19-Kriz

1.6K 55 88
                                    

Helloo! Biz geldiiik! Heyecanlı, eğlenceli ve bol kaoslu bir bölüm sizlerle!

Oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın🥳

İyi okumalar çiçeklerim💜

Bölüm şarkımız;
Kolpa - Beni Aşka İnandır

🕊

Hafifçe kafamı eğdim ve koltuğun altında c4 vardı. Yan koltukta bir tane de not.

"Ölmek yetmez Alptekin'in uğruna parçalara ayrılman gerek. Belki o zaman anlar"
Yavuz Arslan

Sakindim bu beni korkutmazdı ama içeride Işık vardı. Onu herkesten saklayan Çakıroğlu ona zarar gelsin istemezdi. Korumaları atlatıp boş bir araziye gitmem gerekiyordu. İşin kötü kısmı saatliydi. 30 dakika olan süresi çoktan 28 dakikaya düşmüştü. Camı açıp korumalardan birine seslendim ve geldi "Işık hala çıkmadı bir bakın hemen" deyip bütün dikkatlerini dağıttıktan sonra onlar içeri girmişti.

Ben hızla geri çıkıp yola girdim. Buralar da boş arazi bulmak zordu. Etrafa baktım. Her yer insan doluydu ve onlardan uzaklaşmam gerekiyordu. Telefonum çaldı. Açtım.

"Efendim" dedim.

"Korumaları atlatıp ne yapmaya çalışıyorsun sen" bağırıyordu.

"Bir şey yapmaya çalışmıyorum" dedim sesimin sakin çıkmasını dileyerek.

"Sen kardeşim sana emanetken bırakıp gittin mi gerçekten?" dedi.

"Çakıroğlu sakin ol" dedim.

"Eve geliyorsun" dedi.

"Gelemem" dedim.

"Ne demek gelemem n'oluyor Yıkılmaz?" dedi.

"Koltuğun altında c4 var. Işık arabaya binmesin diye uzaklaştım ondan!" diye bağırdım en sonunda.

"Neredesin? Sakin ol" dedi.

"Sakinim konum atacağım bana yakınlarda boş bir arazi bul. Saatli 15 dakikası kaldı" dedim.

"Tamam kapatma bulacağım" dedi. Bir yandan da konumu atmıştım. "10 kilometre sonra solda boş bir arazi var, oraya git arabayı bırak ve uzaklaş. Yoldayım" dedi.

Attığı konuma ulaşmama 3 kilometre vardı ve 2 dakika kalmıştı. Gaza yüklenebildiğim kadar yüklendim ve araziyi bulmaya çalışıyordum. 1 dakika kalmıştı ve 1 kilometre vardı. Hadi Nare! Azıcık daha lütfen! Araziyi gördüğüm gibi içeri girdim. Arabayı yoldan uzaklaştırdıktan sonra durdum. 20 saniye kalmıştı. İndim arabadan ve koşmaya başladım. Bir araba girdi araziye. Bıraktığım mersoyla arama girdi. Tam o anda büyük bir gürültü yaşandı. Yere düşmüştüm. Patlamanın etkisiyle düşmüştüm ama önümdeki araba patlamanın etkisini %50 kadar hissetmemi engellemişti. Arabanın kapısı açıldı.

İçerisinden Çakıroğlu indi. Yere eğildi, elini uzattı. Uzattığı elini tuttum. Yavaşça kaldırdı beni. Sonra kendine çekip sımsıkı sarıldı. Bende sarılmak istemiştim ama yapmadım. Gözlerimi kapattım sadece. Güvende hissediyordum. Kollarının arası son zamanda güvende hissettiğim tek yerdi. Kendinden uzaklaştırdı beni. Bana baktı bir yara arıyordu. Gözlerime bakması yeterliydi ama o fiziki bir yara arıyordu. Yoktu patlamanın etkisiyle dağılmıştım biraz ama iyiydim.

"İyi misin?" dedi.

"İyiyim" dedim. Ondan tamamen ayrıldım ve arabanın yolcu koltuğuna yürüdüm. O da sürücü koltuğuna oturdu. Bende içeri girmiştim. "Bu not vardı" dedim. Elimdeki kağıdı Çakıroğlu'na uzatırken. Okudu.

TUTSAKWhere stories live. Discover now