33

2.5K 172 25
                                    

Ay multi <33 bölümü bunu dinleyerek
yazdım. O yüzden sizinle de paylaşmak
istedim.

× × × × ×

  Odadan çıkarlarken Deniz aklına gelen şeyle aşağı inmeye başlamadan önce Murat'ı kolundan tuttu ve onu durdurdu. Murat ona dönüp, gözlerine baktığında elini geri indirdi ve "Şey diyecektim." diyerek başladı cümlesine. "Dün annen beni görmüş müydü?" Böyle sorsa da gördüğünü hatırlıyordu. Ancak ne kadar ve ne şekilde gördüğü kısmını hatırlayamıyordu.

  Murat başını sallayarak onu onayladı.

  "O şekilde mi?"

  Yine başını sallayacağında duraksadı. Görmüştü ancak eve ilk girerken ve daha sonrasında da eşya getirince biraz kendine gelmiş hâlinde görmüştü. Bu yüzden bu görmesi onun soruşuyla 'o şekilde'ye fazla da girmezdi.

  "Ne zaman gördü?"

  "Sadece eve ilk girerken ve sonrasında da bana eşya getirdiğinde gördü."

  "Ya annen beni öyle görünce benden nefret ettiyse?"

  Deniz, bu kişi Murat'ın, yani sevdiği çocuğun annesi olduğu için tedirgin olmuştu. Murat'ın annesinin onu daha doğru dürüst tanımadan kendisinden nefret etmesini istemiyordu. Ya da babası gibi iğrenmesini.

  "Etmedi. Gerçi birisinin içmesinden nefret eder. Ama o görüşleri senden nefret edeceği ya da senin hakkında negatif düşüncelere sahip olacak tarzda bir şey değildi."

  "Emin misin?"

  Murat sorusuna gülümseyip başını aşağı yukarı salladı ve elini Deniz'in saçlarına atarak biraz karıştırdı. Saçları hafif dağıldığı için gözlerini yukarı dikip başındaki ele bakmaya çalıştı. Tabii ki doğru dürüst göremiyordu. Murat onun bu bakışına güldü. "Eminim." diyerek elini geri çekti ve tekrar eşofmanının cebine koydu. "Hadi, inelim artık."

  Cümlesini bitirip aşağıya inmeye başladığında tedirgin olsa da saçını düzelterek Deniz'de peşinden inmeye başladı. Murat böyle diyorsa ondan nefret etmemiştir diye düşündü. Annesini ondan daha iyi tanıyordu sonuçta.

  İki genç, Deniz Murat'ın arkasında olacak şekilde kahvaltı için mutfağa giriş yaptı. Annesinin bakışları önce Murat'ı, ardından da peşinden mutfağa giren Deniz'i buldu. Yüzüne gülümseme yerleştirirken "Bir an hâlâ uyanmadınız sandım." dedi. Murat anında "Yok, uyandık anne." diye cevap vererek Deniz'e döndü ve yanına oturması için her zaman oturduğu yerin yanını gösterdi. "Sen buraya otur."

  Deniz uysalca başını salladı ve oturmak için Murat'ın ona söylediği yerin sandalyesini çekti. İkisi de masaya otururken annesi Murat'a bakarak "Dün arkadaşınla ilgilenince geç uyuyup, sabah da kalkamayacağınızı düşünüp tekrar çağırmaya gelmemiştim." dedi. Gözlerini sanki bilerek bakmıyormuş gibi olmaması için Murat'tan Deniz'e çevirdi. Göz göze geldiklerinde "Günaydın oğlum." diye de ekledi. Deniz birileriyle göz teması kurmayı sevmediği için, Murat'ın annesiyle kurdukları ve beklediğinden uzun süren göz teması yüzünden hafif de olsa rahatsız olup, utandığını hissedince bakışlarını önündeki tabağa indirdi. "Size de günaydın."

  Annesi gülümsedi ve az önce göz göze geldiklerinde gördüğü mavi gözleri yüzünden "Ay gözleri de çok güzel." dedi. "Mavi mavi, boncuk gibi aynı." Murat ağzına zeytin atarken annesinin dediğini duyunca başını sallayarak Deniz'e baktı. "Evet, çok güzel. Gökyüzü gibi."

