15. Bölüm

3K 240 40
                                    

TUTSAK YÜREĞİM
15. BÖLÜM

Ormanı geçene kadar tek kelime çıkmamıştı dudaklarından. Islak içliğinin üstüne giydiği elbisesi sırılsıklam olmuştu. Kaiden'in üzerine örttüğü pelerin üşümesine engel olsa da bedenini saran bu hafif titremenin sebebini anlayamıyordu bir türlü. Sırtını yasladığı geniş göğsü sıcacıktı. İçini dolduran güvenle bedenine biraz daha sokulduğunda duyduğu homurtu uzaklaşmasına neden oldu. Kaiden elini karnına sarıp kadını kendine çektiğinde Iris yeniden sırtını göğsüne yaslamıştı.

Emily'nin Edward'ı önüne oturttuğunu gördüğünde onun dostluğunu kaybetmemesi gerektiğini düşündü. Kaiden'in metresi olduğunu düşündükleri için mesafeli ve soğuk davranmalarını anlayabiliyordu. Saygı duymak zorunda olsalar bile bir metrese daha fazlasını veremeyeceklerini biliyordu ama anlayamadığı Kaiden'in yaptıklarıydı.

"Ne düşünüyorsun?"

Kulağının dibinde duyduğu kalın ve hoş ses düşüncelerinden sıyrılmasına neden oldu. Dürüst davranıp "Yaptıklarınızı." diye sorusunu cevapladığında Kaiden'in kaşları çatıldı. Görmese de gözlerinin önüne getirdiği görüntü gülümsemesine vesile oldu.

"Hangisini?" diye sorduğunda Iris bir süre sessiz kaldı.

Kaiden kadına doğru eğilip yüzünü görmeye çalıştı. Gri gözleriyle karşılaştığında nefessiz kaldığını hissetti bir anlığına. Karnına sardığı elini çıkarıp çenesine dokunduğunda yüzü tamamen gözlerinin önündeydi. Uzun uzun baktı. Iris'in dudakları aralandığında dolgun dudaklarına çevirdi gözlerini bu defa.

"Hepsini." dediğinde Kaiden'in her dudak kıvrımını açlıkla izlediğinden bihaberdi.

"Yaptıklarım hoşuna gitmiyor mu?" diye saf bir merakla sorduğunda Iris'in yüzü düşünceli bir hal almıştı

"Bilmiyorum." Dalgın bir şekilde verdiği cevap hoşuna gitmemişti.

Kaiden üstüne gitmenin doğru olmadığını biliyordu. Sessiz kalıp yeniden doğrulduğunda ormanın bitmek üzere olduğunu fark etti. Elini kadının yüzünden çekip karnına sardığında narin bedenini kendine çekti.

Gittikçe seyrekleşen ağaçların arasından geçerken görünen evler köye vardıklarının habercisiydi. İnsanların görmesi ihtimaline karşı Kaiden'den uzaklaşmaya çalıştığında karnına sarılan el buna engel oldu. Yaptığının saçmalıktan ibaret olduğunu anladığında sindi. Herkes onun metres olduğunu düşünüyordu. Kaiden'e yakın olması normaldi.

Ormanı geçip köyün içinden kaleye doğru at sürdükülerinde liderini gören herkes durup saygıyla selamlıyor, çalışanlar, yolda yürüyenler durup reverans yapıyordu. Kaiden'in karşılık verip halkını selamladığını gördüğünde kaleyi izlemeye başladı.

Kaiden'in yeniden üzerine doğru eğildiğini hissettiğinde yüzünü sağ tarafına çevirip onu görmeye çalıştı.

"Seni bu klanın hanımı olarak görüyorlar. Onları selamla."

Yüzünü çevirip insanlara baktığında aslında birçok gözün üzerinde gezdiğini fark etti. Kaiden'in dediğini yapıp insanları selamladığında karnına sarılan kolun sıkılaştığını hissetti.

Sığındığı adama neler hissettirdiğinden habersiz taş köprünün üzerinden geçtiklerinde kapıda gördüğü kalabalık asker grubuna merakla baktı. Armalarının farklı renkte olduğunu gördüğünde onların Kaiden'in askerleri olmadığını anladı. Yüzünü çevirip kollarında olduğu adama baktığında yüzündeki ifadeyle sessizce önüne döndü.

Tutsak Yüreğim Where stories live. Discover now