40. Bölüm - Bir Saldırı

9.3K 457 1.5K
                                    

40. Bölüm - Bir Saldırı

Harry masasındaki büyüyen yığına bitirdiği dosyayı atarken yorgunlukla iç geçirdi. Bu son dosyaydı ve hala Karanlık Prens olarak kılık değiştirmekten hoşlanan Metamorphmagus'u bulmaya daha yaklaşmış değildi. Remus'un doğumgününde verdiği on beş dosyayı gözledi. Bu üç gün önceydi. Hepsinin üzerinden geçmiş ve 'Karanlık Prens' taklitçisi olma ihtimaline sahip kimseyi bulamamıştı.

Harry asasını çıkardı ve dosyaları cep boyutuna küçülttü. Remus için taşıması daha kolay olurdu. Bugün gelmesi gerekiyordu, Sirius'la birlikte dışarı çıkarmayı becerebildikleri bir set yeni dosya daha getirmeye söz vermişti.

Yorgun gözlerini ovuşturdu. Son birkaç gündür dosyaları okumaktan başka hiçbir şey yapmamıştı. Ama ne kadar yorgun hissederse hissetsin, daha kötü hissediyor olabileceğini biliyordu. Harry gecelik işkencesinin bitmiş olduğuna aşırı derecede minnettardı. Riddle Malikanesi'ne olan ziyaretinden beri kabus görmemişti. Tek bir tane bile. Eski evine tekrar gitmekle ve olan şeylere karşı bir anlayış geliştirmekle ilgisi olduğunu biliyordu. Hakikati bilmek onu yatıştırmıştı ve sonuç olarak da, tekrar, huzur içinde uyuyabiliyordu.

Tam Harry masasından kalkarken, arkasındaki kapının açıldığını duydu. Damien başını uzattı.

"Hey, bitiriyor musun?" diye sordu.

"Evet" Harry cevapladı.

Damien dramatikçe iç geçirdi ve içeri girdi.

"Merlin'e şükürler olsun! Hiç bitirmeyeceksin sandım." Kendini Harry'nin yatağına attı ve ona sertçe baktı. "Bir dosyayı okumak ne kadar sürüyor?" diye sordu sahte bir azarla.

Harry ona kaşlarını kaldırdı.

"On beş tane vardı ve hepsini ayrıntılı olarak okuyordum. Ama bunun seninle ne ilgisi var göremedim ben!" diye ekledi.

"Yaz olduğu için ve ben de içeride tembellik yaparak değil üretici bir şeyler yaparak geçirmek istediğim için benimle ilgisi var gayet. Sen kendi projeni yapmaya karar verdiğinden, ben burada can sıkıntısından öleceğim." Damien mızırdandı.

Harry kardeşinin soytarılıklarına gözlerini devirdi ve kapıya yollandı.

"Sana kendin antrenman yapmanı söyledim. Ne yapacağını bilmiyormuşsun gibi değil ki." dedi Harry. Damien'ın antrenmanına bu kadar ilgi gösteriyor olmasından ve söylemeye ya da zorlamaya gerek kalmadan hareketlerini yapıyor olmasından gizlice gurur duyuyordu. Problem Damien'ın Harry'nin de onunla birlikte antrenman yapmasını ve ona öğretmeye devam etmesini istiyor olmasıydı.

"Kendi kendine antrenman yapmanın nesi eğlenceli?" Damien sordu abisine sert bir bakış atarak.

"Aslında çok eğlencelidir. Bir ara denemelisin." Harry cevapladı alaycılıkla. Kişisel olarak o kendi kendine antrenman yapmayı tercih ediyordu, hayatı boyunca yaptığı gibi.

Damien omuzlarını silkti ve ayağa kalktı.

"Ben yalnız kovboylardan değilim. Tek başıma olmaktan nefret ediyorum." dedi.

Harry ona komik bir ifadeyle baktı.

"On üç yıl boyunca tek çocuktun." belirtti.

Damien, Harry'nin yorumunu bir kenara attı.

"Nefret ediyordum. Her zaman annemlerin başının etini yerdim bana bir kardeş versinler diye. Abi olma fikrine bayağı heyecanlıydım aslında. Ama şimdi ufak kardeş olmanın kesinlikle daha eğlenceli olduğunu görebiliyorum. Bence her şey süper oldu!" sırıttı.

Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)Where stories live. Discover now