28

102 11 0
                                    

                                *12*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keyifli okumalar 💐

Lina'dan

Adım atmanın çok zor olduğu ilk beş dakika yürüyebilmek için yanımdaki Uraz'ın varlığına tutunmuştum. Helikopteri verdiğim koordinatların olduğu yere indirmişti ve ardından Amelie'nin kaldığı eve ulaşmak adına on dakikalık mesafeyi yürümek için helikopterden inmiştik. Ve koca evin bahçesine varmıştık bile. Bu sırada biz helikopterden inerken altı yaşındaki halüsinasyonum birden yine yok olmuştu. Tekrar çıkmasından çok korkuyordum.

Beni tanıyan koruma kafasıyla selam vermesinin ardından büyük, her yeri siyah demirlerle kaplı kapıyı açınca içeri doğru tereddütlü bir adım attım. Arkamdan da tabii Uraz girdi.

"Endişelenme." dedi yumuşak bir sesle. Elini destek vermek istercesine sırtıma yerleştirmişti.

Ona iğneleyici herhangi bir cevap vermek istedim ama o an o kadar gergindim ki tek yaptığım yutkunmak oldu.

Fakat sonunda derin nefes alıp bu defa emin adımlar atarak eve doğru ilerlemeye başladığımda bundan daha kötüleriyle baş ettiğimi hatırlamıştım.

Biz daha merdivenlere ulaşamadan evin kapısı büyük bir heyecanla açıldı ve çok uzun zamandır özlemini çektiğim kız kardeşim telaşla dışarı doğru atıldı. Muhtemelen beni camdan görmüştü.

"Rose!" diye bağırarak üstüme atladığında bu ani ve beklenmedik sarsıntı yüzünden dengemi kaybetmiş birkaç adım geriye savrulmuştum. Fakat yine de bunların hiçbiri aynı kız kardeşim gibi benim de ona atılıp onu sımsıkı kucaklarken "Amy!" diye bağırmama engel olmadı.

Onu çok özlemiştim.

"Seni çok özledim!" diye çığırdı kulağımın dibinde titrek sesiyle.

"Ben de seni çok özledim." dedim. Onun aksine benim sesim bir fısıltıdan öteye gitmemişti.

Amelie hafifçe geri çekildiğinde baştan aşağı onu uzunca süzdüm. Boyu uzamıştı, gencecik dünya güzeli bir kız olmuştu.

Gözlerim saçlarına takıldı.

Sarı olan açık renkli saçları anlaşılan zaman içinde daha da açılmıştı.

"Çok fazla büyümüşsün." dedim gözlerim dolu dolu.

"Evet." dedi küskün bir sesle. "Çok büyüdüm sen gelmeyeli."

Kırık bir gülümseme yüzüme yerleşti.

NapervaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin