2. Bölüm

2.5K 248 77
                                    


Efruz şirkete girdiği an bütün çalışanlar aralarındaki konuşmayı kesmiş, işlerine odaklanmıştı.

Kimseden çıt çıkmıyordu.

Sonuçta kimse Efruz'un ölümcül bakışlarına maruz kalmak istemezdi.

Efruz keskin bakışlarını etrafta gezdirdikten sonra odasına girdi.

Odasına girip yerleştiği sırada asistanıda peşinden odaya girdi.

Efruz'un asistanı her sabah odaya gelir, programın üzerinden geçer ve tekrar işine dönerdi. Bu yapılmadığı zaman ise asistanın azar yeme zamanı gelmiş demek ki.

Efruz'a şu ana kadar kendine dayanan en iyi asistanın Aslı olduğunun farkındaydı.

Her şeyi düzenli yapıyordu. Tam istediği gibi düzenli bir çalışandı.

O sabah da Aslı odaya girmiş programın üzerinden geçerken bir yerde mırıldanır gibi oldu.

Efruz kafasını kaldırıp Aslı'ya baktı.

"Ne dedin?"

"Şanzade Holding..."

"Evet?"

"Sözleşmeyi artık imzalamak istiyor."

Efruz önemsiz bir şeymiş gibi tekrar önüne döndü.

"Peki şirketin sahibi toplantılardan birine geldi mi?"

"Hayır Efruz Hanım."

"Pekala. O zaman imzalamıyoruz. Bizim şirketimizi bu kadar önemsiz gördüklerine göre anlaşmayıda geç imzalamak sorun olmaz."

Efruz şu ana kadar böyle bir şey ile karşılaşmamıştı. Evet, büyük bir şirket değillerdi ama büyük şirketler ile beraber hazırladıkları ortak projelerden dolayı tanınıyorlardı.

Ancak Şanzade Holding bunu pek önemsemiyor gibiydi.

Çünkü Holding'in Ceo'su bir kez olsun yaptıkları toplantılara katılmamıştı.

Buna neden olarak da Ceo'nun gizli kalmak istediğini söylemişlerdi. Geçerli bir sebepmişcesine...

Efruz'da bu yüzden sözleştirmeyi geciktiriyordu. Eğer bu ortaklığı istiyorsa gelir, imzasını atar ve giderdi.

Aslı "Ama Efruz Hanım..." diyip itraz ediyordu ki Efruz kafasını kaldırıp Aslı'ya baktı.

Aslı o an emin oldu. Şahmeran Holdingin sahibi şirketinin adına o kadar uyumluydu ki. Şahmeran gibi her baktığını taşa çevirecek gözlere sahipti.

"Bu kadar mı Aslı?"

"Bu kadar Efruz Hanım."

"Çıkabilirsin o zaman."

Aslı bir şey demeden çıktığı sırada içeriye Neşe ile Nil girdi.

İkiside rahat bir şekilde koltuklara yayılıp ayaklarını önlerindeki sehpaya uzattıklarında Efruz göz devirmekle yetindi.

Efruz'un bundan nefret ettiklerini bildikleri için ofise her geldiklerinde yaptıkları ilk hareket buydu.

Efruz şirket telefonuna uzanıp "Ne içiyorsunuz?" dediğinde Neşe Efruz'a doğru uzanıp "Biz içip geldik. Bir şey söyleme." dedi.

Efruz arkasını yaslanıp kollarını göğsünde bağladı.

"Öyleyse çok merak ettiğim bir şeyi sorabilir miyim?"

Nil gülümsedi.

"Sor tatlım."

"Daha kargalar bokunu yemeden sizin şirkette ne işiniz var?!"

40. SENFONİWhere stories live. Discover now