28. Bölüm

1.8K 134 28
                                    

TUTSAK YÜREĞİM
28. BÖLÜM

Arabaya yerleştirilen son sandıkla beraber gözleri Lily'nin kucağındaki Edward'a kaydı. Margeret'in Edward hakkında hiçbir şey duymasını istemediği için ne göz önüne gelmesine ne de hakkında tek kelime konuşulmasına izin vermişti. Şu an yanıda olmasının tek sebebi Margeret ve Kralın arabasının önceden yola çıkmış olmasıydı.

Kalbi korkuyla dolu bir şekilde Lily'nin kendine yaklaşmasını izledi. Genç kız önünde durup kucağındaki çocuğu yere bıraktığında eğildi. Edward'ın küçük yüzünü avuçlarının arasına aldı.

"Ben dönene kadar Lily seninle ilgilenecek. Sakın onun sözünden çıkma."

Küçük çocuğun kafasını salladığını görünce gözlerindeki yoğun hüzünle Lily'e baktı.

"Ona iyi bak."

Kaiden izlediği bu vedanın içinde bir yerlere dokunduğunu hissetti. Iris'in oğlunu neden yanında getirmediğini anlayamıyordu.

Genç kadın çocuğun alnına küçük bir öpücük kondurup sıkıca sarıldı. Gözlerine son kez bakıp ayaklandığında kulağının dibinde bir nefes hissetti. Kaiden yüzüne doğru hafif eğilmiş, genç kadının saçlarının kokusunu derince içine çekerken fısıldadı.

"Onu da götürebiliriz."

İris bunu her ne kadar istese de Margeret'in neler yapabileceğini kestiremediği için olmazdı.

Lily'nin ona iyi bakacağını umuyordu.

"Uzun zamandır sürekli yolculuk yaptık. Biraz dinlenmesi onun için daha iyi olacak."

Ardına sığındığı bahane Kaiden için yeterli olsa da kadını böyle üzgün görmek istemiyordu.

"Sen nasıl istersen."

Iris yüzünü çevirip adamın yakışıklı yüzüne baktı. Bakışlarındaki yoğun duyguların parıltısı kalp atışlarını hızlandırdı.

"Ona iyi bak!"

Kaiden Lily'e sert bir uyarıda bulunup at arabasına bindi. Iris bakışlarını Edward'a çevirip Kaiden'in arkasından arabaya bindiğinde içindeki korkuyu bastırmaya çalıştı.

Fazlasıyla savunmasız hissediyordu. Gözleri arabanın küçük penceresinden son kez Edward'ı bulduğunda araba yola koyulmuştu.

Taş köprünün üzerinden geçerken altında akan nehre baktı düşüncelere batmış biçimde. İçindeki sıkıntı onu bulunduğu zamandan koparmış gibiydi.

Kaiden'in beline sarılan kolunu hissettiğinde yüzünü ona doğru çevirdi. Yüzüne zorlukla yerleştirdiği gülümsemeyle baktı yüzüne.

"Mutlu değilsin."

İçindekileri ona dökmek istedi. Belki de onunla tanıştığında beri doğru söylediği nadir anlardan birindeydi.

"İçimde bir sıkıntı var."

Bu his onu boğuyormus gibiydi. Kralın ani teklifi üzerine yemekten hemen sonra hazırlanmaya başlamıştı. İsteksizliğinin yüzünden okunduğunu ve Kaiden'i  rahatsız ettiğini biliyordu.

"Eğer gitmek istemiyorsan şimdi durabiliriz. Balo umrumda bile değil."

Iris yüzündeki yalancı gülümsemenin gerçeğe dönüşünü ağır ağır hissetti. Adamın sesi içine akıyor gibiydi.

"Hayır, benim yüzümden Kralın teklifini geri çevirme. Önemsiz bir şey geçecek nasılsa."

Büyük eli yüzüne yerleştiğinde yanağını avucuna bastırdı. İçindeki kötü hissin bir nebze olsun azaldığını hissetti. Gözleri huzurla kapandığında başını göğsüne yasladı.

Tutsak Yüreğim Where stories live. Discover now