26 / 2

3K 211 44
                                    

Arkadwslar size kac kwre dedim şu kitabı okumalqrı icib birilerinin kafasına silah dayadıfınızı görmeuim diue??!? 🥺
🤡🔫

Keyifli okumalar 🧘🏻‍♀️

× × × × ×

Murat
• Deniz
• Üç noktalar da Murat'ın annesi (. .̫ .) (Çok açıklayıcı oldu bence xd)

  Murat yemeğini yemeyi bitirmiş, Deniz ise telefonundan bir şeyler izleyerek kalan son dolmasını yemeye devam ediyordu. Ona bakarsa fark edeceğini sanmıyordu ancak olur da ederse daha çabuk yemesi için baktığını düşünerek rahatsız olmasın ve rahatça yemeye devam etsin diye ona bakmak yerine o da eline telefonunu aldı ve boş boş kurcalamaya başladı.

  Ortam kimse bir şey demese bile üzerlerinde hissettikleri tuhaflık yüzünden gergindi. Onunla konuşmak istiyordu fakat ne konuşacağını bilmiyordu. Bu yüzden en iyisinin konuşmak yerine telefonunu kurcalamak olduğuna karar verdi.

  Deniz gibi instagrama gireceği an ekranında arama belirdi. Telefonu çaldığı için Deniz'in dikkati de kendi telefonundan Murat'ın telefonuna kaydı. Ekranına baktığı için "Annem." diyerek merakını gidermeyi umdu. Deniz başını salladı ve Murat'ın rahatça konuşması için videonun sesini kıstı. Kısmasıyla Murat'ta aramayı cevapladı ve telefonu kulağına götürdü.

  "Efendim."

  "..."

  "Evet anne, yedim."

  "..."

  "Tamam, makineyi çalıştırmam."

  "..."

  "Tamam."

  "..."

  "Tamam."

  "..."

  "Ne zaman geleceksiniz?"

  "..."

  "Gelmiyorsunuz demek..."

  Sorar gibi söylediği cümlesiyle Deniz'e baktı. Deniz bir şey anlamadığı için kaşlarını çattı ve önüne dönerek dolmasından geriye kalan son biber parçasını da ağzına attı.

  "Tamam tamam, anladım."

  "..."

  "Görüşürüz, siz de."

  Murat annesinin telefonu kapatmasıyla yemek yeme işleri de bittiği için ayaklandı ve masanın üzerindeki kirli tabakları alıp tezgaha götürdü.

  "İstersen oturma odasına geçip bir şeyler izle. Bunları yıkayıp gelirim ben yanına."

  Deniz, her ne kadar Murat böyle dese de bulaşık makinesini gördüğü için dediğine kaşlarını çattı. "Makine var. Neden sen yıkıyorsun?"

  Murat, konuşurken kirlerini aldığı bulaşıkları tezgahta kenara çekip "Annem iki üç parça bulaşık için çalıştırmama kızıyor." dedi ve bulaşık süngerine deterjandan sıktı.

  "İçine koy. Sonra birikince yıkanır?"

  Sorar gibi sorduğu cümlesiyle ona bakmadan başını iki yana salladı. "Ona da kızıyor. 'İki üç parça makineye mi konur? Yıkayıver.' diye."

  Deniz daha önce böyle yaptığı hâlde annesi kızmadığı için bu durumu biraz garipsemişti. Ona göre makine de dursa bile bir sorun olmazdı.

  "Bir keresinde yine evde yoklarken ayarlarını falan sorarak birkaç parça bulaşık için çalıştırmıştım. Ama eve gelip, onları görünce canıma okudu. 'İki parça bulaşık için koskoca makine mi çalışırmış?' diyerek."

  Murat son dediğini annesinin taklidini yaparak söylediği için Deniz bu haline güldü.

  "O günden sonra tövbeliyim."

  Az önceki hâline nazaran daha sesli bir gülümseme bahşetti Deniz. Murat'ın içeri git demesine karşılık olarak "Bu arada misafir olarak geldiğim yerlerde oturacak olsam bile kendi başıma kalmayı sevmiyorum. İçeri geçmek yerine sana yardım edeyim mi?" diye sordu ve ekledi. "Sonra beraber gideriz."

  "Yorulursun. Hem iki üç parça için yardıma gerek yok. İçeri geçmesen bile orada oturup bekle beni. İki dakika da hallederim."

  Deniz başını iki yana sallayarak ayaklandı ve tezgaha yaklaştı. Murat'ın sabunladığı bardağı alarak durulama işlemine başladı.

  * * *

  Deniz, ilk kez gelmesinin verdiği gerginliğin yanı sıra, Murat'ın da meyve suyu getirip yanına oturması yüzünden daha da gerilmeye başlamıştı. İçinden Murat'ın 'meyve suyu ister misin?' sorusuna keşke evet demeseydim diye geçirdi. İsterken getirdiği zaman yanına oturacağını düşünmediği için istemiş ve bu yüzden tekli koltuğa oturmamıştı.

  Bardağında kalan son yudumu da içti ve bardağını kenara koydu. Göz ucuyla Murat'a baksa da neyseki ona bakmıyor televizyonda açtıkları filmi izliyordu. Bakışları fark etmeden tamamen Murat'a döndü. Hafif dağınık saçlarının kattığı havayla şu an gözüne çok güzel gözüküyordu.

  Kalp atışı hızlanıp, nefesi düzensizleşmeye başlarken elini biliçsizce kaldırdı ve Murat'ın yüzüne doğru uzattı. Ancak yüzüne dokunacağı an Murat'ın eli havadaki elini tutarak onu durdurdu ve o da Deniz'e baktı.

  "Yüzümde bir şey mi var?"

  Sorusuyla elini geri çekerken gözlerine baktı ve başını salladı. "Hıhı, var. Alayım mı?" Murat bir şey söylemeden sadece başını salladı. Üzerine hafifçe eğilip gözlerini kapattı ve dudaklarını dudaklarına hafifçe dokundurdu. Vereceği tepkinin korkusuyla elleri çoktan buz kesmişti. Fakat beklediğinin aksine Murat hiçbir tepki vermemişti.

  Aniden yapmak istediği bu davranışla Murat'tan ne beklediğini bilmiyordu. Belki çok şey isteyecekti ancak ondan istediği şey, birisine karşı attığı ilk adım olan bu davranışına karşılık vermesiydi. Ama aniden yaptığı bu hareket onun tepkisizliği karşısında gitgide üzerinde pişmanlığını hissettirmeye başlıyordu. Bir erkek onu öptüğü için karşılık vermesini beklemek zaten büyük bir aptallıktı ama karşılık vermemesinin yanı sıra onu da itmiyordu.

  Birden babasının dediği o iki kelime yankı buldu Deniz'in kafasında.

  "Hastasın sen."

  Gözlerini aralayıp Murat'tan uzaklaştı ve bir şey demeden hızla kalkarak önce odadan, ardından da ayakkabısını giyip evden çıktı.

  Murat ise onun aniden böyle bir şey yapmasını beklemediği için sadece şaşkın bir şekilde arkasından baktı.

× × × × ×

Bölüme baslarken Deniz'i sözde gece burada kaldırtırım diye düsünğyodum ama bölümü nasıl böyle bitirdim anlamlandıramadım şu an

Decline • [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin