9. Bölüm

1.7K 151 35
                                    


Kızlar hep beraber sabah kahvaltılarını hazırlayıp masaya oturduklarında saat daha sabahın altısıydı.

Neşe önündekilerinin yarısını yedikten sonra çatalını kenara bırakıp kızlara baktı.

"Allah aşkına. Biz niye bu kadar erken kalktık?"

Efruz önündekileri yemeye devam ederken bir yandan da kenarda duran bilgisayarından bir şeyler okuyordu.

"Bugün işten erken çıkıcam. O yüzden erken gitmem gerek."

Nil de çayını yudumlayıp "Benimde bu akşama yetişmesi gereken bir elbisem var. Ona devam edeceğim." dedi. Sonra Efruz'a döndü.

"Hayırdır. Sen niye erken çıkacaksın işten."

"İşim var."

"İşte çıkıp iş, öyle mi? Bana pek inandırıcı gelmedi nedense."

Efruz göz devirip işine devam ederken Neşe "Bende evi silip süpüreyim bari." dedikten sonra tabağını tezgaha bıraktı.

Sonra sırtını tezgaha yasladı.

"Ben memlekete gideceğim."

Efruz ile Nil aynı anda Neşe'ye dönüp "Ne?!" dediklerinde Neşe omuz silkip "Biraz kafa dinlemek istiyorum." dedi.

Efruz sinirle "Koskoca İstanbulda kafa dinleyemiyor musun?" dediğinde Neşe ona dönüp "Sorunda bu işte. Çok büyük ve Özgür ile her an her yerde karşılaşabiliriz. Ben bunu istemiyorum." dedi

Nil ayağa kalkıp Neşe'ye sarıldıktan sonra "Bunu yapmak zorunda değilsin. Biz senin yanındayız. Burada kal." dedi.

Neşe'de Nil'e sarılıp "Biraz uzaklaşmam gerekiyor. Ayrı kalmamız daha iyi." dediğinde Efruz bilgisayarını kapatıp masadan kalktı.

"Biz ayrıyken iyi falan değiliz. Tamam mı? Biz birbirimizi bulunca düzeldi her şey. Her sorunumuzu beraber hallettik. Şimdi bizi öylece bırakamazsın. Ayriyeten bunu bir erkek için yaptığını varsaymıyorum bile. Burada kalırsın bir süre. Annen ve babanla ben konuşurum. Ayriyeten şirkette senin için bir iş ayarlarız. Kafan dolu olunca hatırlamana bile gerek kalmaz. Akşamları da baş başa takılırız."

Neşe itiraz etmek için ağzını açmıştı ki Nil eliyle Neşe'nin ağzını kapatıp "İtiraz istemiyorum. Efruz çok güzel dedi. Bizim birbirimizden başka kimseye ihtiyacımız yok. Kuruluruz evimize. Oh mis." dedi.

Neşe Nil'nin elini çektikten sonra gülümseyerek kızlara baktı.

"Pekala. Dediğiniz gibi olsun."

Neşe'nin cümlesi ile ikiside gülümseyip sıkıca birbirlerine sarıldılar.

. . .

Nil atölyede kızların maaşlarını verdikten sonra müşterilerle ilgilendiler.

Saat öğle vaktine geldiğinde ise hepsi bir araya toplanıp öğle yemeğine çıkacaklardı. Kızlardan biri Nil'e seslenip "Nil Abla. Hadi gel." dediğinde Nil yanlarına gitti.

"Ben birazdan gelirim. Şu akşama yetişecek olan elbiseye son dokunuşlarıni yapayım."

Kızlardan diğeri "Aman abla. Sende ne çok çalışıyorsun öyle?" dediğinde Nil gülümseyip "Bugün aldığınız maaş gökten zembille düşmedi. Hadi siz gidin, ben birazdan gelirim." dedi.

Kızlar gittiğinde Nil'de mankenin başına geçip işine devam etti. Bir süre sonra yorgunluk hissedince odadan çıktı ve dükkanın mağaza kısmına girdi.

40. SENFONİNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