22

134 11 0
                                    

                 *Eternally Yours*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keyifli okumalar 💐💐

"Bırak içmeyi artık." dedi Lucas sinirle kızın elinden şişeyi almaya çalışarak. Kafayı yiyecekti bu kız yüzünden.

"Yapamam." dedi Rose biraz yayık bir şekilde. Fazlasıyla sarhoştu. Öyle ki dili dönmüyordu bile. "Jeremy'i görmem lazım. Beni bekliyor."

Lucas dudaklarını sertçe birbirine bastı.

"Rose..." dedi titreyen bir sesle. Kızın elindeki şişeyi hâlâ alamamıştı. Kızı zorlamak istemiyordu çünkü yarası henüz tam olarak iyileşmemişti, gerçi Roselyn iyileştiğine oldukça emindi. "Jeremy'i göremezsin." Bir an sessizce yutkundu. "O öldü."

Kızın dolu gözlerini kaldırıp kendisine bakmasıyla bir kez daha yutkundu. Kardeşi kendisine bu bakışlarla baksın istemiyordu. Kafasını çevirdi hızla. Kalbi sıkışıyordu.

"Evet ama beni görmeye geldi Luke. Geçen gece." dedi heyecanla Rose. Kabullenemiyordu. "O tırnaklardan birini yaktım diyorum sana. Orada durup bana bakıyordu. Bana 'seni bekliyorum.' dedi. Bana gülümsedi!" Çocuğun kendisine dönmeyen bakışlarıyla hiddetlenerek ayağa kalktı. En azından kalkmaya çalıştı. "Neden bana inanmıyorsun?!" diye bağırdı acıyla.

Lucas dolan gözlerini görmemesi için hızla birkaç kez kırpıştırıp ardından kız kardeşine döndü.

"Sana inanıyorum." dedi yumuşak bir sesle. Ellerini kızın omzuna yerleştirdi. Biraz sakinleşsin istiyordu ve mümkünse biraz uyusun. Sadece birkaç saat kendisine o kırgın, dolu mavi bakışlarıyla bakmasın istiyordu.

"Luke yüzüme bakamıyorsun bile." diye fısıldadı acıyla. "Benden nefret ediyorsun."

"Sarhoşsun." dedi Lucas titreyen sesiyle. "Ne dediğini bilmiyorsun. O şişeyi bana ver şimdi, bu kadar içmek yeter."

Kızın elindeki şişeyi onun vermesini beklemeden sertçe elinden çekti.

"Kendini öldüreceksin." diye söylendi sertçe.

"Ama yapamam değil mi?" diye söylendi Rose alayla. "Sen beni kurtarırsın. Her zaman yaptığın gibi."

Lucas gözlerini yere dikti. Kafasını kaldırıp da kıza bakamıyordu.

"Keşke kurtarmasaydın Luke. Keşke o gece Martin'in evinden beni almasaydın. Kendimi vurmuştum, ölecektim. Her şey bitecekti ama sen beni kurtardın." dedi Rose kendini geri çekerek. Birkaç sarhoş adım attı geriye doğru. Artik o kadar da sarhoş hissetmiyordu gerçi. "Biliyorum, sen de keşke kurtarmasaydım diye düşünüyorsun. Özür dilerim, tamam mı? Bunu ben istemedim. Biliyorum tamamen dağılmış durumdayım. Ve sen yüzüme bakamıyor olmana rağmen yine de beni toparlamaya çalışıyorsun. Özür dilerim. Başka ne yapabilirim bilmiyorum, özür dilerim."

NapervaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin