30

2.9K 207 32
                                    

× × × × ×

  Murat, Deniz'in belinden tuttuğu elini çekip kapıyı tıkladı. Kapı biraz beklemelerinden sonra açılmıştı. Bir şey söylemeden çıktığı için oğlunu görünce derin bir nefes verdi annesi. Ancak Murat'ın yanındaki çocuğu görmesiyle bakışları ona döndü. "Oğlum, bu da kim?"

  Murat Deniz'le beraber eve girdi. "Ben Deniz'i bir odama çıkarayım, sonra konuşuruz bunları anne." Annesi dediğine başını sallarken Murat çoktan yürümeye başladığı için annesinin onu onayladığını görmemişti.

  Odasına geldiklerinde uyuklamaya başlayan Deniz'i yatağına yatırdı. O burada yatarken annesinin yanına gidip sorularını cevaplandırabilir ve Deniz'e kahve yapabilirdi.

  Murat, odasından çıkmadan son kez yatağına yatırdığı Deniz'e baktı ve sessizce odasından çıkarak annesini bulmak için oturma odasından aramaya başladı. Ama orada yoktu. Annesi, Murat'ın onu aradığını fark edince mutfaktan "Mutfaktayım oğlum." diye seslendi. Murat annesinin yanına gitti. Annesi, Murat mutfağa girer girmez "Bu çocuk da kim?" diye sordu. "Daha önce hiç senin yanında görmedim."

  Biraz duraksasa da "Arkadaşım." diye yanıt verdi. Net ve kesin cevabıyla kahve yapmak için tezgaha doğru adımladı genç. "Hiç yapmadım ama ona kahve yapacağım."

  Annesi duyduğu şey karşısında anlamayarak onu izliyordu. Annesinin hafif kaşları çatılsa da kendine geldiği an ayaklandı ve oğlunun elindeki kahve kavanozunu aldı. "Sen daha önce yapmadığın için, ben yaparım kahveyi. Sonra zehirlersin çocuğu Allah korusun."

  Murat annesinin dediğine hafif güldü. Zorluk çıkarmadan kahve kavanozunu annesine verdi ve arkasını dönüp, tezgaha yaslandı. "Murat, senin böyle arkadaşların var mıydı?"

  Genç, annesini onaylamak için dudaklarını aralasa da bir şey demeden geri kapattı. "Aslında..." dedi ve duraksadı. Annesinin Deniz'i sarhoş gördüğü için ona karşı önyargılı olmasını istemediği için doğru kelimeleri bulmaya çalıştı. Böyle bir durumda her ne kadar bulabilirse...

  "Böyleden kastını anlamadım ama böyle birisi değildi. Bugün neden böyle içtiğini bilmiyorum. Aklıma sadece babasıyla olan sorunları geliyor."

  Annesi cezveyi karıştırırken, "Babasıyla olan sorunları mı?" diye sordu. Murat başını sallayarak "Hıhım." dedi ve annesini onayladı.

  "Babasıyla bu hâle gelecek kadar ne sorunu var?"

  Murat annesine düşündüğünü belli etmek adına "Hım." diye düşündüğünü belli eden ses çıkardı.

  Henüz ona da tam anlatmasa da anladığı kadarıyla babası işinin de verdiği stresle sadece nefretini kusmuştu. Sırf erkek olduğu hâlde maske yapıp, bir kadın gibi zayıf ve narin olup, erkek gibi görünmediği için ona hasta gözüyle bakıyordu. Ne kadar da acınası bir durum olduğunu düşünüyordu sırf böyle bir sebep gösterip oğlunu hiç sevmeyip bunca yıl ona sürekli nefret kusmak...

  "Oğlum?"

  Annesinin sorar gibi olan bakışlarıyla kendine geldi. Aslında bir şey yoktu ama bu nedenleri annesine söylerse, onun hakkında kötü bir şey der miydi? Deniz'in babası gibi daha onu tanımadan ondan nefret eder miydi? Murat annesinin ne diyeceğini kestiremediği için bu durum hakkında bir şey söylemeyecekti. Bunları söylemek yerine "Sevgisizlik." diye cevap verdi kesin bir ses tonuyla. "O şu an 19 yaşında ve babası bu yaşına kadar onu hiç sevmemiş. Ona sadece nefret kusmuş. Annesi yanında olsa da bu yaşına kadar ki işlerini genelde kendi başına halletmiş." diye de ekledi.

  Annesi üzüldüğünü belli etmek adına, "Ah, zavallı çocuğum benim." diye söylendi ve çoktan pişen kahveyi fincana döküp Murat'a uzattı. "Götür bakalım arkadaşına. Onu getirdiğine göre şu an iyi ilgileneceğinden eminim. Sen arkadaşına kahvesini içirtirken ben de ona uyuması için misafir odasını ayarlayayım."

Decline • [bxb]Where stories live. Discover now