22. Bölüm

1.1K 119 17
                                    


Efruz sessiz salonda gözlerini etrafta gezdirdi. Nefes nefeseydi.

Eliyle önüne düşen saç tellerini geriye taradıktan sonra derin bir nefes aldı. Sonra bir ayağını arkaya yerleştirdi ve kendini ittirdi. Büyük buz pateni sahasında hızlı hızlı ilerledi. Hızını arttırdıkça arttırdı. Sonunda zıpladı ve ellerini çaprazlama göğsünde birleştirip kendi etrafında döndü.

Buzun üstüne sakin bir iniş yaptıktan sonra arkasını döndü ve ters bir şekilde kaymaya başladı.

Pistin tam ortasına geldiğinde tek ayağını havaya kaldırdı ve kaldırdığı ayağını tutup kendi etrafında döndü. Bir süre sonra durduğunda başını eğip derin derin nefes alıyordu. O sırada salonda bir alkışlama sesi duyuldu. Efruz kafasını kaldırdığında ise karşısındaki Hamza'dan başkası değildi.

Efruz bir süre Hamza'ya baktı. Sonra pistin çıkış kapısına ilerleyip pistten çıktı. Kenardaki ayakkabılarını yanına çekip ayağındaki patenleri çıkardıktan sonra spor ayakkabılarını giyindi. Çantasını alıp ayağa kalktıktan sonra çıkışa ilerliyorduki Hamza kolunu tutup durdu.

"Kaçar gibi bu ne böyle Efruz?"

Efruz kolunu çekip Hamza'ya baktı.

"Sen burayı nasıl buldun?"

"Asistanına sordum."

"Aslı asla yerimi söylemez."

Hamza gülüp ellerini kaldırdı.

"Pekala. Yakaladın beni. Evine gelmiştim. Baktım ki spor kıyafetlerini giyinmiş evden çıkıyorsun. Bende seni takip ettim buraya kadar. Arabada seni beklemekten sıkılıncada içeri girdim. Baya iyisin buz pateninde. Hiç bahsetmemiştin bana."

Efruz kollarını göğsünde bağladı.

"Ben sana hakkımda ne söyledim ki?"

"Tamam Efruz. Haklısın." dedi bezmiş bir şekilde.

"Profesyonel falan mısın?"

"Tam değil."

"Peki nasıl?"

"İlkokuldan liseye kadar kayıyordum. Artık iş milli sporculuğa kaymaya başladığında derslerimi askıya aldığım için ailem izin vermedi. O zaman bıraktım."

"Kötü olmuş. Çok güzel kayıyorsun."

"Pateni bırakmam beni buralara getirdi."

Hamza elindeki patenleri işaret edip "Pek bırakmış gibi gözükmüyorsun?" dediğinde Efruz güldü.

"Spor olarak yapıyorum. Plates falan benlik değil."

"Bilmez miyim? Ee. Sen şimdi acıkmışsındır. Bir yemek yiyelim mi?"

"Hamza..."

"Sadece bir yemek."

Efruz Hamza'ya bakıp biraz süzdü. Sonra omuzlarını düşürüp "Pekala." dedi.

"O zaman beni takip et."

Pistten çıktıklarında ikiside arabasına bindi. Hamza önden ilerlerken Efruz'da arkadan Hamza'yı takip ediyordu.

Üç katlı bir restoranta geldiklerinde ikiside arabalarından inip içeriye girdiler. İkinci katta bir masaya oturduklarında Hamza ceketini çıkarıp "Nasıl?" dedi.

Efruz Hamza'ya baktı.

"Ne nasıl?"

"Burası."

Efruz etrafı inceledi.

"Fazla şık ve lüks."

Hamza omuz silkti.

40. SENFONİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin