12- Eyvallah

1.6K 63 32
                                    

Yeni bölümle karşınızdayız, iyi okumalar.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın💜

🕊
Yanından geçip gitmek üzereydim ki bileğimden tuttu.

"Gitme"

Napacağımı bilemediğimden kıpırdamadım yerimden. Uyuduğunun farkındaydım. Ya kabus görüyordu ya da beni başka biri sanıyordu.

"Gitme"

Yüzüne baktım, terliyordu. Alnı boncuk boncuk ter olmuştu. Kabus görüyordu muhtemelen. Kabus gören birini uyandırmak tehlikeli derler hep. Sessiz kaldım.

"Gitme, ne olur"

Çakıroğlu beni korkutmaya başlamıştı. Uyandırmakla uyandırmamak arasında kalmıştım. Uyandırsam ne tepki vereceğini bilmiyordum. Uyandırmasam bu kötü kabusunu görmesine göz yumacaktım. Her sayıklama da bileğimi daha fazla sıkıyordu.

"Özür dilerim"

Nefesimi kesiyordu söyledikleri. Buna dayanamazdım. Hala uyandırmaya cesaretim yoktu. Küçük bir çocuk gibiydi şuan. Dokunsam ağlayacak gibiydi. Dokunsam uyanacak. Yere oturdum yavaşça, yüzüm Çakıroğlu'na dönüktü.

"Yalvarırım"

Alnına düşen iki tutam saça uzandım. Yavaşça geriye ittim. Parmak uçlarım geri çekilmek istemiyordu. Engel olmak istemedim o an. Parmaklarım saçlarında dolaşırken daha sakindi. Saçlarıyla oynuyordum. Her alnına düşen iki tutam oradayken onlara uzanmak için karıncalanan parmaklarım şimdi saçlarının arasındaydı.

Yüzüne baktım. Kirpikleri benimkilere meydan okuyacak kadar uzun, burnu yapılmış gibiydi. Gergin yüzü gevşedi. Sıktığı dişlerini artık sıkmıyordu.

Uyandırabilirdim ama parmak uçlarımı saçlarından alamıyordum. Bir elim, bileğimden yakalandığım için Çakıroğlu'nun elindeydi ama tutuşu gevşemişti. Diğer elim saçlarındaydı ama isteyerek çekmiyordum elimi.

Hep bunu yapıyordu bana. Önce öldürmeye teşebbüs edip sonra beni ölümün elinden alıyordu.

Hiç öldürmek istememiş gibi.

Hiç kurşun sıkmamış gibi.

Hiç..

"Çakıroğlu" bileğimi tutuşu yine çok sıkıydı. Canımı yakıyordu da sorun bu değildi. Sorun kabusun geri dönmesiydi. Tekrar terlemeye başlamıştı.

"Çakıroğlu" beni duymuyordu. Yavaşça omzuna dokundum. Hafif sıvazlayıp "Çakıroğlu artık uyanmalısın" istemsiz kıpırdadı. Doğru yolda olabilirdim. Omzunu bir kez daha sıvazlayıp, seslendim "Çakıroğlu-" Lafımı bitiremeden Alptekin Çakıroğlu yerinden fırladı. Bileğimi tutuşundan dolayı bende ayağa kalktım.

Dipdibeydik ama o beni görmüyordu. Beni bir tehdit olarak algılamış olabilirdi. "Benim" dedim sessizce "Nare" gözlerinin odağı yoktu.

Etrafa bakıyordu. Güvende olup olmadığını kontrol ediyordu. "Benim Çakıroğlu, Nare Yıkılmaz" gözleri en sonunda beni buldu. Bana baktı. Gözlerime baktı.

Kabustan uyandığının farkına varmış olacak ki tuttuğu bileğime baktı. Baktığı gibi de çekti elini. Bileğimi ovuşturmak istedim ama yanlış anlayacak diye dokunmadım. Bıraktığı bileğime baktı. Morarmıştı.

"Özür dilerim"

"Önemli değil" kabusunda kimden özür dilemişti? "Ben aşağıya iniyorum Çakıroğlu elini yüzünü yıka da kahvaltı yapalım" arkamı dönmüş kapıdan çıkmak üzereydim.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin