3

677 102 599
                                    

                          *Coma*

Lucas Anderson bir an olsun kıpırdamadan yatan kıza gözlerini dikmiş öylece oturuyorken var olan her şeye karşı öfke doluydu. Bu işten bıkmış usanmıştı ve artık devam etmek istemiyor biricik kız kardeşlerini alıp her şeyden, herkesten kaçmak istiyordu. Bunun mümkün olmayacağını bilmek ise öfkesine öfke katıyordu.

Türkiye'ye geleli sekiz gün olmuştu. Roselyn bu beş günde yalnızca bir defa gözlerini açmış fakat yorgunluğuna yenik düşüp tekrar kapatmıştı. Bu süreç içinde Lucas, Harzemşah ailesi ile belirli bir iletişim kurmayı başarabilmişti. Gerçi, diye düşündü. En başta kurdukları şey kesinlikle iletişim değildi. Lucas, Rose'a olanları duyduğunda tüm işini bırakıp özel uçağıyla İstanbul'a gelmişti. Ekipte hain olduğunu bir süredir biliyor fakat kim olduklarını veya kaç kişi olduklarını bir türlü tespit edemiyorlardı. Rose'un Türkiye'ye geliş amacı ise kısmen bu sorunu halletmekti. Lucas işin böylesine kanlı biteceğini tahmin etmeliydi.

Yine de ülkeye gelip de ameliyattan çıkıp yoğun bakıma alınan kardeşini bir camın ardından görene kadar sakinliğini korumayı başarabilmişti. O andan sonra yaptığı ilk şey doktordan bilgi almak olmuşken ikinci şey ise öfkeyle Chris'ten olan biten her şeyi öğrenmek olmuştu. İlk üç gün Lucas Türkiye ve Amerika mekik dokumuş ve her şeyi halledene kadar bir orada bir burada bulunmuştu. Harzemşahlarla, daha doğrusu Uraz Harzemşah'la, ilk kavgası dördüncü gün Roselyn'in doktoruna Rose'un seyahat edip edemeyecek durumda olmasını sormasıyla başlamıştı. Uraz Harzemşah kızını hiçbir yere götüremeyeceğini ve bunu aklından geçirmiş olmasının bile büyük saçmalık olduğunu söylerken başkasını korkutacak bir öfkeye sahip olsa da Lucas bu öfkeden çok da etkilenmemişti. İçi öfkeyle kaynarken başkasının öfkesi ona bir şey hissettirmiyordu. Onun tek istediği bir an önce güvenli alanlarına geri dönebilmekti. Yine de ne yazık ki Uraz Harzemşah hiçbir şekilde kızını götüremeyeceğini söylerken oldukça kararlıydı. Bu kavgayı savuşturan ve orta yolu bulmaya çalışan kişi Uraz'ın abisi Savaş Harzemşah olmuştu. Bulundukları yerin bir hastane olduğunu ve istedikleri gibi bağırıp çağıramayacaklarını ikisine de güzelce anlatmıştı.

İkinci kavga ise Uraz Harzemşah'ın Lucas'i Roselyn'i götürmek için birkaç ufak hazırlık yaptığını fark etmesiyle çıkmıştı. Araya bu defa yakın arkadaşı Akın Varol ve eşi Serin'in girmesiyle en sonunda hastanenin kafeteryasında herkesten uzakta bir köşede oturup konuşurken bulmuşlardı kendilerini. Sakince Lucas'a öylece Lina'yı götüremeyeceğini anlatmışlardı. Özellikle şimdiki sağlık durumu açısından da iyi bir fikir olmadığına ikna olmuştu Lucas ve en sonunda bir süre daha burada kalabileceklerini kabul etmişti.

Uraz Harzemşah ile bir sonraki görüşmesi ise diğer görüşmelerinden farklı olarak daha sakin geçmişti ve bu defa yalnızca o ikisi vardı. Uraz Harzemşah yaptığı araştırmalar sonucunda Martin denen adamla olan sorunlarının hayatlarının büyük bir kısmını kapladığını ve bu sorunun neden ortaya çıktığını anlatmasını istemişti Lucas'tan. Bu Lucas'in öylece anlatacağı bir şey olmasa da birkaç keskin cümlenin ardından kendini her şeyi Uraz'a anlatırken bulmuştu Lucas. Yapılan birkaç saatlik görüşmenin ardından Uraz Harzemşah olayların üstten halini artık biliyordu ve kafasında şimdiden ilerisi için birden fazla şey şekillenmeye başlamıştı bile. Ve Lucas ile kurdukları küçük plan her ne kadar Roselyn Lina'nın hoşuna gitmeyecek olsa da onlar bunun yapılması gereken en mantıklı şey olduğunu düşünüyorlardı.

NapervaWhere stories live. Discover now