. "Bahsetmemiştim sayende bu da oldu."

"Kız mız demiyor muydunuz oğlum. Söyledin sandım," diye kendi savundu abim hemen.

"Neden benden saklamaya çalışıyorsun Giray?"

"Anne lütfen ya! Yok öyle bir şey çünkü." Sıkılmıştım bu muhabbetten. Ben müdahale edemeden ilerliyordu her şey.

"Tamam. Öyle olsun oğlum. Siz abi kardeş halledin," dedi annem annelik tribini atıp odadan dışarı çıkarken.

Abim sırıtarak bana bakarken "Ne var?" dedim.

"Tokat mı yedin?"

"Defol git."

"O sevimli kızı kızdırmayı başardın ya bravo sana."

"Ne sevimli ama," diye mırıldanırken basketbol takımı sayfasına tıkladım. Antrenmanlarım haftaya başlıyordu. 

Telefonum çalmaya başlayınca komodinin üzerine uzanarak elime aldım. Yine Okan arıyordu. Onunla her ne kadar konuşmak istemesem de telefonu açtım.

"Bu geceki partiye kızı getir," dedi direkt olarak. Bana emir vermesinden nefret ediyordum. Dişlerimi sıkarak sesli bir nefes aldım.

"Antrenman yapacağım," dedim en soğuk tonumda olmasına özen göstererek.

"Kızı getirmezsen durum eşitlenir."

Bazen o kadar uyuz bir tonda konuşuyordu ki ondan nefret eden insanlara hak veriyordum. Onun önünde okul çıkışı yaptığımız şovun rövanşını almaya çalışıyordu tabii.

"Getiremez misin yoksa?"

"Mekanın adresini at," deyip telefonu kapattım. Tek isteğim antrenman yaptıktan sonra iyi bir duş ve yataktı ama şimdi başıma bela almıştım yine.

Neyse durumdan keyif almaya bakacaktım artık. Tokatın yarı intikamını da alabilirdim. Ne vardı ki sanki altı üstü kucağıma düşmüştü. Bu kadar abartacağını bilsem dokunmazdım bile. 

Telefonu tekrar elime aldım. Beşinci çalıştan sonra telefonu açtı.

"Efendim."

"Seni almaya geliyorum."

"Sen kimsin?"

"Sevgilin."

"Hiçbir yere çıkamam kendini sevgilim sanan insan."

"Yarım saat sonra," dedikten sonra telefonu kapatıp yataktan kalktım. Üzerime v yaka siyah dar tişörtümü ve koyu renk kotumu giydikten sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı düzelttim. Yanağımdaki lanet olasıca kızarıklık hala duruyordu. Buna bakarak geçmeyeceğini bildiğimden daha fazla sinirlenmemek için aynanın karşısından ayrılıp tekrar yatağın yanına döndüm. Telefonumu alıp cebime attıktan sonra arabamın anahtarlarını alıp aşağı indim. Bu gece zor ve eğlenceli olacaktı. Oyun zamanı gelmişti.

Benimle Ol DiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin