25. Bölüm - Bir Güven Sorunu

9.3K 445 1.3K
                                    


25. Bölüm – Bir Güven Sorunu

Portre kapı Draco'nun ardından çarpıldı, ses odada yankılandı. Damien korku içinde Harry onlara yüzünü dönerken izledi. Öfkeli bir bakış üzerlerine yöneltildi. Genellikle Harry'nin bakışları onu etkilemezdi ama bugün baştan ayağa ürpermesine neden oldu.

"Harry dostum, ben..." Ron başladı ama Harry onu susturmak için elini kaldırırken kesildi.

"Biliyordunuz?" sordu basitçe.

Damien sesteki kızgınlık ve kırgınlık tüylerini diken diken ederken titredi.

"Biz...biz sana söyleyecektik..." Hermione açıklamaya başladı.

"Ne zaman? Ne zaman bana söylemeyi planlıyordunuz?" Harry sordu, kelimeler sıkılı dişler arasından çıkarak. Hermione başını utanç içinde eğdi. Büyük bir gayretle başını kaldırıp Harry'nin gözleriyle buluştu. Tekrar açıklamaya çalıştı.

"Senin kızgın olacağını biliyorduk ama..."

"Ama benden saklamaya karar verdiniz yine de!" Harry bitirdi onun için.

Elleri iki yanında sıkılı, onlara doğru bir adım attı. Dörtlünün hepsi de istemsiz olarak geriye, Harry'den uzağa bir adım attılar. Bütün gözler Harry'nin üzerine sabitlenmişti, saldırmayı tercih edecek olursa kendilerini yolundan atmaya hazırlardı.

Ama Harry yalnızca önlerinde, bir açıklama talep ederek durdu. Hermione, Ron belli noktalarda araya girerek, konuşmanın çoğunu yaptı. Damien ve Ginny sessizce durdular. Tek bir kelime etmediler. Damien boğazının gerisindeki koca düğümü geçip de konuşabileceğini düşünmüyordu. Gözleri Harry'nin yüzünden ayrılmadı, Ron ve Hermione'nin açıklaması onu gitgide kızdırırken daha da endişelendi. Keşke konuşmayı bıraksalar diye düşündü.

"...o yüzden biz düşündük ki bir kere sorumlu kişiyi yakaladığımızda, sana her şeyi anlatırız ki sen de onla ilgilenebilesin." Hermione bitirdi soluk soluğa.

Bir anlığına Harry konuşmadı, kılını dahi kıpırdatmadı. Bir kısa saniyeliğine, Damien belki de Harry'nin onları affedeceğini, neden öyle yaptıklarını anlayacağını düşündü. Ona zarar vermek için gizli kapaklı davranmamışlardı. Yalnızca yardım etmeye çalışıyorlardı. Ama düşünceleri ve sessiz duaları Harry onlara hiddetten başka bir şeyle bakmazken paramparça oldu.

"Uyuşturulmuş halimin hangi noktasında, canımı sana teslim ettim!" sordu kızgınlıkla, sorusunu Hermione'ye yönelterek.

"Et...etmedin. Ben...biz sadece...yardım etmeye çalışıyorduk..." Hermione titrek bir sesle başladı.

"Yardım? Bu nasıl yardımcı olmak? Bana yalan söylediniz, birinin bana zarar vermeye çalıştığı gerçeğini benden sakladınız, ben acı çekerken ve saldırıları yapanın ben olduğumu düşünürken orada oturdunuz ve izlediniz ve hepsinin tepesinde, Draco'yu suçlama cesaretini buldunuz!"

Hermione, Draco'nun lafı geçerken anlamlı bir şekilde Ron'a baktı ama hiçbir şey söylemedi.

"Üzgünüm, Harry." dedi.

"Kalsın! Özürlerinin bir değeri yok!" Harry çıkıştı.

"Hadi ama, Harry. Biz senin düşmanın değiliz. Senin arkadaşlarınız. Yaptığımız her şey senin içindi." dedi Ron, Hermione gözlerinde yaşlarla başka tarafa bakarken konuştu.

"Ben arkadaşların birbirlerine yalan söylemeleri gerektiğini sanmıyorum." dedi Harry sessiz bir zehirle.

Gözleri Ron'un hemen arkasında duran Damien ve Ginny'e fırladı. İkisi de soğuk bakış karşısında ürktüler. Damien o soğuk bakışların ne kadar can yakabildiğini unutmuştu.

Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)Where stories live. Discover now