Bize gereken ışık değil, ateş.
Gözlerini kırpmadan önünden geçen küçük kızı izlerken her şeyin bittiğinin çoktan farkındaydı.
"Biliyorsun eğer bu gece bir karşılaşma olursa bu ölüm karşılaşması olacak ve kimse bundan sağ çıkamayacak."
Bunu biliyor...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Keyifli okumalar 💐
"Lina dur!"
"Lina saçmalama!"
Lina arkasında kendisine seslenenleri umursamadı ve elindeki hançeri sımsıkı tutarak korkudan kaçmaya bile yeltenmeyen Barış'a doğru koşar adımlarla ilerledi. Arkadakiler kendini durduramadan bir kolunu bükerek çocuğun boynuna yerleştirdi ve onu hızla arkasında kalan bahçe duvarına yasladı ve hançerini çocuğun boğazına yerleştirdi her an kesebilecek şekilde. Barış'ın yanındaki iki koruma da en az diğerleri kadar şaşkın bakıyorken her şeyi anlayan sadece iki kişi vardı o an.
"Ne zamandan beri?!" diye bağırdı Lina. "Ne zamandan beri Martin için çalışıyorsun?!"
Arkasındaki sesler bir anda bıçakla kesilmiş gibi kesilirken hemen dibinde duran çocuk önce hafifçe yutkundu fakat çok kısa bir süre içinde, belki de saliseler içinde, yüzündeki ifadeyi toparlayarak neler olduğunu anlamıyormuş gibi bakmaya başladı.
"Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum Lina hanım." dedi ciddiyetle. "Bir sorun mu var?"
Lina öfkeyle kolunu çocuğun boynuna biraz bastırdı ve çocuğun nefesini kesti.
"Anlamıyormuş numarası çekme!" diye bağırdı öfkeyle. Sinirden dudakları titriyordu. "Benim için getirttiğin suların içine ilaç kattığını biliyorum." Çocuğun gözlerindeki ifade bir an kırılır gibi oldu. "Şimdi söyle bana ne zamandan beri Martin için çalışıyorsun?"
"Lina hanım inanın kimse için çalışmıyorum ben-"
Lina öfkeyle elindeki hançeri kaldırdı ve çocuğun yüzünün sağ tarafına uzun bir çizik attı.
"Lina dur ne yapıyorsun?!" diye bağıran Eylül umrunda değildi o an. Çünkü karşısında duran bu adamın masum olmadığına emindi. Kendisi asla uyuşturucuyu ağzını bile sürmezdi ancak fark etmeden kullanmış olabilirdi. O da Barış'ın getirdiği sular yüzünden olmuştu. Lina gerçekleri fark edince her şey zihninde daha da berraklaşmıştı. İçtiği suların tadının bir değişik olduğunu fark etmişti aslında ama bunu önemsememişti. Ya da alkolü gün içinde su gibi tüketirken bir anda bırakması ve bu boşluğu su içerek doldurması da garipti ama o bunu da gözardı etmişti.
"Yalan söylüyor!" diye bağırdı Lina kafasını hızla Eylül'e döndürerek. Chris, Mert ve Poyraz hemen kadının arkasında endişeyle olanları izliyorlardı. Korumalar ise ne yapacaklarını bilemeyerek öylece diğer tarafta duruyorlardı. "Ve birazdan doğruları anlatmaya başlayacak çünkü başlamazsa şu hançeri tam kalbine saplayacağım." diyerek bu defa yeniden çocuğa döndü.
