18. Bölüm

1.2K 152 7
                                    


Efruz büyük kapının önünde durup derin bir nefes aldı.

Arabasını kilitleyip güvenliğe ilerlediğinde güvenlik kapıya gelip Efruz'a baktı.

"Buyrun?"

"Ben Ömer Bey'e bakmıştım."

"Adınız neydi?"

"Efruz Ersoy."

"Tamam. Bir sorayım."

Güvenlik kulübeye geri girdiğinde Efruz büyük bahçeye baktı. 3 katlı büyük bir villa vardı karşısında. Dışı kahverengi tuğlalarla döşeliydi. 3.kat teras olmalıydı. Kapının girişinin direk karşısı garajdı. Alt katta gördüğü kısmı tamamiyle camdı ama siyah film kaplıydı.

Bahçenin yollarının kenarları şekilli ağaçlarla süslüydü ve büyük boş çim alanda bir çardak vardı.

Güvenlik tekrar yanına geldiğinde Efruz'un bakışlarını güvenliğe çevirdi.

"Ömer Bey sizi içeride bekliyor Efruz Hanım."

"Teşekkürler."

İçeriye ilerlediğinde siyah kaplamalı cam açıldı ve yaşlı bir kadın çıkıp Efruz'a gülümsedi.

"Efruz Hanım. Hoşgeldiniz. Ömer Bey sizi salonda bekliyor."

Efruz içeriye girip kadınla beraber salona ilerledi. Ve sonrasında Ömer bakış açısına girdi.

Üzerinde bir tişört ve sportif bir kapri vardı. Efruz'un gözü ilk bacak kaslarına kaydı. Tekerlikli sandalyede olmasına rağmen çok fitti.

Ömer Efruz'a baktı.

Ayağındaki kalın topuk, önü açık kahverengi ayakkabılarına ve açık kahverengi ve kare desenleri koyu kahverengi olan gömlek tarzı, belden bağlamalı uzun elbisesini baştan sona süzdü.

"Sizi buraya kadar getiren sorun nedir Efruz Hanım?"

Efruz sıkıntılı bir şekilde iç çekip "Ömer." dedi.

"Efendim? Anlayamadım."

"Bu mu yani? Gergindim. Özür dilerim. O gün tüm söylediklerim yanlıştı ve sana patladım. Nasıl bir durumun içinde olduğumu biliyorsun."

"Efruz Hanım. İş dışında konular için buraya kadar gelmenizde bir mana bulamıyorum. Derdinizi arkadaşlarınıza anlatırsınız. Bizim aramızda o tür bir bağ yok değil mi?"

"İntikam mı alıyorsun?"

Ömer tek kaşını kaldırdı. Sanki Efruz'a laf çarpar gibi.

Efruz sinirle elindeki çantayı yanındaki koltuğa fırlattı.

"Sana değer vermesem buraya kadar gelmem, tamam mı? Sana açıklama yapma gereği duymam. Çeker giderim, umrumda bile olmazsın! Yıllardır bilinen Efruz Ersoy bu! Ama ben senin için bu Efruz Ersoy olmaktan çıktıysam bir nedeni var! Ama sen bu hareketlere devam etmek istiyorsan sana uyarım! Hiç sorun değil!"

Efruz çantasını aldığı sırada Ömer kaşlarını çatmış bir şekilde Efruz'a bakıyordu.
Efruz arkasını dönüp ilerlemeye başladığında arkasından "Efruz!" diye seslendi.

Efruz takmayıp yürümeye devam etti.

Tekrar "Efruz!" dediğinde ilerliyordu ki Ömer'in durumu aklına geldi. Peşinden koşup kolunu tutarak onu durduracak hali yoktu.

Durdu ve arkasını döndü.

Ömer tekerlikli sandalyenin tekerlerini ittirip Efruz'a yaklaştı.

40. SENFONİWhere stories live. Discover now