17

4.4K 277 16
                                    

× × × × ×

  • Deniz •

  Kendime gelip, oturduğum yerden kalkacağım sırada apartmanın kapısı açıldı. Kimin geldiğine bakmak için bakışlarımı kapıya çevirdim. Elinde poşetlerle beraber annem içeri girdi. Annem beni yerde oturur bir pozisyonda görünce kaşlarını çatarak yanıma geldi. "Oğlum, niye yerdesin sen?"

  Hiç keyfim olmadığı ve de kendimi suçlu hissettiğim için annemin yüzüne bakamadan "Düştüm." diye cevap verdim ve oturduğum yerden yavaşça kalktım.

  "Ben gelmesem kalkacağın yoktu heralde oğlum. Üşüteceksin, sonra çocuğun olmayacak bak."

  Derin bir soluk verip, "Ne çocuğu anne. Ben sana kaç kere bana öyle deme demedim mi? Belki ben çocuk mocuk istemiyorum. Ama tabii bu sizin umurunuzda bile değil." dedim ve annemle aynı asansöre binmemek için hızla merdivenleri çıkmaya başladım.

  Merdivenleri öfkeyle çıksam da kendi katımıza gelene kadar öfkem çoktan geçmiş, anneme o şekilde bağırdığım için vicdan azabı duymaya başlamıştım. Merdivende yukarı çıkmaya devam ettikçe annemin beni bekleyen vücudu da görünmeye başlıyordu. Sesimi yükseltmek içimden tutsa da bir şey demedim ve bakışlarımı yere indirerek annemin bana olan bakışları eşliğinde eve girdim.

  Yine bir şey demeden odama doğru gidiyordum ki keyfimin olmadığının farkında olan annem seslendi bu sefer. "Sabır, bir şey mi oldu oğlum sana? Sen böyle yapmazdın."

  Evet olmuştu. Ama olan şeyi anneme anlatamayacağım için 'olmadı' anlamında başını iki yana sallayıp odama girdim ve kapıyı kapattım.

  Üzerime çöken ağırlıkla kendimi direkt yatağıma attım ve gözlerimi son zamanlarda sürekli olarak yaptığım gibi yine düşünceli bir hâlde ifadesizce tavana diktim.

  Genelde eve gelmeyen birisi olup, geldiğinde de bana uyguladığı psikolojik baskıyla babamın bana enjekte ettiği şeyleri ona söylemem yüzünden arkasına bile bakmadan gitmişti. Aslında babam gibi düşünmüyordum ancak sürekli söyleyip, enjekte ettiklerinden ve bu yüzden de onu kendimden uzaklaştırmasam başımıza geleceklerden korkuyordum. Babam bu konularda hassas değildi. Son derece katıydı. Belki o umursamasa bile kendimi geçtim ona bile zarar verebilirdi.

  Murat'a sırf bu yüzden bana yaklaşmasın diye söylediklerimden sonra zaten bir daha benim yüzüme bile bakmayacaktı. Bu sayede kimse zarar görmezdi. Bu şekilde uzaklaştırmak istemesem de yine de başarmıştım işte onu kendimden uzaklaştırmayı. Arkasına bile bakmadan gitmişti. Aramızda daha fazla samimiyet olmadan böyle olması iyiydi. İletişim içinde olmazsak her şey daha iyi olur ve içimde kıvılcım almaya başlayan o hisler de kimseye zarar vermeden yok olurdu.

  Bu düşündüğümle yine kalbimin üzerine ağırlık çöktüğünü hissediyordum. Zorla yutkundum. Böyle olmasını istemiyordum ancak kendi bencilliğim yüzünden onu kendimden olabilecek en iğrenç şekilde uzaklaştırmıştım...

×××××

Bölümü yazarken sınav yüzünden bi türlü dikkatimi veremedim. O yüzden hatalar affola

Decline • [bxb]Where stories live. Discover now