  Bunu duyan Deniz'in kaşları çatıldı. Her ne kadar kaşlarını çatsa da ufaktan atışı hızlanan kalbine engel olamadı. Çatık kaşlarıyla birlikte, göz ucuyla Murat'a bakış attı. İçten bir şekilde hafif gülümseyerek bakıyordu. Anlamlandıramadığı ve beklemediği gülümsemesi yüzünden önüne döndü. Ona onu sevdiğini söyleyen bir erkeğe ne dediğinin ve nasıl güzel bir şekilde gülümsediğinin farkında mıydı? Kalbinin atışı bu güzel gülümsemesi yüzünden biraz daha hızlandı.

  İlk kez oğlunun birisine böyle iltifat ettiğini duyan annesinin kaşları çatıldı bu durum karşısında. Çünkü oğlu bir erkeğe iltifat etmişti. Hem de gözlerinin önünde. Aldırmamaya çalışarak boğazını temizledi ve ikisinin bakışlarını da üzerine çekti. Deniz'e bakarak "Utanıp, çekinmene hiç gerek yok oğlum. Rahatça ye. Bol bol koydum her şeyden." dedi.

  Deniz yine başını salladı. Her ne kadar annesi böyle dese de çekinerek kokusuyla burnunu dolduran salatalıktan almak için uzandı. Normalde bu kadar utangaç olmamasına rağmen şu anda aşırı derecede utandığını hissediyordu.

  Üzerindeki çekingenliği atıp salatalıktan alacağı sırada Murat'ın tabağı almasıyla kolu havada kaldı. Ona tekrar baktığında yine göz göze geldiler. Deniz ona anlamayarak baktığı için "Uzaktı sana." deyip tabağı uzattı. "Şimdi daha rahatça alabilirsin."

  "O kadar da uzak değildi. Alırdım ben."

  "Olsun."

  Bunu deyip Deniz'in çekindiğini fark ettiği için almasını beklemeden tabağına kendisi doldurdu salatalıkları. Hatta sadece salatalıkları değil, Deniz 'bu kadarı yeter' dese bile aklına gelen şeyle yemesi için onu dinlemeden masada bulunan diğer şeylerden de bolca koydu tabağına.

  Murat Deniz'le arkadaş olmadıklarının farkındaydı. Ki zaten dün Deniz'in ona söylediği şey bunu doğruluyordu. Belki bu örnek biraz tuhaf gelecekti ancak Deniz'in tabağını doldurmasının nedeni, kendisi şu an arkadaş olmasalar bile zamanında bir arkadaşının evine gittiğinde annesinin Deniz'e yaptığı gibi arkadaşının annesi de böyle dese bile annesiyle birlikte ilk kez bir şey yemenin çekingenliği yüzünden sabah doğru dürüst hiçbir şey yiyememiş, 'doydum' diyerek aç kalkmıştı.

  Şimdi Deniz'in de kendisinin o zamandaki gibi hissettiğinin farkındaydı. Onun çekinip masadan aç kalkmasını istemiyordu. Zaten Deniz gözünde minicik bir şeydi. Bir de aç kalkarsa zayıflayıp, iyice minikleşecekti.

  "Tabağındakilerin hepsini bitir."

  Önündeki iyice dolu olan tabak yüzünden Deniz'in gözleri büyüdü. Sabahları kahvaltı da doğru düzgün bir şey yiyemeyen Deniz için aşırı derecede fazlaydı bu tabak.

  "Çok fazla."

  Murat başını iki yana salladı. "Değil, değil. Hepsini yersin şimdi."

  Deniz'de onun gibi başını iki yana salladı ve "Evde doğru dürüst kahvaltı yapmam. Yapınca da kahvaltıda fazla bir şey yiyemem zaten ben. O yüzden yemeye başlamadan birazını bırakayım. Boşa gitmesinler." diyerek tabağındakileri koymaya başladı. Ancak Murat anında onu durdurdu. "Boşa gitmez. Ben yerim kalanını."

× × × × ×

Murat napıyosun lan? Annenin
önünde cocukla flörtlesiyosun.

Bi de fark ettiyseniz teyzem bu
bölüm cok costu. acaba Deniz'in
damadı oldugunu ögrenince de
böyle cosabilecek mi????

Son kontrol yapmadan bölümü
fırlattım. İns bölüm düzgündür

Diğer kitabıma da göz atmayı
unutmayın 🥺

Decline • [bxb]Where stories live. Discover now