Tutsak Yüreğim

31. Bölüm

TUTSAK YÜREĞİM
31. BÖLÜM

Rowena duyduğu sözlerle adeta yıkıldı. "Hayır, olamaz!" Fısıltıdan farksız sesi Kaiden'in kulaklarına dolduğunda kadını nefretle sarstı.

"Babandan sonra sen de beni öldürmek için mi çıktın karşıma?"

Yaşlarla parlayan gözleri adamın kara gözlerini bulduğunda boynunu sıkıca saran eline rağmen başını şiddetle salladı. "Hayır!"

Kaiden onu duymuyormuş gibi boynunu biraz daha sıktı. Yüzüne iyice yaklaşıp dudaklarına doğru nefretle fısıldadı.

"Sevgilini öldüreceğim!"

"O benim sevgilim değil!"

Kaiden'in dudakları alaycı bir şekilde kıvrıldı. Kadına yoğun bir küçümsemeyle baktı. "Yalan söylemeye devam ediyorsun."

Rowena elini Kaiden'in göğsüne yerleştirdi. Gözlerindeki nefret canını yaksa da ona sevgiyle baktı.

"Hayır, söylemiyorum."

Kaiden öfkeyle demir parmaklıklara vurduğunda irkildi. Yaşlar arka arkaya döküldü ama gözlerine bakmaya devam etti.

"Nişanlı olduğunuzu da inkar edecek kadar zavallı mısın?"

"Hayır... Biz nişanlandık ama..."

Kaiden kadının dudaklarına kapandı. Öpücüğü tutkulu ya da sevgi dolu değildi. Canını yakmak istercesine öfkeli ve nefret doluydu.

Rowena direnmedi. Gözlerinden yağmur gibi akan yaşlara, canını yakan dokunuşlarına rağmen ona karşılık verdi. Acısını, tüm hırsını dudaklarından çıkarmasına izin verdi uzunca bir süre.

Bedenini demir parmaklıklara biraz daha bastırdığında elleri adamın göğsüne tırmandı.

Kaiden'in dokunuşları her an daha da yumuşadı. Boynunu sıkıca saran elleri gevşedi, yanağına kaydı. Kalın kolunu kadının incecik beline sardığında ona inanmaya hazır olduğu için kendinden nefret etti. Bu kadar aciz bir adam olamazdı.

Dudaklarını zorlukla ayırıp alnını kadının alnına yasladı. Gri gözlerini görmek istedi. Orada gördüğü şey her ne olursa olsun inanacaktı, buna hazırdı.

"Tüm bunların yalan olduğunu, o herife ait olmadığını söyle."

Rowena gözlerini açtı. Kaiden'in gözlerindeki yakarışla canının yandığını hissetti. "Ben sana aidim, sadece seninim."

Kaiden yeniden öptü onu. Eskisi gibi tutkuyla. Dudaklarını kana kana içti. Tüm sevgisini, şefkatini vermek istercesine...

"Bana gerçekleri anlat. Anlat ki seni buradan kurtarayım."

Rowena ona sevgiyle baktı. Kaiden kadının sessizliğine rağmen gözlerindeki itirafı okudu. Alnına dudaklarını bastırdı şefkatle. Uzaklaştığında yüzünü ellerinin arasına alıp gri gözlerine baktı.

"Anlat!"

Rowena sabırsız sesine kayıtsız kalamazdı. "Biz nişanlandık. Ama sevgi ya da aşk olmadan. Kralın isteği üzerine." dedi kesik kesik anlatarak.

Kaiden'in yüzü gerildi. Bunu duymak istemiyor olsa da her şeyi öğrenmeli kadınına yardım etmeliydi.

"Sonra bir gece şatoya baskın yaptılar ansızın. Annemi babamı öldürdü."

Gözlerinden dinmeyen yaşlar daha da şiddetlendi. O günü yaşıyormuş gibi acıyla doldu gözleri.

"Ben Edward'ı alıp kaçmak zorunda kaldım."