23-Doğum günü

1.4K 66 75
                                    

Hellooo! Biz çok güzel bir bölümle karşınızdayız🥳

Bebeklerim oylamayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın, yorumlarınızın hepsini okuyorum💜

Bizi takip etmek isterseniz
Instagram; tutsakofficiial

İyi okumalar çiçeklerim🥺

🕊

"Ne anlattı?" diye sordu.

"Fabrikada sorun yaşadığını" dedim. "Silah ürettiğin fabrika da"

"Anlatacağım gidelim şuradan" dedi. Hiçbir önemi yoktu o an ne anlatacağının.

"İşimiz var" dedim. Görevlinin bana uygun gördüğü elbiseyle göz göze gelirken.

"Yapma şunu önce beni dinle" dedi sinirlenmişti, laf dinlemediğim için daha çok sinirleniyordu ve bu benim hiç umrumda değildi şu an.

"Aa bana göstereceğiniz elbise bu mu? Çok zarif ben bunu deneyebilir miyim?" dedim bana bakan görevli kadına.

"Tabi ki şöyle alalım sizi" derken eliyle ilerideki prova odasını gösteriyordu. Sessizce kadını takip ettim. Kabinin önüne geldiğimizde "Buyrun" diyip elbiseyi içeri bırakıp çekildi. "İhtiyacınız olursa seslenmeniz yeterli" diye de ekledi.

"Teşekkür ederim" dedim gülümsemeyle.

Kabinin içinde bulunan pufun üzerine oturdum. Silah mı ürettikleri fabrika? İnşaat malzemesiydi hani? Evlendiğin adamın ne iş yaptığını bile bilmiyor musun Nare? Sen nasıl araştırmazsın Çakıroğlu'nu? Sen nasıl gözü kapalı tamam dersin bu evliliğe? Zorla mı tutuluyorsun kızım? Defolup gitsene. Ölürsen de ölürsün. Neden? Neden buradasın Nare? Nasıl izin verirsin hayatına böyle bir yabancı girmesine? Sen daha önce başına gelenlerden hiç mi akıllanmadın? Senin bir dur noktan yok mu? Sen hiç durup düşünmüyor musun ya ben neredeyim, napıyorum? Ne yaşıyorum diye dönüp baktın mı? Senin böyle işlerle uğraşacak vaktin mi var? İntikam alıyordun hani? Adam sana dokundu! Saçlarından oldun yine! Hem de Çakıroğlu yüzünden. Bak! Saçlarına bak! Delireceğim. Korumak mı? Yok korumak falan evcilik oynuyorsunuz. Mutlu karı koca rolü yaparken hissettiklerini gerçek mi sandın? Sen yaşadığın onca şeyden sonra nasıl inandın? Alpaslan'dan kaçarken Çakıroğlu'na tutulmak. Büyük aptallık.

Önümde duran elbiseye baktım. Giymeyecektim tabi ki. Kabinden çıktım. Görevli üzerimde elbiseyi göremeyince şaşırdı.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu.

"Hayır hayır, denedim kabinde hoşuma gitti kasaya verin siz bunu" dedim gülümseyip bir sorun olmadığına inandırırken.

"Tabi efendim diğer elbiselere bakmak isterseniz şu tarafta" diyerek ileride bir yeri gösterdi.

"Teşekkür ederim" dedim.

İleride özenle düzenlenmiş elbiselere doğru yürüdüm. Baksam da görmüyordum. Elbiselerin arasında boş boş dolanıyordum. Yanıma geldi.

"Beni dinle" dedi tam arkamdayken.

"Dinlemek istemiyorum" dedim.

"Dinlemek zorundasın! Sen benim karımsın" dedi.

"Senin karın yıllar önce öldü."

"Bir kere evlendim, karımda tam karşımda duruyor"

"Hayır yanlışın var Çakıroğlu. Ne ben senin karınım ne de bu yaşadığımız bir evlilik"

"Bak bana" dedi sabrının son demlerindeydi. Elindeki yüzüğü gösterdi. "İlk defa taktım ben bunu"

"Bir önemi yok Çakıroğlu"

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin