15

224 68 0
                                    

                    *Twilight Time*

"Kocaman avizeleri vardı. Benim bir evim vardı. Nerede?"

Keyifli okumalar 💐

Çok uzun ama çok kısa bir süre önce

*Lina'nın anlatımından

Derin, çok derin bir nefes alarak gözlerimi açtığımda kirli, aşınmış, alışık olduğum o beyaz tavanı görmek bana birçok şey hissettirmişti. Şaşkınlık, korku, acı... Fakat kalbimde hissettiğim ilk şey 15 yaşımdı. Küçük bir kız çocuğu o tavana bakarak burada aylarını geçirmişti. Sanırım büyümüş olsam da hep bir noktada bu odaya geri dönüp bu tavana bakmaya devam edecektim. Evren bazıları için tarihi tekerrür ederken hiçbir zaman geride kalan bizlere acımayacaktı.

Gözlerimi kırpıştırdım, yerimden doğrulamıyordum. Kalbim amansız bir ağrıyla sancıyordu. Nerede olduğumu biliyordum ama ne zamanda olduğumu bilmiyordum. Bu odadan, bu evden, tüm bu olanlardan kaçtığımı hatırlıyorum. Kaçmıştım, eminim. Sonra saklanmıştım ve sonra Harrison Anderson beni bulmuştu. Yıllar geçmişti. Bu odada olmam imkansızdi.

Gözlerimi kırpıştırdım bir kez daha. Şakaklarım gözyaşlarımla ıslanıyordu. Neden?

Aklımda bir anda Lucas ve Jeremy belirdi. Defileye gidiyorduk ve so- Tanrım. Defile.

"Hayır hayır hayır."

Tanrım, Jeremy!

Derin derin nefesler almaya başladım ama nefes alamıyordum.

"Hayır, lütfen. Hayır."

Uzandığım pis yataktan doğruldum.

"Oh hayır. Ne olur olmamış olsun hayır."

Elimi ağzıma kapattım ve gözlerimin önünde belirmiş olan o kareyi silmeye çalıştım. Gözyaşlarımı durduramıyordum.

"Jer?" diye fısıldadım titreyen sesimle. "Lütfen."

"Lütfen sen de gitmiş olma."

Ve sonra tüm anılar her şeyiyle bir bir zihnime akın etmeye başladı.

Başından vurulmuştu. O kurşunun beynine giriş anını izlemiştim. Tanrım! Başından vurmuşlardı onu.

"Hayır hayır hayır."

Jeremy ölmüştü.

"Olamaz lütfen lütfen."

O ölmüştü.

Tanrım!

Acıdan tir tir titreyen dizlerimin üstüne düştüm.

O da ölmüştü.

Elimle ağzımı kapatıp hıçkırıklarımı durdurmaya çalıştım. Ama engel olamıyordum. Ve sonra engel olmaya çalışmayı bıraktım. İçim boşalıyor gibi hissediyordum.

"Tanrım lütfen."

Yıllar önce, aylar boyunca kaldığım bu odada onca acıya rağmen tek bir gözyaşı dökmemeye yemin etmiş ve bir damla bile gözyaşı dökmemişken ondan yıllar sonra yine bu pis, hâlâ acı ve ölü kokan bu odada kusana kadar ağlıyordum. Daha önce de dediğim gibi hayatım boyunca evren bir kere bile bana iyi davranma nezaketinde bulunmamıştı. Bu saatten sonra da bulunsa bile artık hiçbir önemi yoktu.

NapervaWhere stories live. Discover now