34

2.6K 159 53
                                    

Nie hic yorum yok bu bölümlerde???

Keyifli okumalar <3

× × × × ×

  Deniz, oturduğu koltuğa biraz daha sokuldu. Murat'ın tabağına doldurduğu her şeyi zorla yedirmesi yüzünden midesi ağrıyordu. Az yiyen birisi değildi ancak evinde genelde pek kahvaltı yapmadığı için midesi sabahları bu kadar dolmaya alışkın değildi.

  Genelde kahvaltı yapmayı istediği zamanlarda hevesle geldiği mutfakta babasının ondan iğrenen bakışları ve aşağılayıcı lafları ile karşılaştığı için sabahları kahvaltı yapma iştahı neredeyse tamamen kapanmıştı. Ağzına sadece birkaç şey atıp, hiçbir şey yemeden mutfağa geldiğine pişman olmuş bir şekilde geri kalkardı masadan.

  Annesi babası gittikten sonra yanına gelip bir şeyler yemesini ve ona babasının dediklerini umursamamasını söylese de elinde değildi. Dedikleri umursamayacağı türden şeyler değildi.

  Şimdi uzun zaman sonra yemediği günlerin de acısını çıkarmış gibi karnı ilk kez kahvaltıda bu kadar tıka basa doydu. Midesi bu kadar yemeyi kaldıramadığı için bu doygunluğu şu an midesini ağrıtmaktan başka hiçbir işe yaramıyordu. Ofladı ve geçmeyeceğini bilse de elini midesine bastırıp ağrının geçmesini umdu.

  "Deniz."

  Adını duymasıyla dalgın bakışları kapıya yaslanmış bir hâlde ona bakan Murat'ı buldu.

  "Dışarı çıkıp, biraz yürüyelim mi?"

  "Neden?"

  "Konuşalım. Dün gece ve senin öpücüğün hakkında."

  Sonlara doğru annesi evde olduğu için sesi kısılsa da Deniz başını salladı. Midesi ağrıdığı için reddetmek istese de çıkmaktan başka seçeneği yoktu. Hem belki de yürüyünce yedikleri biraz erimiş olur ve rahatlardı hem de konuşup ya aralarındaki her şeyi bitirip iki yabancı olurlardı ya da her şeyi değiştirip daha da yakınlaşırlardı. İki seçenek dahilinde aralarındaki ilişkinin bitmesi yerine ikinci seçeneği tercih ederdi Deniz.

  Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi ve Murat'ın önünden geçti. Ayakkabılarını giyip çıkacağında Murat onu durdurdu. "Ceket vereyim mi? Üşür müsün?" Deniz havalar henüz üşüyeceği kadar soğumadığı için başını iki yana salladı. Hem üzerindeki sweat uzun kollu olduğu için cekete ihtiyacı yoktu. Onun olmasa da üzerinde kısa kollu olan Murat'ın ihtiyacı olabilirdi. "Sen giy istersen. Üzerinde kısa kollu var."

  Murat başını salladı. "Gerek yok."

  "Peki."

  "Çıkalım o zaman."

  Deniz başını salladı. Daha fazla kapının önünde dikilmelerine gerek yoktu. Murat dediğini onayladığını görünce ikisi de evden çıktı. Ceket istemese de ilk çıktığında esen havayla hafiften ürperdi Deniz ve omuzlarını dikleştirdi. Esen hava üşütecek türden olmasa da 'yeni çıktığım için ürpermiş olmalıyım' diye geçirdi içinden.

  Murat ise arkasında olup onu izlediği için bu hareketiyle üşüdüğünü fark etmişti. Ama az önce ceket teklifini reddettiği için sesini çıkarmadı bu durumuna.

* * * * *

   Her zamanki yürüyüşlerine oranla şu an biraz daha yavaş yürüyorlardı. Evden uzaklaşıp başka sokakta yürürlerken Murat ellerini eşofmanın cebine, Deniz ise sweatin önündeki cebine koymuştu. Murat hafiften başını çevirip ona baktı. Dalgın bir şekilde karşısına bakıyordu. Murat, konuşacakları konu dışında aklına gelen başka bir şeyle, "Deniz." dedi onun bakışlarını ve dikkatini üzerine çekmek için.

Decline • [bxb]Where stories live. Discover now