14. Bölüm - Ruhunu Ortaya Sermek

10.2K 493 900
                                    

14. Bölüm – Ruhunu Ortaya Sermek

Lily saate göz attıktan sonra kahvesinden başka bir titrek yudum aldı. Şimdi saat 10'a geliyordu ve Harry hala eve gelmemişti. Ama bunun hakkında konuşmayı reddetti. James'le tekrar tartışmak istemiyordu. Neden James'in dışarı çıkıp onu aramayı reddettiğini anlayamıyordu. Başlarından geçen onca şeyden sonra, ona kalsa, dışarıda onu arıyor olurdu.

Lily hüsran dolu iç geçirdi ve şakaklarını ovarak başağrısını gidermeye çalıştı. Harry'e gerçekten, ama gerçekten kızgındı. 'Neden her seferinde bunu yapıyor?' diye düşündü kendi kendine. Bu Harry'nin üçüncü kaçışıydı ve her zaman özel bir olayda oluyordu. İlk seferi yeni ev partilerindeydi. Peki, bunun tamamen Harry'nin suçu olmadığını kabul ediyordu. Damien'ın ona anlattığına bakılırsa Neville Harry'i gerçekten kızdırmıştı. O yüzden Harry bunun için affedilmişti. İkinci seferi Damien'ın doğum günü partisindeydi. Yine, iyi bir sebebi vardı. Harry, Bella'nın ölümüyle başa çıkamamış ve cenazesine katılmak için ayrılmıştı. Düşünce hala kalbinin kıskançlıkla burkulmasına sebep oluyordu. O kadının ona yaptığı her şeyden sonra, Harry hala onu seviyordu. Lily bu acı düşünceleri bir kenara itti, şimdi bunun hakkında düşünmenin sırası değildi. Lily geçmiş olaylardan yola çıkarak biliyordu ki Harry'nin Weasleyler'den ayrılmak için mutlaka iyi bir sebebi olmalıydı. Ama bunun ne olabileceğine dair en ufak bir fikri yoktu.

Harry'nin dışarı fırladığını ve ayrıldığını fark ettiklerinde, onu takip etmeye çalışmışlardı ama Harry düpedüz ortadan yok olmuştu. Damien eve geri döndüklerinde onu cep telefonundan aramayı denedi ama Harry cevap vermedi. Lily Ginny için üzüldü, kız oldukça üzgün görünmüştü. Harry'nin gittiğini öğrendiğinde gözyaşlarına yakın görünmüştü. Molly anında çocuklarına dönmüş ve ona ne söylediklerini bilmeyi talep etmişti. Ama bütün çocuklar Harry'nin ani ayrılışına kalan herkes kadar şok olmuş görünmüşlerdi. Bildikleri kadarıyla, Harry iyi bir zaman geçiriyordu.

Lily tekrar iç geçirdi ve kahvesinin kalanını bitirdi. Gerçekten yorgundu, ama Harry eve gelene kadar yatağa gitmeyi reddetti. O sessizce Remus ve Sirius'la birlikte otururken James'e bir kez daha ters ters baktı. Damien sessizce odanın bir köşesinde oturuyordu. Hediye yığını ağacın dibinde açılmamış duruyordu. 'Ne Noel Ama!' diye düşündü Lily üzüntüyle.

James aklını Harry'e doğru gitmekten alıkoymaya çalışıyordu. 'Çocuk on yedi yaşında!' diye düşündü kendi kendine. 'Kendi başının çaresine bakabilir. Tekrar peşinden koşturmuyorum.' James'in bir parçası dışarı çıkıp oğlunu bulmaktan ve onu geri getirmekten daha fazla bir şey istemiyordu, ama bunun böyle gidemeyeceğini de biliyordu. Kaç kere dışarı koşturup, Harry'i aranacaktı? Harry bunu yapmayı bırakmak zorundaydı.

James ufak oğluna baktı, perişan görünüyordu. Damien'a atmosferi biraz olsun rahatlatma çabasıyla hediyelerini açtırtmaya çalışmıştı ama Damien reddetmişti. Hediyelerini abisiyle beraber açacağını söylemişti. James'in buna verecek bir tepkisi yoktu.

Remus ve Sirius dışarı çıkıp Harry'i aramayı önermişlerdi, ama James onları kalmaya zorlamıştı. Kimse onu aramaya gitmiyordu. Harry kendi yolunu bulabilirdi. James kızgınlığı üzerinde sıkı bir kavrayış sağladı. Durumu zaten olduğundan daha kötü hale getirmeyecekti.

Ani bir ses herkesin dikkatini hole çekti. Birisi hiç şüphesiz ön kapıyı açmış ve içeri girmişti. Odadaki beş kişi ayağa fırladı ve salondan dışarı koşturdu. Hepsi de gürültülü bir çarpma ve birinin küfretmesini duydu. James köşeyi dönen ve Harry'nin görüntüsünü yakalayan ilklerden biriydi. Harry kendini yerden kaldırma aşamasındaydı. Görünüşe göre palto askılığını yere devirmişti, duydukları gürültülü ses buydu.

Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)Where stories live. Discover now