28: Fotoğraf ve Toz bezi

3.3K 511 139
                                    

"Bambaşka biri olarak giriş yapıyorum, dikkat!"

Evet. Yeni hayatımın ilk gününde karakoldaki katımıza giriş yaparken seslenmiştim fakir arkadaşlarıma.

"Bambaşka derken?"

"Amcam ölmüş" demiştim gülerek. Otuz iki diş sırıtıyor oluşuma karşı herkes bana garipseyen bakışlar atmıştı. "Tüm mirasını bana bırakmış da ölmüş" diye açıkladığımda Yoongi gözlerini devirerek önüne dönmüştü.

"Canım, yine de kötü bir şey değil mi? Başın sağ olsun"

Jimin yanıma gelip bir kolunu belime sararken konuştuğunda dudaklarımı büzerek hafifçe omuz silkmiştim.

"Bana miras bırakana kadar sevmiyordum onu" demiştim umursamaz bir şekilde. "Üzülmedim"

"Bu kadar kalpsiz olma-"

"Amirim! Kalpsiz biri değilim ben" Hemen sözünü kesmiştim amirimin. "Taehyung, balım, söyle bakayım onlara ne kadar kalpli biri olduğumu?"

"Çok kalpli" demişti Taehyung gözlerini devirerek. "O kadar kalpli ki dört tane odacığı bile var. O derece yani, siz düşünün gerisini"

"Oha!" Jimin gözlerini büyütmüştü. "Jungkook? Gerçekten mi? Dört tane odacığın mı var? Birinde ben varım, değil mi?"

Jimin'e garipseyen bir bakış atsam da onun saf bakışları değişmeyince iç geçirerek başımı sallamış, onu onaylamıştım.

"Evet. Hatta en büyük oda seninki"

"Öyle söyleme" demişti hemen kıkırdayıp göğsüme vururken. Ardından dudaklarına elini siper ederek sesini biraz alçaltmıştı. "Taehyung burada, kıskanır sonra"

Başımı iki yana sallayıp kendi kendime gülmekle yetindiğimde Jimin sırtımı okşamış ve sonra masasına dönmüştü.

"Günaydın bebeğim" Taehyung'un yanına giderek saçlarına hızlı bir öpücük bırakmıştım. "Dün gece bensiz uyuyabildin mi?"

"Uyudum" demişti omuzlarını silkerek. "Hem de mışıl mışıl"

"Ya" Kaşlarımı çatmıştım hemen. "Neden öyle söylüyorsun? Üzülürüm gerçekten"

"Bebeğim uyumayıp ne yapacağım? Sen uyumadın mı?"

"Uyudum" diyerek dudaklarımı büzdüğümde bana 'ee?' dercesine bakmıştı. Ben omuzlarımı düşündüğümde bir elini belime yerleştirerek hafifçe okşamıştı tuttuğu yeri.

"Akşam yine beraberiz, sadece bir gece beraber kalamadık." Diyerek bana güzelce gülümsediğinde başımı onaylar anlamda sallamış ve sonrasında ondan ayrılarak masama gitmiştim. Doğruyu söylüyordu fakat nedense biraz bozulmuştum. Ama elbette bunu belli etmeyecektim.

"Ee?" Demiştim herkese gülerek göz atarken. "Kim, ne istiyor? Dökülün bakalım"

"Ben yeni bir motor istiyorum" demişti Yoongi hemen. Beyefendi gözlerini bana çevirmeyi zahmet olarak gördüğünden öylece dosyasına bakarken konuşmuştu.

"Ben meyveli yoğurt dolu mini buzdolabı istiyorum, tam şuraya koymalık"

Amirimiz Hoseok yoğurt aşkını gözümüze sokmak istercesine büyük bir istekle söylediğinde hemen baş parmağımı kaldırarak onaylamıştım onu.

"Taehyung, sen?"

"Lüks bir araba olabilir" diyerek hafifçe dudaklarını büzdüğünde istemsizce hepimiz birlikte gülmüştük. O kadar isteksiz söylemişti ki sanki zorla ona araba alıyormuşuz gibi hissetmiştim. Taehyung asla lüks peşinde koşmazdı.

Seul Nine-Nine: TaekookWhere stories live. Discover now