21. Bölüm

1.1K 130 10
                                    


Efruz günlerdir masadan kafasını kaldırmıyordu. Bu işin bir an önce bitmesini istiyordu. Böylelikle kendine uzun bir tatil verebilirdi. Şöyle bir iki gün falan yani.

Gözlüğünü çıkarıp masaya koyduktan sonra masasının üzerindeki telefona kaydı bakışları.

İşte en nefret ettiği özelliklerinden biride buydu. İnadı.

Yanlış anlaşılmıştı. Evet. Belki de Ömer'i aramalıydı ancak Efruz'a güvenmiyorsa neden bir ilişkiye başlamışlardı ki. Onu arayacak değildi.

İçten içe parçalansa, sevgisinden ölecek olsa yine de aramazdı. Kararını veren vermiştir. Bu kadar. Gerisi ilgilendirmez.

Derin bir nefes alıp bilgisayarından arama motorunu açıp haftalardır yaptığı gibi artık o alıştığı ismi yazdı.

Ömer Şanzade.

Yanlışlıkla fazladan 'k' harfine bastığında altında fazladan 'kız arkadaşı' cümlesi çıktı.

Efruz gözlerini kısarak yazının üstüne tıkladı ve sayfa yüklendi. Efruz hemen masanın üstündeki gözlüklerini alıp taktıktan sonra resimlere girdi.

Sarışın bir kızdı. Gözleri masmaviydi. Kıvrık kirpikleri vardı ve gülümsemesindeki ışıltı maşallah Efruz'un gözünü kamaştırdı.

Efruz geri çekildi.

"Bu ne be? Doğuştan VIP gibi."

Kızın Ömer ile plajda bir resmi vardı. O resme tıkladığında başka resimlerde açıldı.

Ömer'in kıza plajda arkadan sarıldığı, kayak yaparken çekilen ve birde ikisinin birlikte okul kıyafetleri ile olduğu fotoğraf vardı.

Efruz hızla laptopu kapattığında derin bir nefes aldı.

Ancak bu sıkıntı eve gittiğinde de devam etmişti.

"Yalnız Efruz. Kız maşallah yani. Üzgünüm ama bu ikili Ashton Kutcher ile Mila Kunis yakıştırmamdan sonra en yakıştırdığım çift oldu. Ve hatırlatırım onlar şuan evli ve çocukları var."

Efruz elindeki yastığı Nil'e fırlattığında yerdeki masanın önündeki cipsleri götüren Neşe güldü.

O sırada Hakan ile Özgür mutfaktan çıkıp sevgililerinin yanlarına geçtiklerinde Efruz üçlü koltukta iyice yayıldı.

"Hayır anlamıyorum. Bu kız nerede o zaman? Hani nerede senin shipper'ın Nil'cim?"

Neşe ağzı dolu bir şekilde "Bende, bende!" diyerek elini kaldırdı. Ağzındakini yuttuktan sonra "Ben onunla ilgili bir haber okudum. Kazadan sonra hastaneden beraber ayrılmışlar. Ancak kız sonradan yurtdışına çıkmış. Okul için. Magazine göre ailesi Ömer Şanzade'nin ailesine yakın olmasını istememiş. Kızın adı Deniz Caneroğlu. Babası zamanın genç girişimcilerindenmiş. Yani bunlar olsaydı kralliyet ailesi gibi bir şey olurlardı." dedi.

"Ama değiller. Yani durum şu. Deniz Caneroğlu Ömer Şanzade'yi yarıyolda bırakıp gitmiş."

Nil Efruz'u dürttü.

"Nereden biliyon kız? Deniz Caneroğlu Türkiye'ye dönmüş. Kız arkadaşı haberlerine bakarken yeni haberlerde gördüm. Eski aşkın ateşi tekrardan harlanır belki. Böyle bir uyumu başka yerde bulamazsın."

Nil daha sonrasında diğerlerine dönmüştü. Sanki iki ünlü idolünden bahseder gibi konuşuyordu.

"Ben stalker gücüme dayanarak söylüyorum. Bunların çocukluğuna kadar indim. Lise birde aynı münazara takımında olarak tanışmışlar. Sonra tabi okulun iki başarılı öğrencileri. Deniz okul voleybol takımındaymış. Ömer'de basketbol takımında. İkiside yarışmalarda adından söz ettiren iki kişi. Sevgili olmamaları imkansız bir kere. Sonra çıkmaya başlamışlar. Lisenin sayfasına baktım. İkiside ödüllere doymamış. Maç fotolarına baktım. İkisinin maçlarındada diğeri diğerini desteklemeye gitmiş. Birlikte resimler falan. Böyle aşk görmedim ben!"

40. SENFONİWhere stories live. Discover now