27. Bölüm - Duyulan Kinler

9.9K 500 2.2K
                                    


27. Bölüm – Duyulan Kinler

Harry pencereden dışarı gözlerini dikmiş, Profesör Flitwick'in söylediklerinin tek bir kelimesini dinlemeden oturuyordu. Dersten hiçbir şeye kulak veremiyordu, aklı başka bir yerdeydi, ya da daha doğrusu başka birinde. Annesiyle babasından hainin bulunduğunu, onu uyuşturanın kim olduğunu öğreneli şimdi bir hafta olmuştu.

Yavaşça başını salladı, hala inanamıyordu. Dennis Creevey. Bir çeşit deli bozuk aşık gibi onun peşinde dolanan sinirbozucu küçük velet, içkilerine Sedare iksiri karıştırandı. Ve hepsinin tepesinde, salak çocuk koyduğu şeyin Sedare iksiri olduğunu bile bilmiyordu! Bir tür saçma sapan 'Arkadaşlık' iksiri ya da öyle bir şeyler olduğu söylenerek kandırılmıştı.

Harry öfkesinin içerisinde yanıp tutuştuğunu hissetti. Biri ne kadar sapına kadar aptal olabilirdi ki? Belli belirsiz babasının sakin olması ve Creevey çocuğuna hiçbir şey yapmaması gerektiğini söylediğini hatırladı. Harry buna sessizce dudak büktü. Bu nasıl mümkündü bile? Harry onu bulduğunda o küçük piçi parçalarına ayıracaktı!

Öyle görünüyordu ki ama, Okul Müdürü Harry'nin ne yapacağını biliyordu ve bu yüzden Dennis'i geçici uzaklaştırmayla gönderek gerekli önlemleri aldı. Dennis'in davranışına çok kızgın olduğu ve dozaşımıyla Harry'i kolaylıkla öldürmüş olabileceği için onu okuldan gönderiyormuş gibi kulağa gelmesini sağladı. Harry'nin sağlığı bir hayli bozulmuştu ve şimdi bile, Dennis yüzünden hiçbir miktarda uyku iksiri alamıyordu. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Dennis ağır bir şekilde cezalandırılmak zorundaydı ve bu yüzden de hemen kaleden ayrılmasına karar verildi. Aslına bakılırsa, Harry uyanıp ona her şey anlatılana kadar Dennis çoktan uzaklaştırılmıştı. Ama Harry Dumbledore'a inanmaktan daha iyisini biliyordu. Dennis'in cezadan çok kendi güvenliği için gönderildiğini biliyordu.

Harry kabul etmek zorundaydı, en azından Dumbledore onu kalanından daha iyi tanıyordu.

Bakışı pencereden Ron ve Hermione'nin oturduğu tarafa kaydı. Hala onlarla konuşmuyordu. Onların, Ginny ve Damien'la beraber, Dennis'i yakalayıp onu Profesör McGonagall'a sürükleyenler olduğunu biliyordu. Ancak bunun için herhangi bir övgüyü hakettiklerini düşünmüyordu, onlardan asla detektifi oynamalarını ve sorumlu olanı yakalamalarını istememişti. Ona soracak olursan, dörtlü her ne yaptıysa bunun onunla hiçbir ilgisi yoktu. Onların hayatlarının bir parçası değildi o artık.

Boş boş tüy kalemiyle oynadı, tüylerini koparttı. Konsantre olamıyordu. Bütün düşünebildiği o Creevey çocuğunu nasıl öldürmeyi istediğiydi! Ama bütün o öfke ve hiddetin altında, Harry hüsranın iğnesini hissetti. Şimdi 'Karanlık Prens'in ona ulaşmak için Dennis'i kullandığını biliyordu. Gerçek tehlike oydu, Dennis değil. Harry'e ulaşmak istiyordu, ama Harry nedenini çözemiyordu. Bir Ölüm Yiyen olmalıydı. O kadarı kesindi. Akla yakın tek açıklama, hayatta kalan bir Ölüm Yiyen'in Voldemort'un ölümünün intikamını almak istiyor olduğuydu. Harry son savaştan kimin hayatta kaldığını ve kimin efendilerinin intikamını almaya çalışacak kadar fanatik olacağını düşünmeye çalıştı.

"Mr Potter?"

Harry başını kaldırdığında ufak tefek Profesörün gözlerini dikmiş ona bakıyor olduğunu gördü. Sınıfın kalanı da ona bakıyordu. Harry boş bir ifadeyle baktı.

"Evet?" sordu.

Ufak tefek Profesör seslice iç geçirdi.

"Dinlemiyordunuz değil mi?" sordu.

"Hayır" Harry cevapladı.

Profesör Flitwick hayalkırıklığına uğramış göründü.

"Peki, burada, sınıfın önünde bana katılmaya ne dersiniz? Sadore tılsımı için bir gönüllüye ihtiyacım var. Siz de biraz önce gönüllü oldunuz." dedi hafiften sinirle.

Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin