Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)

17. Bölüm - Benim Bir Parçam

17. Bölüm – Benim Bir Parçam

Büyük Salon'daki sessizlik hiç kimsenin daha önce karşılaşmadığı türdendi. Bütün öğrenciler derin düşünceler içerisinde yerlerinde oturuyorlardı. Önlerindeki yemeğe hemen hemen hiç dokunulmamıştı. Çoğu, konu saldırılara geldiğinde yabancısı sayılmazdı. Geçen yıl bu canavarların aynıları tarafından saldırıya uğramışlardı. Ancak o defasında, herkes Hogwarts'a zamanında, kimsenin canı yanmadan önce dönmeyi becermişti. Kısa süre sonraysa Hogwarts Ekspresi'ne saldırılmıştı. Yine, hiçbir öğrenciye zarar gelmemişti ve zamanında ne kadar korkutucu olmuş olursa olsun, büyücülerin düello etmesini izlemek insanların vampirler tarafından parçalanmasını izlemekle karşılaştırıldığında hiçbir şey kalıyordu. Öğrencilerin çoğu hala yaşadıklarının hatırasına titremeyi sürdürüyordu.

Hufflepuff masası içlerinde en ağır olanıydı. Sara'nın arkadaşları küçük Bella'nın matemini tutarak oturuyorlardı. Aslına bakılırsa, yedinci sınıf öğrencilerinin çoğu küçük kız için gözyaşlarını tutuyordu. Gözlerinin önünde ölmüştü.

Birçok öğrenci yaralıydı, ciddi bir şey yoktu, çoğunlukla vampirlerden uzaklaşmaya çalışırken edindikleri yaralanmalardı. Çok az birkaçı, Daywalker'lar tarafından ısırılıp Seherbazlar tarafından zamanında kurtarıldıklarında ağır yaralanmışlardı. Hepsi şu an St Mungos Hastanesi'ndeydi. Sara, yıkılmış anne babası tarafından okuldan alınmıştı.

Ama öğrencilerin sarsılmış davranışlarının suçlusu başka bir şey vardı. Vampirler ya da Bella'nın ölümü bile değildi bu. Bella öldürüldükten sonra olan şeydi. Harry'nin tepki verme şekliydi.

Hermione gözlerinin önünde hatıra canlanırken ürperdi. Harry'nin gözlerinin siyaha dönmesini daha önce görmüştü, Voldemort'un Hortkuluklarını yok ettiği zamanlarda. Onu korkutan bu değildi ama öğrencilerin çoğunu rahatsız eden şeyin bu olduğunu biliyordu. Hayır, onu rahatsız eden şey dövüşürken etrafa yaydığı korkuydu. Lider Daywalker'ı öldürmek için dışarı adımını attığında etrafına getirdiği o varlık hissiydi. Korkunçtu. Harry'i daha önce çatışmada görmüştü. Aslına bakılırsa bir çok defa görmüştü, ama daha önce hiç onu çevreleyen karanlığı belirlememişti.

'Belki de tam güçlerine kavuşmasıyla alakalı bir şeydir?' düşündü kendi kendine sessizce.

Gözleri karşısındaki boş sandalye üzerinde durdu. Harry akşam yemeği için aşağı inmemişti. Onu suçlamıyordu ya... Kendi de aşağı inmeye zahmet etmemiş olmayı diledi. Şu an yiyeceğin yalnızca düşüncesini bile midesi almıyordu.

Elini kısa bir anlığına, güvence vererek tutan Ron'la bir bakış paylaştı. Onun ona neye dair güvence verdiğinden emin değildi ama midesindeki soğuk noktayı ısıtmak için yeterliydi.

Harry'nin vampirleri öldürmesine dair rahatsız edici görüntüleri temizlemek için başını salladı. Bunun kabuslarını göreceğini biliyordu. Büyük olasılıkla buna tanık olmuş herkes birkaç uykusuz gece geçirecekti.

Ama kimse bu olayın Harry'nin geriye kalan ne kadar huzuru varsa onu da götüreceğini bilmiyordu. Voldemort ona işkence etmeden önce yakalayabildiği birazcık uyku, Harry'nin kurtarmakta başarısız olduğu ilk masumun ölümüyle beraber elinden alınacaktı.

xxx

James odasında oturan iki arkadaşını gördüğünde duş aldıktan sonra banyosundan çıkmaktaydı. Islak saçlarından havluyu çekti ve Remus ile Sirius'a baktı. Lily onların yanındaki sandalyede oturuyordu, ayakları yukarı çekilmiş, kolları dizleri etrafına sarılmıştı.

"Yiyecek bir şeyler isteyebileceğinizi düşündük." Remus masada duran iki tabak yemeğe işaret etti.

"Hayır teşekkürler. Şu an yiyemem." James dedi Lily'nin yanına otururken. Bir şeyler yemeyi istemediklerinden onlar da akşam yemeğini es geçmişlerdi.