11

261 68 3
                                    

                       *This I Love*

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Her sonun bir başlangıcı vardı.

Kimileri için bu başlangıç keskin çizgilerle kendini belli etse de geri kalanlar için o kadar belirgin olamayabiliyordu. Fakat Lina Roselyn Anderson sonunun başlangıcının tam olarak ne zaman ve nerede başladığını çok iyi biliyordu.

Henüz on üç yaşının sonlarındaydı son başladığında. Esra Kuzgun daha o zamanlarda bile eve geri geldiği günlerde kendisinin başına bolca bela getirirdi fakat bu defaki gelişi her şeyi başlatmıştı.

Yanında Martin ile birlikte, kendisinin büyükbabasıyla yaşadıkları evlerine geldiğinde Lina her şeyin bugüne, bu hale geleceğini anlamamıştı. Eğer bilseydi o gün arkasına bile bakmadan kaçardı. Bir daha da geri dönmezdi. Fakat kaçamamıştı.

Ne yazık ki.

O gün Esra Kuzgun kendi babasını, her şeye rağmen onu tüm kalbiyle seven babasını, gözünü bile kırpmadan öldürdüğünde Lina'nın sonu başlamıştı ve Lina o gün henüz büyükbabasının ölümünün acısıyla yüzleşemeden Martin Jones'a satılmıştı.

Ve daha sonra ise o son hiç bitmemişti. Lina hâlâ sonu yaşıyordu ve neden bu kadar uzun sürdüğü hakkında hiçbir fikri yoktu.

"Roselyn Anderson." dedi elini karşısındaki kadına uzatarak. Yüzünde, yüzünün soğukluğunu kıracak hafif bir tebessüm vardı. Üstündeki mavi takım elbisesi ve sıkıca at kuyruğu yaptığı kızıl saçlarıyla yüzündeki tebessüm tamamlanıyordu.

Kadının elini sıkıp oturduktan sonra Mert Ege de aynı şekilde kendini tanıtarak kadının elini sıktı.

"Donna Bella." diye kendini tanıttı kadın da onlar gibi. Yüzünde kendinden emin 'Benim kim olduğumu zaten biliyorsunuz.' ifadesi vardı.

Lina, sonunda Smeraldo'yla aynı masaya oturmanın mutluluğu içindeydi. Eğer Smeraldo kendisine yardım etmeyi kabul ederse Lina sonu yaşamayı bırakacaktı. Bu sonu çok çok çok uzun zamandır yaşıyordu ve umuyordu ki bir annenin başlattığı bu sonu başka bir anne bitirirdi.

"Bu masaya oturmak çok uzun sürdü." dedi Lina ve dürüstçe hatta hayatında ilk defa birine bu kadar açık olarak ekledi. "Bu masaya oturmayı ise bundan çok daha uzun süredir bekliyorum."

"Herkes elbette benimle bir masaya oturmanın hayalini kurar ama senin bu konuda neden çok istekli olduğunu anlamış değilim."

Kadının kendinden emin duruşu, keskin gözleri ve dudaklarındaki yarım gülümsemeyle Donna Bella gerçekten isminin anlamını bir aura gibi üzerinde taşıyordu. Gerçekten Lina'nin gözlerinin gördüğü en güzel kadındı.

NapervaWhere stories live. Discover now