22: Seksi ses

4.8K 625 202
                                    

"Mızmızlanma. Sanki keyfimden yapıyorum. Düşüp kırmasaydın kolunu?"

Alt tarafı kolum alçıda olduğu için paintball yarışmasına katılmama izin vermeyen amirimize gözlerimi devirerek sırtımı dönüp etrafı incelemeye başladığımda itfaiyeci ekibin yavaş yavaş toplandığını görmüş ve hepsini teker teker incelemiştim.

Hepsi hala aynı salaktı. Hepsinin yüzünde tiksinç bir gülümseme vardı. Özellikle de Hyungsik bok gibi görünüyordu. İğrençti resmen. Ah, daha fazla bakamayacaktım cidden. Midem bulanmıştı çünkü.

"Taehyung nerede?"

"Bilmiyorum. En son giyiniyordu" diye mırıldanarak kendi kaskını alarak alana doğru ilerlemeye başladığında oturduğum sandalyede iyice kamburlaşarak sağlam kolumu masaya yerleştirip çenemi de avucuma yaslamıştım. Bizimkilerin de yavaş yavaş oyun alanına gittiğini gördüğümde bakışlarım hemen Taehyungu aramıştı ama yoktu. Neredeydi bu çocuk? Neden giyinmesi bu kadar uzun sürmüştü- hey! Hyungsik nereye kaybolmuştu iki saniyede?

Gözlerimi büyüterek etrafa dikkatlice baktıktan sonra sandalyeden inerek soyunma odasına doğru ilerlemeye başlamıştım. Kalbimin neden bu kadar hızlandığı hakkında çok bir fikrim yoktu ama Taehyungu görmem gerektiğini biliyordum.

"Uzun zaman oldu"

Duyduğum sesle birlikte olduğum yerde durarak bakışlarımı sesin geldiği soyunma odasına çevirmiştim. Hyungsik'ti bu.

"Evet. Öyle oldu. Nasılsın?"

Taehyung, bebeğim bu kadar iyi biri olma lütfen.

"Bıraktığın gibiyim," Gülmüştü. Gülüşü midemi bulandırıyordu cidden. Ayrıca gerçekten mi? Bu klasik şeyi söyledin mi gerçekten? "Sen nasılsın?"

"Ben iyiyim" demişti Taehyung.

"İyi olmana sevindim."

"Teşekkür ederim. Oyun alanına gitsek iyi olacak sanırım"

"Biraz daha vaktimiz var aslında. Nasıl olduğunu, hayatına nasıl devam ettiğini merak ediyorum. Rahatsız olmazsan eğer biraz konuşsak çok güzel olurdu"

Üzgünüm canım. Konuşamazsın.

"Taehyung?"

Birden içeriye girerek bakışlarımı şaşırmışım gibi onlara çevirmiştim. Taehyung beni görünce gülümsemiş ve kaskını koyduğu yerden alarak bakışlarını Hyungsik'e çevirmişti.

"Biz de geliyorduk şimdi. Bir şey mi oldu?"

"Hayır. Herkesi sahada görüp seni göremeyince merak etmiştim sadece"

"Anladım. Gidelim biz de hadi" diye mırıldanarak bana doğru geldiğinde Hyungsik de peşinden geliyordu. Taehyungun önümden geçmesini beklemiş, geçtiği gibi de arkasına geçerek Hyungsik'le arasındaki mesafeyi arttırmış ve aynı zamanda da elimi beline yerleştirmeyi de unutmamıştım. Hyungsik'in bunu gördüğüne emindim ama sesini çıkartmamıştı. Zaten buna hakkı da yoktu.

"Geçmiş olsun, koluna ne oldu?"

Hyungsik yanımıza gelerek bakışlarını bana çevirdiğinde bakışlarımı ona çevirmeden cevaplamıştım onu.

"Teşekkürler. Bir görev sırasında çatladı" diye kısa ve net bir açıklama yaptığımda bakışlarının üzerimde dolaştığını görebilsem de bir şey dememiştim.

"Oynayabilecek misin?"

"Hayır. izleyeceğim sadece"

"Keşke oynayabilsen. Bu oyunları çok seviyorsun"

Seul Nine-Nine: TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin