+Bayram Özel

506 49 16
                                    


Efruz sabahın köründe uykusundan irkilerek uyandığında bir süre etrafa baktı. Bolca 'Gotik Efruz' tarzıyla döşenmiş odasına bir göz gezdirdikten sonra ayağa kalkıp tuvalete ilerledi.

Elini yüzünü yıkadıktan sonra tekrar yatağa döndüğünde Ömer ağzının içinde bir şeyler geveleyip yan döndü.

Efruz Ömer'in bu özelliği ile bir kaç kez daha karşılaşmıştı. Hafif uyanıklık halinde saçmalıyordu.

Efruz bir keresinde tuvaletten çıkıp yerine geri yattığı sırada Ömer Efruz'a dönüp Akdeniz'de korsanları nasıl dize getirip savaşı zaferle sonuçlandırdığını anlatmıştı.

Efruz artık bu duruma alışmıştı.

Ömer gözleri baygın baygın bakarken kafasını çevirip omzunun üstünden Efruz'a baktı.

"Kalemimi buldun mu?"

"Hangi kalem?"

"Yere düşüp yatağın altına yuvarlandı. İşe gidip imza atıcam ama bulamıyorum." dedi kafasını yeniden yastığa koyarken.

Efruz gülümseyip Ömer'e arkasından sarılıp yanağından öptü ve "Tamam, bulurum ben." dedi.

Ömerde yattığı yerde gözleri kapalı başını salladı.

Efruz bir süre yatakta uykuya dalmaya çalışsa da daha fazla dayanamayınca ayaklandı. Zaten aşağıdan da sesler geliyordu.

En alt kata, mutfağa ilerlediğinde annesi ile karşılaştı.

"Günaydın." dediğinde annesi kısaca "Günaydın." dedi.

Efruz saçlarını tepeden topuz yapıp ellerini yıkadı. Ardından tezgaha yaslanıp annesine baktı.

"Napıyorsun?"

"Kahvaltı hazırlıyorum işte." dedi annesi suratı beş karış.

Anlaşılan Kasım Ersoy gazabı bitmiş Hüsna Ersoy gazabı başlamıştı.

"Yardım edeyim mi?"

"Etme."

"Üf anne ya! Hala uzatacak mısın bu konuyu?"

"Sen birde babana söylesene bunu! Baba uzatma desene! Tabi diyemezsin! Ne dersen anana zaten! Ana lafı dinlemiyorsun ki! Habire burnunun dikine gidiyorsun! Ölsemde kurtulsam!"

Efruz "Tövbe tövbeee!" diye araya girdiğinde Hüsna Hanım Efruz'a döndü.

"Eşek kadar kız oldun hala olayın bitmiyor! Canımdan bezdirdiniz beni! Yıldım vallaha ya! Gözüm göresi yok seni!"

"Ya anne-"

Hüsna Hanım birden öne atıldığına Efruz hızla annesinden uzaklaştı.

"Yemin ederim saçını başını yolarım senin! Anne falan deme bana ağzına yapıştırırım bir tane! Babanın yanında zor durdum zaten, canımı sıkma!"

Efruz korkulu bir şekilde annesine bakarken oflayarak masaya ilerledi ve masayı kurdu.

Zaten o sıra herkes tek tek aşağı inmeye başlamıştı.

İlk inen babası olmuştu.

Kısaca "Günaydın." dedikten sonra bahçeye sigarasını içmeye çıkmıştı.

Ardından Ömer indi aşağıya.

"Günaydın." dedikten sonra salondaki koltuklara oturdu ve gözlerini ovmaya başladı. Anlaşılan hala uyanamamıştı.

Hüsna Hanım Efruz'a bakıp "Git Tarık'ı kaldır." dediğinde Ömer "O uyandı. Ben inerken tuvalete giriyordu." dedi.

Hüsna Hanım bu sefer yeniden Efruz'a dönüp "Git seslen hemen insin. İki saat telefonla oyalanıyor tuvalette. Onu beklemeyelim." dediği sırada Tarık "Geldim ya geldim." dedikten sonra masaya geçip gözlerini ovarken "Benim mübarek kişiliğim olmadan kahvaltıya başlanılmıyor bu evde." dedi.

40. SENFONİWhere stories live. Discover now