14

244 68 5
                                    

                       *It's So Easy*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar 💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar 💐

Lina Roselyn Anderson, kaçıncısı olduğunu sayamadığı ve yine tüm her şeyini kaybettiğini bildiği bir gecenin sonunda kendi kalbine sıktığında hayatı boyunca hiç hissetmediği kadar çaresiz hissediyordu. Sonrası olmaz sanmıştı. Yani hayatındaki en boşlukta olduğu zamandı ve o da kendisi artık hayatta olmazsa bir şeyler yoluna girer sanmıştı, en azından kendisi için. Sonrası olmayacaktı ve bitecekti işte. Sonsuz acıya mahkum olacaktı ama yine de bitecekti. Ama... olmamıştı. Tabii ki olmayacaktı. Lina bu hayatta huzur bulacağı herhangi bir şeyin olabileceğine inanmiyordu zaten. Kendi kalbine silahı dayamış ve ölümü arzulamıştı ve o bile olmamıştı.

Yine de evrenin ona sunduğu bu acımasız hayat ne kadar kötü olursa olsun Lina şu an huzurlu hissediyordu. Bir ayağını altına almış bir şekilde kanepede yan otururken yanağını da kanepeye yaslamış aynı kendisi gibi oturan ve tam gözlerine bakan Ekin'i izliyordu ve inanılmaz derecede huzurluydu. Ölümünden bile huzur bulamamışken böylesine basit bir eylemle huzur bulmuş olmak oldukça şaşırtıcı ve kesinlikle kırıcıydı. Lina evreni ve şakalarını asla anlamıyordu.

"Mert de sen de yüzünüzü mahvetmişsiniz." diye mırıldandı Ekin Eymen kızgın bir yüz ifadesiyle. Sağ elini kızın yanağına yaslamış baş parmağıyla Lina'nın elmacık kemiğinin üstündeki morluğu okşuyordu. "Anlamıyorum gerçekten böyle bir kavgaya tutuşmanıza gerek var mıydı?"

"Olması gerekmezdi ama Mert sınırını çok aştı. Benim dur dediğim yerde durması gerekiyordu ama o inatla bir şeyleri kurcalamaya devam etti."

Ekin sesli bir nefes verdi kızın cevabına karşılık. Mert'in sınırı aştığını biliyordu ve ona kesinlikle hak vermiyordu fakat bir noktada arkadaşını anlayabiliyordu. Nedenlerinin farkındaydı. Ve bu oldukça üzücüydü açıkçası.

NapervaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin